YEREL SEÇİMLERE YÖNELİK TEZLER 3
31 Mart 2024 yerel seçimlerine yaklaştığımız bugünlerde adaylar son düzlüğe çıkmak üzereler. Nihayetinde 31 Mart akşamı saat 24:00 sularını gösterdiğinde seçimi kazananlar büyük bir ihtimalle belli olmuş olacak. Böylelikle bir yerel seçim atmosferini de geride bırakmış olacağız.
Şurası bir gerçek ki, 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak yerel seçimin çalışmaları ve propaganda süreci eski seçimlere oranla daha sönük geçiyor. Seçim gününe yaklaştıkça bu hava değişir mi bilemem. Atalarımızın bir sözü vardır. ‘’Görünen köy kılavuz istemez’’ Şimdi işte tam da bu atasözünde olduğu gibi yarından sonra da pek bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Adayların bugün ruh hali neyse yarından sonra yine aynı olur.
En son yapılan 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde seçim heyecanı ve beklenti doruktaydı. Muhalefet seçmeni milletvekili seçimlerinden pek ümitli değildi ama Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaklarına inanıyorlardı. Çünkü Kılıçdaroğlu muhalefetin tek adayıydı ve seçimi kazanacağı ile ilgili yayınlanan düzmece anketler ile seçmen gaza getirilmişti. Ancak bir gerçek vardı ki bu gerçek, Kılıçdaroğlu anketlerde hiçbir zaman önde olmadığıydı. Anket firmalarına parayı bastırdığınız zaman istediğiniz gibi anket sonucu alabiliyorsunuz. Muhalefet cephesi işte bu moral ve motivasyon ile seçim çalışmalarını yürütmüştü.
Bugün 31 Mart 2024 yerel seçimlerine doğru gidiyoruz. Muhalefet bugün için 14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimini ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği için seçim kazanma motivasyonunu da kaybetmiş durumda görünüyor. Alanlarda seçim kazanma adına şevk ve heyecan yok. Eski motivasyonlar yok. Seçim çalışmaları gördüğüm kadarı ile olduğu kadar yöntemi ile sürdürülüyor.
31 Mart Pazar günü seçimi kazandığı açıklanan adaylar seçimi yaptıkları çalışmalar ile değil, seçmenin duyarlılık göstermesiyle kazanmış olacaklar. Bu durum AKP’nin iktidardan düştüğü zaman yapılacak ilk seçimlerde net bir şekilde ortaya çıkacak. Ancak bugünün şartlarında muhalif seçmen her şeye rağmen ve eski motivasyonunu kaybetmiş olmasına rağmen sandıklara giderek oylarını kullanacaklar. Oylarını adayları yeterli gördükleri için değil, iktidar partisinin adayları kazanmasın diye verecekler. Oylarını Cumhuriyetin kalelerini korumak için kullanacaklar. Mevcut adaylar da sanki seçimi kendileri kazanmışlar gibi sevinecekler.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ile Ankara’nın muhalefet tarafından kazanılmış olması AKP iktidarının sona ermeye başladığının bir göstergesi olmuştu. Tablo bu açıdan değerlendirildiğinde 14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimi bir final niteliğindeydi. Ancak muhalefetin tek adayı ve adayı belirlemekle tek yetkili Kılıçdaroğlu bu finalde ipi göğüsleyemedi. Esasen seçimi kazanamayacağını kendisi de biliyordu ama topluma verilen gaz ile seçimi kazanacağını düşündü. Bunun için seçim sürecinde yapmadığı hamle de kalmadı. Altılı masadan habersiz Ahmet Türk vasıtası ile Yeşil Sol Parti’ye birtakım sözler verdi. ABD ziyaretinde sekiz saat ortadan kayboldu. Kılıçdaroğlu bu kaybolmanın nedenini hiçbir zaman açıklamadı. Dolayısıyla kaybolduğu sırada kimlere ne sözler verdiği şimdilik bilinmiyor. Ancak hiçbir şey sonsuza değin gizli kalmaz. Kılıçdaroğlu’nun ABD’de neden kaybolduğu bir gün ortaya çıkacak.
Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs ile 28 Mayıs arasında da yine altılı masanın haberi olmadan Zafer Partisi Genel Başkanı ile mutabakat yaptığı ortaya çıktı. Bu mutabakata göre Kılıçdaroğlu altılı masanın haberi olmadan Ümit Özdağ’a bakanlıklar vermişti. Ancak seçimi kazanamayınca yaptığı hamlelerinde hiçbir anlamı kalmadı. Ortada kala kala Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun söylediği gibi ‘’Kılıçdaroğlu akşam başka sabah başka’’ söylemi kaldı. Kılıçdaroğlu bundan böyle sabah başka akşam başka kimliği ile anılacak.
