YİNE İHMAL, YİNE FACİA
Değerli okurlar, hepinizin bildiği gibi 13 Mayıs Salı günü Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan Soma Holding’e ait kömür ocağında trafo patlaması sonucu yangın çıkmış ve yüzlerce maden işçimiz göçük altında kalmıştı. Patlamanın ardından yapılan müdahalelerde ilk etapta bazı işçilerimizin sağ olarak kurtarılması sevinçle karşılandı ancak daha sonraki kurtarma müdahalelerinden olumlu sonuç alınamaması hepimizi üzdü. Bu satırları yazdığım saatlerde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ölü sayısını 245 olarak açıklıyordu. Bu sayı hiç de öyle küçümsenecek bir sayı değil. Meydana gelen patlama da öyle sıradan bir iş kazası değil. Daha göçük altında kurtarılmayı bekleyen onlarca işçimizin olduğu söyleniyor. Bundan sonraki kurtarma çalışmalarından ne derecede başarılı olunur bilemiyorum ama, ölü sayısının artacağından endişeliyim.
Cumhuriyet Halk Partisi Soma’daki iş kazalarının araştırılması için 23 Ekim 2013’te bir önerge vermiş ve bu önerge ancak 29 Nisan 2014 Tarihinde Meclisin gündemine gelmişti. Yani Meclis tam 6 ay sonra söz konusu önergeyi işleme alabilmişti. Demek ki söz konusu önerge yakın bir tarihte Meclisin gündemine gelemediğine göre bu önergeden çok daha fazla önem arz eden önergeler varmış. Sıra da ancak 29 Nisan’da gelebilmiş. Soma’daki iş kazalarını araştırma önergesi 29 Nisan’da kabul edilmiş olsaydı ve söz konusu maden ocakları ile ilgili tedbirler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün bu facia meydana gelmeyecekti. Dolayısıyla da şu an yüzlerce işçi hayatlarını kaybetmemiş olacaklardı. Aileleri de şu an perişan olmayacaktı. Ancak kime ne dinleteceksiniz? Muhalefet partililerin sunduğu araştırma önergelerini ret eden bir siyasi anlayış iktidarda olduktan sonra kime ne anlatacaksınız? İnsan hayatına değer vermeyen bir siyasi parti böyle bir araştırma önergesini kabul eder mi? Elbette etmez. Milletten esaslı bir tokat yemediler ki akılları başlarına gelsin.
Başbakan yaşanan facia ile ilgili gitmiş olduğu Soma’da ‘’Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok’’ diye açıklama yaptı. Elbette hiç kaza olmayacak diye bir şey yok ama, günümüz şartlarında yaşam şartlarının kolaylaşması ile ilgili seçim meydanlarında Başbakan,’’ Nerden nereye ‘’demesini iyi biliyor. O zaman maden ocaklarında meydana gelen kazaların önlenmesi ile ilgili de ‘’Nerden nereye’’ desin ya. Yoksa teknoloji iş kazalarını önlemeye yönelik gelişmiyor mu? Soma maden ocağında iş kazalarını ortadan kaldıracak gerekli önlemler alınmıyor mu? Eğer Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığının müfettişleri bu maden ocağının denetimine göz yummuş iseler ki, öyle olduğu anlaşılıyor, maden işçilerimiz Allah’a emanet yaşıyorlarmış.
Basına yansıyan bir bilgiye göre de seçim dönemlerinde AKP’nin dağıttığı bedava kömürler bu firma tarafından sağlanıyormuş. Hal böyle olunca bu maden ocağında denetim yapılabilir mi? Eğer yapılan denetimlerde maden ocağında iş güvenliği yasalarına göre alınması gereken tedbirler alınmamışsa kapatılabilir mi? Mümkün değil. Başbakan kurtarma çalışmaları ile ilgili yapmış olduğu açıklamada, firma yetkililerinin kurtarma çalışmalarına katıldıklarını ve devlet olarak da kendilerine düşen görevi yapacaklarını söylüyor. Elbette Soma Maden Holding kurtarma çalışmalarına katılacak. Elbette hükümet de işçi kardeşlerimizin göçük altından kurtarılması için ellerinden geleni yapacaklar. Bu görev zaten Başbakan’ın inisiyatifine de kalmış değil. Başbakan yaptığı açıklamada maden ocağı sahibinin bu facia ile ilgili hiç bir ihmali olmadığını ima ediyor. Nasılsa böyle kazalar olağanmış ya o yüzden. Literatürde de iş kazası denilen bir şey varmış ya o yüzden. Seçim dönemlerinde millete dağıtılan bedava kömürü bu maden ocağı sağladıktan sonra Başbakan elbette böyle konuşur. Hadi bakalım, AKP’ye haraç vermeyen, seçim dönemlerinde bedava kömür vermeyen maden ocaklarına da aynı müsamahayı göstersinler de görelim.
Soma’da meydana gelen bu maden kazası öyle kolay kolay geçiştirilebilecek bir olay değil. Başbakan’ın söylediği gibi ‘’olağan şeyler’’ de değil. Bu faciada sorumluluğu olan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hiç vakit kaybetmeden derhal istifa etmeliler. Ben maden kazasında yaşamını yitiren işçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.15.05.2014
SAİT BALCI