ULUSALCILAR KOPARSA, CHP GÜÇLENİR MİŞ
Yakın zamandır YCHP hakkında yazı yazmıyordum. Bu aralar pek yazmaya da niyetli değildim aslında. Çünkü ben yazmaktan bıktım usandım ama YCHP’liler parti suçu işlemekten ve cumhuriyet düşmanlığı yapmaktan usanmadılar. Sanki Atatürk’ün bizlere emanet ettiği vatana ve cumhuriyete düşmanlık yapmak YCHP’lilere farz kılınmış. Neden peki? Bunu bilen biri varsa lütfen bana da söylesin. Partinin tüzüğüne böyle bir madde eklendi de benim haberim mi yok acaba? Yoksa Cumhuriyet düşmanlığı yapmak serbest te bu düşmanlığı yazmak mı suç? Ne dersiniz? Haksız mıyım?
Bugün YCHP’lilerin yedikleri haltlara fazla değinmeyeceğim. Çünkü ne de olsa geçmişte yeteri kadar yazdım. Bugün sadece Cumhuriyet Halk Partisine ancak kadın kotasından girebilen Mehmet Bekaroğlu’nun yapmış olduğu açıklamaya değineceğim. Mehmet Bekaroğlu, eğer kadın kotasından yararlanmamış olsaydı şu an bırakın MYK üyeliğini ve Genel Başkan Yardımcılığını, parti meclisini bile hayalinde görürdü. Gökten sebille inen Bekaroğlu şimdi kalkış ulusalcı vekillerin yokluğunda partinin daha iyi noktaya geleceğinden bahsediyor. Kaç günlük partiliyse. Her şeyden önce insan bir defa kadın kotasından parti meclisine girmeye utanır. Atatürk’ün Cumhuriyet Halk Partisi kadınlara öncelik tanıyan bir partidir. Kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan bir partidir. Ama gelin görün ki, durum hiç de öyle değil. Kadınlara ayrımcılık yapılacağı yerde tam tersi olarak kadın kotasından Mehmet Bekaroğlu gibi Atatürk düşmanları partiye taşınıyor. ‘’Cumhuriyet Halk Partili değilim ama Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekiliyim’’ diyenler de var. Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişinden rahatsız olanlar da var. Cumhuriyet Halk Partisinin simgesi olan altı oku yorumlamanın zamanının geldiğini söyleyenler de var. Yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyetine karşı Tunceli’de ayaklanan isyancıların bastırılmasından dolayı parti adına özür dileyenler var. Var oğlu var anasını satayım. Bu dönem yok yok zaten. Her şey var ama iktidar olmak yok. Partiyi iktidara getirecek kadrolar yok. Partinin kurumsal kimliğine sahip çıkan yok. Yerel ve Genel seçimlerde partinin oylarına sahip çıkan yok. Başarısızlık ve beceriksizlik adına her şey var ama topluma önderlik etme ve umut olma adına maalesef hiçbir şey yok. Atatürk’ün emaneti olan laik Türkiye Cumhuriyetini koruyan ve kollayan yok. Lozan ile sınırları çizilmiş olan vatan topraklarını savunan yok.
Hızımı almışken devam edeyim. En azından bugün sizlere içimi döküyorum. Yoksa ortada olup bitenleri gördükçe kahroluyorum. İçime atarsam da olmuyor. Hani topluma çare olabilseler biraz rahatlayacağım. E, oda yok. İktidar olma iddiası da şu an için maalesef yok. İleri ki günlerde bu durum değişir mi bilmiyorum. Değişmesini arzu ediyorum ama bunun için irade lazım. İktidar olmak için başta kararlı olmak lazım. Bunun için de seçmen kitlesine iktidar havasını yansıtmak lazım.
Peki, bugün Cumhuriyet Halk Partisini yönetenler yarından sonra yapılacak olan belki de baskın bir erken seçime hazırlar mı? Bunun için kafa yoruyorlar mı? İktidar partisinin oy hırsızlığını önlemeye yönelik bir çalışmaları var mı? Parti tabanının sesine kulak veriyorlar mı? Varoşlara iniyorlar mı? Evet, iktidar olmak için bu kıstaslara önem vermek gerekiyor. İktidar olmanın bir yolu da parti tabanının adaylarını Milletvekili adayı yapmaktan geçiyor. Yani partiye kadın kotasından giren partilileri bu sefer de milletvekili yapmak için kontenjandan aday göstermekle iktidar olunmuyor. Yarından sonra bu öngörülerimin yüzde doksanının gerçekleşeceğini göreceksiniz.
Ben tekrar bana bugün bu makaleyi yazdıran Mehmet Bekaroğlu’na döneceğim. Çünkü onun yanlışlarını tam olarak yazmazsam rahatlayamam. Bu yüzden Mehmet Bekaroğlu ile devam ediyorum. Şu an Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olmaktan başka bir amacı var mıdır? Tek amaç iktidar olmak değil midir? Çalışmalar da bu amaç doğrultusunda devam etmiyor mu? Peki, şimdi durduk yerde Partinin Genel Merkezinin içine mescit açmak da ne demek oluyor? Yani her şey halloldu da sıra Mescit’e mi geldi. Partinin tek eksiği mescit miydi? Amaç İbadet etmek ise dışarıdaki camiler ne güne duruyor? Yoksa camiler ibadet etme yeri değil mi? Yoksa Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olma zorunluluğu yerine Mescit açma zorunluluğu mu var? Buyurun yanıt verin?
İşte bu sözünü ettiğim Bekaroğlu, yani ancak kadın kotasından partiye girebilen Bekaroğlu şimdi de kalkmış Cumhuriyet Halk partisinin ulusalcı kanatlarına laf yetiştirmeye başladı. Sanki kırk yıllık partiliymiş gibi. Neymiş efendim? Ulusalcılar koparsa CHP güçlenirmiş. Kılıçdaroğlu bugüne kadar iktidar olmak istemiş te ulusalcılar mı engel olmuş? Bugün ulusalcı kadrolar olmasaydı parti bugünlere kadar gelebilir miydi acaba? Bu YCHP’lilere önce bunları öğretmemiz gerek. Partinin geçmişini öğretmemiz gerek. Fakat anlama kabiliyetleri var mıdır bilemiyorum.
Bugünlük te bu kadar efendim. Daha yazacak çok şey ama onları da gelecek haftalara bırakıyorum. Her şeyi tadında bırakmak lazım diye bir söz vardır ya, işte o hesap. Pazartesi günü yeniden görüşmek üzere esen kalın.14.11.2014