Bugüne geldiğimiz zaman önümüzde 31 Mart 2024 yerel seçimleri var. Ve bu seçim yine bir sonraki 2028 Milletvekili Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin göstergesi olacak. Bugün itibarıyla Ankara’da Mansur Yavaş’ın, İstanbul’da da Ekrem İmamoğlu’nun ipi göğüsleyeceği görünüyor. Mansur Yavaş’ın geçen seçimde olduğu gibi yine rahat kazanacağı ancak Ekrem İmamoğlu’nun yine geçen sefer olduğu gibi az bir farkla da olsa kazanacağı görülüyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinin 2019 yerel seçimlerinden farkı ise bu seçimlerde muhalefetin ittifaksız kalmasıdır. Cumhur ittifakı yine ittifakını koruyor. Ancak Millet İttifakı dağıldığı için her parti Meral Akşener’in söylemi ile hür ve müstakil olarak seçime giriyor. Dolayısıyla bu şartlarda Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın seçim kazanması zora girmiş olmasına rağmen halen favori görünmeleri büyük bir başarıdır. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkan adayları geçen sefer olduğu gibi yine seçimleri kazanırlarsa Cumhuriyet Halk Partisi ittifaksız yerel seçimleri kazanmış olacak. Muhalefet partilerinin tümünün aday çıkardığı bir yerel seçimleri kazanarak 2028 Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimine büyük bir moral ve motivasyon ile girecekler. Bu durum belki de AKP iktidarının sonu olacak. Ancak her şey 31 Mart Yerel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazandığı belediyeleri korumasına bağlıdır.
Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerini Cumhuriyet Halk Partisi’nin oylarına kendi oylarını da katmanın yanı sıra Cumhur İttifakından gelen oylar ile kazanmışlardı. Her iki aday bu seçimi de kazanırlarsa yine benzer bir denklem ile kazanacaklar. Partinin oylarının üzerine kendi bireysel oylarını da katacaklar. Diğer taraftan İyi Parti ile DEM Parti seçimlere hür ve müstakil girdikleri için seçmenlerde doğal olarak oylarını kendi adaylarına verecekler.
Öte yandan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a oy veren Cumhur İttifakının bazı seçmenleri bu sefer oylarının bir bölümünü hür ve müstakil olarak seçime giren diğer partilere verecekler. Ancak Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a yine oy verecekler. Çünkü Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın Cumhur İttifakının bazı seçmenleri üzerinde karşılıkları var. Bu seçmenler meclis üyeliklerinde kendi partilerine veriyorlar ama belediye başkanlıklarında Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a oy vermekte sakınca görmüyorlar. Eğer hal ve durum böyle olmamış olsaydı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi tekrarlandığında Ekrem İmamoğlu seçimi kazanamazdı. Dolayısıyla 31 Mart 2019 Yerel Seçiminde olduğu gibi yine Cumhur İttifakından Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a oy gelecek.
Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın AKP iktidarının elinde bulunan İstanbul ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını almalarının en büyük nedeni hem genel seçmen hem de AKP seçmeni nazarında karşılıklarının olmasıdır. Eğer Kılıçdaroğlu’nun da AKP seçmeni nazarında bir karşılığı olmuş olsaydı seçimi kazanabilirdi. Ancak şurası bir gerçek ki, Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş kadar toplum nazarında bir karşılığı yok.
Öteden beri Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinde bulunan belediyelerde ise durum biraz faklıdır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi olan belediyelerde seçim kazanmak için başkan adaylarının çok fazla bir hüner göstermesi gerekmiyor. Bugün özellikle İzmir’de her başkan adayı rahatlıkla seçimi kazanabilir. Keza diğer kalelerde de Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim kazanması zor olmayacaktır. Ancak bu rahatlık seçimi ucu ucuna kazanan belediyeler için geçerli değildir. Seçimi ucu ucuna kazanan belediye başkan adaylarının seçmen nazarında bir karşılıkları yoksa seçimi kaybedebilirler. İktidar partisinin ülkeyi yönetemediği bir süreçte bile seçimi kaybedebilirler. Çünkü yeteri kadar çalışmıyorlar. Çünkü yeteri kadar seçim çalışması yapmıyorlar. Çünkü sandıklara sahip çıkmıyorlar. Seçimleri çantada keklik olarak görüyorlar.
Şurası bir gerçek ki, Cumhuriyetin kalesi olmayan bölgelerde seçmen nazarında bir karşılığı olmayan adaylar bu seçimi kazanamayacaklar. 13.03.2024
