SURİYE’NİN BÜTÜNLÜĞÜ Ö.S.O İLE SAĞLANMAZ
Bugüne kadar Suriye politikamızın hep yanlış olduğunu söyledim. Sürdürdüğümüz politikanın yanlış temeller üzerine kurulduğunu belirttim. Yanlışlık yine kaldığı yerden devam ediyor. Evet, tahmin edebileceğiniz üzere Suriye’nin Cerablus kentini elinde tutan IŞİD Terör Örgütü’ne karşılık Özgür Suriye Ordusu adı verilen Suriye’nin teröristleri ile birlikte yapmış olduğumuz harekâttan söz ediyorum. Yani teröristlerin elinde bulunan kenti başka bir teröristlere teslim etmek üzere TSK’nin Cerablus’a yapmış olduğu operasyondan bahsediyorum. Suriye’de geldiğimiz durum maalesef bundan ibaret. Şimdi televizyonlar da ballandıra ballandıra teröristlere verdiğimiz destek anlatılıyor. Çok büyük bir operasyonmuş falan filan. Geçiniz efendim, geçiniz. Alt tarafı uzun zamandan bu yana TIR’lar dolusu silah gönderemediğimiz teröristlerin Careblus kentini almaları için destek veriyoruz. Cerablus kentinin Suriye’nin PYD teröristlerinin eline geçmesin diye bir başka teröristlere destek veriyoruz. Bu durumun yasal hiçbir tarafı yok.
Aslında bugün ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in temaslarını yazacaktım. Ancak Careblus Operasyonu bu konunun önüne geçti. Biden’in ziyareti de yarına kaldı. Neyse efendim ben kaldığım yerden devam edeyim. Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun zamandan bu yana komşularımız ile bozulan ikili ilişkileri düzeltmek için yeniden barış sürecine girdiklerini söylemişlerdi. Bunun ilk adımlarını da Mısır’la atmışlardı. Sonrasında İsrail ile yeniden barıştılar. Mavi Marmara baskınında yaşamlarını yitirenlere göstermelik tazminat ödeme koşulu ile açılan davaları kapatma sözü verdiler. Ancak İsrail barış filan dinlemedi. Yine Filistin’i bombalamaya devam etti. Bizimkiler haliyle İsrail’i yine kınadılar ama Mavi Marmara baskınında yaşamlarını yitiren vatandaşlarımızı da bu arada satmış oldular. Anlayacağınız İsrail ile bu şekilde barışmış oldular. Tabi ki buna barışmak denirse.
İsrail ile başlayan diyalog sürecini Rusya ile görüşmeler izlemişti. İlk etapta Putin’e mektup yazılarak özür dilediler. Sonrasında randevu alarak ikili ilişkilerin düzetilmesi yoluna gittiler. Rusya ile başlayan barış süreci son derece önemliydi ve bu adım atıldı. Başbakan Binali Yıldırım Rusya ile başlayan barış süreci Suriye ve Irak ile devam edeceğini söylemişti. Başbakan’ın bu sözünden Beşar Esat ile de görüşüleceği izlemini yaratmıştı. Ancak şimdi gördük ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım Suriye’de önemli gelişmeler olacak derlerken meğerse Özgür Suriye Ordusu ile yapacakları ortak Careblus operasyonundan bahsediyorlarmış. Şimdi bu durum kabak gibi ortaya çıktı. Bizimkiler de sobe oldular.
Suriye’de IŞİD ile elbette mücadele etmek gerekiyordu. Suriye’yi insanlıktan nasibini almamış bu insan azması katillerden kurtarmak gerekiyordu. Ancak bu işi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ile yapmak gerekiyordu. Yani Suriye’nin meşru Devlet Başkanı Beşar Esat ile yapmak gerekiyordu. Ama bizimkiler yine yanılgıya düşerek Özgür Suriye Ordusu denilen Suriye ordusundan kaçan hainler ile işbirliğine gittiler. ABD İŞİD’ten kurtardığı toprakları PYD’ye veriyordu. Şimdi bizimkiler de IŞİD’ten kurtardığı toprakları Suriye ordusundan kaçan vatan hainlerine verecekler. Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı operasyonun ABD’nin yapmakta olduğu operasyondan ne farkı kaldığını sormamız gerekmiyor mu? ABD PYD için çalışıyor, Erdoğan’da Suriye ordusundan kaçan vatan hainlerine çalışıyor. İşin özeti budur. Şimdi burada sırası gelmişken bir soru daha sorayım. Suriye, İran veya Rusya ülkemizdeki terör örgütlerine karşı mücadele ederken saflarını terörist örgütlerden yana koymuş olsaydılar biz onlara nasıl tepki verirdik? Yani bize rağmen PKK Terör Örgütünü muhatap almış olsaydılar biz nasıl tepki verirdik? Peki, şimdi bizim yaptığımız nedir? IŞİD adlı terör örgütüne karşı Özgür Suriye Ordusu adı verilen Suriye’nin vatan hainleri ile yapmakta olduğumuz işbirliği ne anlama gelir? Bu soruya iktidar sahipleri yanıt verebilir mi?
Suriye’ye yapmakta olduğumuz bu operasyondan sonra Suriye Yönetimi yapmış olduğu açıklamada, Ankara IŞİD’i temizleyip yerine başka terörist grupları yerleştirmek için operasyon yaptığı suçlamasını yöneltti. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan da Cerablus’taki operasyonları Suriye hükümeti ile koordineli olarak yürütmesinin önemli olduğuna yönelik bir açıklaması geldi. Aklın yolu birdir. Şimdi bu aşamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtlaması gereken iki soru var. Bunlardan birincisi Rusya ile başlayan diyalog süreci Rusya’nın onaylamadığı bir terörist gurup ile yapılmasından sonra nasıl devam edebilir? İkinci soru da Suriye’nin toprak bütünlüğü Özgür Suriye Ordusu adı verilen Suriye ordusundan kaçan vatan hainleri ile nasıl sağlanır? 25.08.2016