TİYATRO
Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin Atatürk’ün resminin duvardan indirmesi ile başlayan süreç Parti Meclisinde oynanan bir tiyatro ile devam etti. Geçen yazımda Parti Meclisi Aylin Nazlıaka’ya ya hiç ceza vermeyecek, ya da Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edecek demiştim. Aylin Nazlıaka Atatürk’ün resmini indiren milletvekilinin adını açıklamayacağı için de bu milletvekiline hiç bir şey olmayacak demiştim. Yüksek Disiplin Kurulu da Aylin Nazlıaka’ya hafif bir caza verecek demiştim. Yüksek Disiplin Kurulu bu olayı daha görüşmediği için ikinci öngörüm henüz gerçekleşmedi ama Aylin Nazlıaka’nın Yüksek Disiplin Kuruluna sevki ve Atatürk’ün resmini duvardan indiren milletvekilinin isminin ortaya çıkmaması ile ilgili öngörüm gerçekleşti.
Şimdi diyeceksiniz ki; Parti Meclisi toplantısında Atatürk’ün resmini duvardan indiren milletvekili ortaya çıktı. Hatta bu milletvekili kendini ihbar etti. Bu milletvekili de Necati Yılmaz değil mi? Ben de diyorum ki; Atatürk’ün resmini indiren milletvekili Necati Yılmaz değil. Neden mi, açıklayayım. Her şeyden evvel bir defa Aylin Nazlıaka Aydınlık Gazetesi Yazarı Sabahattin Önkibar’a bu milletvekilinin bayan olduğunu söylemişti. Bu durumda Necati Yılmaz bayan ise buna diyeceğim bir şey yok. Yok, eğer Necati Yılmaz erkek ise ortada bir tiyatro oynanmış demektir.
Atatürk’ün resmini duvardan indiren neden ”Necati Yılmaz” değildir, açıklamaya devam edeyim. Necati Yılmaz Atatürk’ün resmini duvardan indiren milletvekilinin kendisi olduğunu ve bu resmi arkasında böcek olup olmadığını kontrol etmek için indirdiğini söylüyor. Peki, o zaman Necati Yılmaz’ın yapmış olduğu savunmayı doğru olarak kabul edersek, Aylin Nazlıaka bu durumu anlayabilecek derecede zekâ yaşına sahip değil midir? Milletvekili olan bir insan durduk yerde sağa sola yaygara yapacağına Necati Yılmaz’a Atatürk’ün resmini neden indirdiğini soramaz mı? Elbette sorabilir. Hatta sordu da. O milletvekili de ‘’Yeni bir şeyler söylemek lazım’’ diyerek resmi indirmiş. Bu ifadeler Aylin Nazlıaka’ya ait değil mi? Aylin Hanım, Atatürk’ün resmini duvardan indiren milletvekili bilinçli olarak hareket ettiği için sağa sola söylemedi mi? Aylin Hanım bu olayın duyulmasından sonra Kılıçdaroğlu’ndan gördüğü tepki üzerine ısrarla bu milletvekilinin adını sakladı. Aylin Hanım önce bu milletvekili ‘’ Yeni bir şeyler söylemek lazım’’ diyerek resmi indirdiğini söylemişti. Şimdi ise bu milletvekilinin Atatürkçülüğünden kuşku duymadığını söylüyor. Yani anlayacağınız oynanan bu tiyatroda Atatürk’ün resmini indiren milletvekilini korumuş oldular. Öte taraftan da Atatürk’ün resmini indirme görevini Necati Yılmaz’a ihale ederek hedef saptırması yaptılar. Hedefi saptırırken de Necati Yılmaz için geçerli bir neden buldular. Hepsi bu.
Peki diyelim ki, Atatürk’ün resmini indiren milletvekili Necati Yılmaz. Peki, o zaman Parti Meclisinde Necati Yılmaz konuşma yaparken Aylin Hanım neden ağlayarak salonu terk ediyor? Bir başka soru. Kılıçdaroğlu Aylin Hanıma ‘’Necati Yılmaz ile yüzleşin’’ dediği zaman Aylin Hanım neden yüzleşmedi? Bu sorulara yanıt veren var mı? Şimdi Aylin Hanım kalkmış ‘’olay iyi yönetilemedi’’ diyor. Ben de diyorum ki, daha nasıl yönetilecekti Aylin Hanım? İşte ne güzel tiyatro yazılmış. Güzel de oynanmış. Siz de üzerinize düşen görevi yapmışsınız. Daha ne? Hatta ben bu tiyatroyu kim yazmış ise onu kutlamak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partililer ancak bu kadar aptal yerine konulabilirdi. Bravo diyorum. Tiyatro ancak bu kadar iyi oynanabilirdi diyorum.
Sadede geliyorum. Bu olay büyük bir olasılıkla Aylin Nazlıaka’ya verilecek bir hafif ceza ile şimdilik kapatılacak. Eğer Aylin Nazlıaka partiden ihraç edilirse bu sürpriz olur. Yüksek Disiplin Kurulundan böyle bir sonuç ortaya çıkarsa Aylin Hanım o zaman Atatürk’ün resmini indiren milletvekilinin ismini açıklar ki, böyle bir durumda Kılıçdaroğlu bu olayın altında kalır. Yok, eğer Aylin Hanım partiden ihraç edilmez ise bu olay geçici olarak kapatılır. Sonrasında ise Aylin Hanım ne zaman tekrar milletvekili adayı gösterilmez ise o zaman tekrar açılır. Yani her hâlükârda bu olay bir şekilde aydınlanır. Çünkü Aylin Hanım kendisine verilen sözler tutulmadığı anda konuşmaya başlar. ‘’Olay iyi yönetilemedi’’ derken de bunu kastediyor. Eğer tiyatro Aylin Hanımın söylediği gibi iyi oynanmasaydı Aylin Hanım rahatlayacaktı. Bu olmadı. Artık Aylin Hanım her an patlayacak bir bomba gibidir. Partiden ihraç edildiği anda da patlayabilir, bir sonraki dönem tekrar aday gösterilmediği dönem de patlayabilir. Şimdilik iyi uykular.09.02.2016