Makaleler

ZAMAN, ADAY DAYATMA ZAMANI DEĞİL

Zamanında veya erken yapılacak seçime yaklaştığımız bugünlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nde seçim kesin kazanılacakmış gibi bir hava var. Bu nedenle seçimin kaybedilme olasılığını dikkate alan bile yok. Bakanlıkların dağıtılmasından Cumhurbaşkanı adayını tek başlarına belirlemeye kadar varan bir havaya girdiler. Eğer seçimin kazanılması kesin ise o zaman Millet İttifakını neden genişletme ihtiyacı duydunuz diye insana sormazlar mı? Eğer Millet İttifakının diğer partileri konu mankeni ise diyeceğim herhangi bir şey yok.

Biliyorsunuz Gürsel Tekin kısa bir süre önce HDP’ye bakanlık verilebileceğini söylemişti. Eğer siz solda bulunan siyasi partilerle bir ittifak kurmuş iseniz böyle bir ittifaktan herhangi bir tepki almayabilirsiniz. Ancak kurmuş olduğunuz ittifakın içinde İyi Parti’de varsa durum değişir. Bu durumu anlamak için alim filan olmaya gerek yok. Ortalık toz duman olur. İttifak gider gelir. Ortamı yatıştırmak için Gürsel Tekin’in yaptığı açıklamaların partiyi bağlamadığını açıklamak zorunda kalırsınız. Sonuçta bu durum bir geri adımdır. Yani ittifakı devam ettirebilmek için bu geri adımı atmak zorundasınızdır. Yoksa bir arpa boyu yol dahi alamazsınız.

Gürsel Tekin’in yapmış olduğu açıklamadan sonra ortam tam da durulur gibi görünürken bu defa sahneye Bülent Kuşoğlu çıktı. Kuşoğlu şöyle dedi.

“Kılıçdaroğlu dışında aday çıkarmak masanın dağılması anlamına gelir. En büyük partinin isteği olmazsa bozulur”

Bu açıklama açıkçası altılı masaya bir dayatmaydı. Bir taraftan Cumhurbaşkanı adayına altılı masa karar verecek derken diğer taraftan da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını altılı masaya dayatmanın ne kadar doğru olacağını size bırakıyorum. Bana sorarsanız ana muhalefet partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin altılı masaya ihtiyacı olmamalıdır. AKP’nin yıpranış olduğu bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi halkın umudu haline gelmeli ve yapılan anketlerde açık ara farkla birinci parti konumunda bulunmalıdır. Ancak ortada böyle bir durum yok ise bugün İyi Parti’nin, Demokrat Parti’sinin, Saadet Partisi’nin ve AKP’de geleceklerini göremeyen DEVA ve Gelecek Partisi’nin genel başkanlarına muhtaç haline gelirsiniz. Hal böyleyken bu siyasi partileri dikkate almadan aday dayatabiliyorsanız sorun yoktur. Ancak tepki alıyorsanız aday dayatamazsınız. Eğer aday dayatma noktasında bir adım öne geçmek istiyorsanız en azından yapılan anketlerde açık ara birinci parti konumuna yükseleceksiniz. Bu sebeple aday dayatmak için salt ana muhalefet partisi olmak yetmez. Altılı masanın siyasi partileri ana muhalefet partisi olduğunuzu zaten biliyorlar. Siz aday dayatmak için farkındalık yaratacaksınız, laf değil. Farkındalığı yaratamıyorsanız altılı masadan çıkmayan hiçbir kararı alamazsınız. Çünkü gücünüz mecliste oturduğunuz sandalye sayısından ibarettir.

Seçim kazanmak için farkındalık yaratmak gerekir. Bir futbol maçında teknik direktör maç kazanmak istiyorsa oyundan düşen, hata yapan, oynayamayan futbolcuyu oyundan alır. Yapacağı değişiklik ile formda olan bir futbolcuyu oyuna sürer. Bu durum seçime hazırlanan siyasi partiler için de geçerlidir. Eğer bir önceki seçimde temsil ettiği il ve ilçe de seçimi kazanamayan il, ilçe başkanını görevden almazsanız o başkanlar yeni yapılacak seçimde yine hiçbir çaba göstermezler. Çünkü alternatifleri yoktur. Hele hele en son kurultayda mevcut genel başkanını da desteklemiş iseler eşeği gölgeye bağlamışlar demektir.

Seçim kazanamayan il ve ilçe başkanlarına sandıklara sahip çıkamayan il ve ilçe başkanlarını da ekleyebiliriz. Eğer bir önceki seçimlerde mevcut il ve ilçe başkanları sandıklara sahip çıkamamışlar ise bilin ki, bundan sonraki seçimlerde de sandıklara sahip çıkamazlar. Çünkü bu durum onlarda alışkanlık haline gelmiştir. Sandıklara sahip çıkan il ve ilçe başkanları ile sandıklara sahip çıkamayan il ve ilçe başkanları arasında partinin genel merkezi açısından hiçbir fark yok ise sandıklara sahip çıkamayan il ve ilçe başkanlarından bir sonraki seçimde sandıklara sahip çıkmalarını bekleyemezsiniz. Beklerseniz yanılırsınız. Onlar her zaman olduğu gibi aynı alışkanlıklarını devam ettirirler. Sorarsanız bütün sandıklara sahip çıkmışlardır. Sandığa sahip çıkma durumu ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarının alınıp alınmamasından belli olduğunda, onlara göre zaten ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarının alınamadığı sandıklarda hile olmamıştır. Bu sebeple önemli değildir. Seçim kaybedilir ama sandıklara sahip çıkmak önemli değildir. Her şeyden önemlisi bir siyasi partinin seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı sandıklara sahip çıkılamamasına rağmen halen daha koltuğunda oturmaya devam ediyorsa bu siyasi partiden yeni yapılacak seçimlerde sandıklara sahip çıkması beklenemez.

Şu ittifak meselesine tekrar geri dönmek istiyorum. Malum bu konu oldukça önemlidir. AKP Büyük Birlik Partisi’ni kayda değer bir oyu olmamasına rağmen Cumhur İttifakına alıyor. Çünkü bu durum Cumhur İttifakının seçmen gözünde henüz bitmediğinin imajını veriyor. Yoksa AKP’nin Büyük Birlik Partisi’ne seçim kazanma anlamında bir ihtiyacı yok. Millet İttifakının bugünün koşullarında hem oy potansiyeli olan, hem de köklü siyasi partilerin katkısına ihtiyacı vardır. Eğer yeni yapılacak seçimlerde iktidar partisini geçemiyorsanız kurmuş olduğunuz ittifakı korumak ve daha da genişletmek zorundasınızdır. Seçim süresi boyunca tek başınıza karar alamazsınız ama birlikten güç doğar tezinden küllerinizden yeniden doğabilirsiniz. Bu durum bir yerde ittifakı dağıtmadan genişletmenize bağlıdır. Bu sebeple Cumhuriyet Halk Partisi eğer Cumhuriyetin partisi ise Deva Partisi ile Gelecek Partisi’nden evvel Demokratik Sol Partisi ile ittifak kurmalıdır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkeleri ve tüzüğü bunu gerektirir. Yok eğer Cumhuriyet Halk Partisi’ni bugün yönetenler Cumhuriyet Halk Partisini kuruluş çizgisinden uzaklaştırmışlar ise ittifak edeceği partiler sağ kesimi temsil eden siyasi partiler olur. Bugün aynen bu durum yaşanıyor. Yoksa Millet İttifakı içinde bir tane sol parti olurdu. Bugünün şartlarında Millet İttifakı içinde yer alan siyasi partilere de ihtiyaç vardır ama bu ihtiyaç bir sol partinin de olmasını gerektirir. Demokratik Sol Parti’nin de olmasını gerektirir.

Ülke bugün hiç olmadığı kadar zor duruma geldi. Ekonomi çökmüş, işsizlik hat safhaya ulaşmış ve köylü artan maliyetler ile baş edemez hale geldi. Esnaf dükkânı kapatır hale geldi. Tüm bu olumsuzlukların sebebi olan AKP iktidarı artık ülkeyi yönetemiyor. Seçmen ise böyle bir tabloya rağmen halen daha iktidardan tam olarak ümidini kesmedi. Yoksa anketlere yansıyan oy dağılımlarını başka türlü açıklayamayız. Bu sefer seçmen AKP’yi sandığa gömecek söylemleri de fanteziden başka bir şey değil. Partilileri kandırmaktan başka bir şey değil. Seçmen önceki seçimlerde AKP’yi nasıl sandığa gömmemiş ise bu seçimlerde de gömmeyebilir. Bugünün şartları önceki seçim dönemlerinden elbette oldukça farklıdır ama AKP’ye oy veren seçmen halen daha ülkeyi yeniden AKP’nin kurtaracağına inanıyor. Yarından sonra açıklanacak seçim vaatleri bu durumu tetikleyecek.

En son yapılan yerel seçimlerde AKP’ye oy veren seçmen bir ipucu verdi. Bu ipucuna göre AKP’ye oy veren seçmen kendi inanışına yakın, dürüst, güvenilir insanlara da oy verebileceğiydi. Hatta bu ipucu İstanbul seçimlerinin tekrarlanmasından sonra bir kez daha anlaşıldı. İstanbul seçmeni Ekrem İmamoğlu’na inadına tekrar oy verdi. Ancak bu kez daha fazlasıyla verdi. Önceki seçimlerde oy vermeyen AKP seçmeni tekrarlanan seçimde oy verdi. AKP seçmeni aynı tavrı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş’a da gösterdi.

Bugünün şartlarında seçim kazanmak her zaman olduğu gibi yine çantada da keklik değil. Kaybedilecek bir seçimi ülke bir daha kaldıramaz. Milletvekili seçilen partililer umutlarını bir başka bahara erteleyebilirler ancak toplum olası erken veya zamanında yapılacak bir seçimi kaybetmeyi kaldırabilecek durumda değil. Bu sebeple özellikle Cumhuriyet Halk Partililerin şapkalarını alıp önlerine koyma zamanı geldi. Zaman aday dayatma zamanı değildir. Zaman, seçimi kazanacak bir adaya yönelme zamanıdır. 09.10.2022

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title