SEÇİMLERİ BÖYLE KAZANMIŞLAR
DENİZ FENERİNİ UNUTMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZASINI UNUTTURMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTTURMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTTURMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA
Bugüne kadar ayda en az bir defa sandıklara sahip çıkmanın önemine değindim. Tabi ki bununla da yetinmeyeceğim. Anlayacağınız yılmak yok, yola devam. Bugünkü yazımın konusu da yine sandık güvenliği ile ilgili. Çünkü bu konunun önemini duyarlı vatandaşlar anladı ama Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli henüz anlayamadılar. ‘’Oy ve Ötesi Hareketi’’ bile anladı ama Kemal Kılıçdaroğlu anlamadı. Bu gidişle de anlayacağı filan yok. Ben yazmaya yine devam edeyim de anlayan anlar, anlamayan anlamaz.
Bu konu ile ilgili geçen ay içinde birkaç vatandaş ile konuştum. Siyasi partilerin sandıklara sahip çıkıp çıkamadıklarını sordum. Doğrusunu söylemek gerekirse aldığım yanıtların hiç iç açıcı olduğunu söyleyemem. Konuştuğum kişilerin içinde Sandık Başkanlığı yapanlar bile vardı. Kiminle konuşmuşsam hepsi de sandıklara sahip çıkmanın mümkün olmadığını söylediler. Neymiş efendim? Doğu Anadolu Bölgesinde sandıkların başına sandık görevlisi bile bulamıyorlarmış. O derece çaresizlermiş yani. Yüksek Seçim Kurulu zaten sonuçları açıklıyormuş. Bu iş öyle sanıldığı gibi kolay filan da değilmiş. İnanın kimi zaman bu soruyu sorduğuma bile bin pişman oldum. Onlara, ‘’Madem ülke genelinde tüm sonuçları almak mümkün değil, o halde batı bölgelerindeki sandıklara ne diye sandık sorumluları görevlendiriyorsunuz’’, diye sordum. ‘’Genel Seçimlerde Doğu Anadolu Bölgesindeki sandıklara sahip çıkamadıktan sonra Batı Bölgelerdeki sandıklara sahip çıkmak neye yarar’’ diye sordum. Çıt yok.
Taraf Gazetesinin dünkü sayısında Hüseyin Özay’ın ‘’Seçimleri Böyle Kazandık’’ başlıklı haberini okuyunca bugün bu makaleyi tekrar yazmaya karar verdim. Umarım bu haberi Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli de okumuştur. Okumamışlar ise okuyanlar bu haberin yer aldığı sayıyı onların çalışma masasına bant ile yapıştırmalılar. Yoksa bunların başka türlü akılları başlarına gelmez. Her seçim sonucu alıştıkları oy yüzdesine ulaşmışlarsa zaten sandıklara sahip çıkmayı bile düşünmezler. Hatta her geçen gün oy yüzdelerinin düştüğüne bile üzülmezler.
Tekrar Taraf Gazetesinden Hüseyin Özay’ın haberine döneyim. Bugünkü yazımın ana konusu da zaten bu. Hüseyin Özay bu haberi iktidar partisinin seçim Koordinasyon Merkezinde çalışan bir görevli ile görüşerek yazmış. AKP’li görevli ‘’ Öncelikle anlaşmalı şirketlere, AKP’nin oyları her zaman çok yüksek gösterildi’ ’diyor. Yani kamuoyunda AKP’nin seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanıyor algısını yaratarak muhalefet partililerin dirençleri kırıyoruz’’ demek istiyor. Bu yöntemi zaten her zaman uyguluyorlar.
AKP’li görevli devam ediyor. Sandık Başkanlarının hangi zihniyette olduğunu hatta zarfları önceden tespit edilmeye çalışıldı’’ diyor. ‘’İlçe Seçim Başkanlıklarına AKP’ye yakın isimler atandı’’ diyor. Sandık başlarında görevlendirilen sandık sorumluların görevinin ne kadar önemli olduğu böylelikle daha iyi anlaşılıyor. Anlamak isteyenlere duyurulur. Yani Yüksek Seçim Kurulu nasıl olsa seçim sonuçlarını açıklıyor diyenlere önemle duyurulur.
AKP’li görevli açıklama yapmaya devam ediyor.’ ’İlçeden merkeze seçim sonuçları gönderilirken hata yapılıp AKP dışında önde giden partinin oyları eksik gösterildi’’ diyor. ‘’İtiraz olursa pardon denildi’’ diyor. Ne kadar da güzel konuşuyor değil mi? Hani birkaç yerde sandıklara sahip çıkanlar sonuçlara itiraz ederse ‘’pardon ‘’diyerek geçiştiriyoruz demek istiyor. Sandıklara sahip çıkılmayan bölgelerdeki sonuçları nasıl değiştiriyorlardır Allah bilir. Takip eden mi var? Kafalarına göre oyları dağıtıyorlar işte. Hani şimdi bütün bunları AKP’li görevli söylemiyor olsa yine inanmazlar. Bu AKP’li görevliye de inanacaklarını da pek sanmıyorum ya, neyse. Benimkisi de iyimserlik işte. Ne yapayım.
AKP’li görevlinin anlattıklarına yazmaya devam edeyim. Konu daha iyi anlaşılsın diye tabi ki. ‘’AKP’nin seçimi büyük farkla kazandığını yayarak diğer parti görevlilerinin sandık başını terk etmelerini sağladık’’ diyor. Ne kadar da güzel anlatıyor. Yarın seçim olsa hiç şüpheniz olmasın, aynı taktikleri hiç çekinmeden tekrar uygularlar. Muhalefet Partileri de aynı tas, aynı hamam olup bitenleri seyrederler. Atalarımız, ‘’Balık baştan kokar’’ diye boşuna söylememişler. Bu konuda her türlü iddiaya girebilirim. Çünkü malımı çok iyi tanıyorum.
AKP’nin Seçim Koordinasyon Merkezinde çalışan görevliyi dinlemeye devam edelim. ‘’Her sandık Başkanına bolca kontör yüklenerek Seçim Koordinasyon Merkezi ile irtibatlandırıldı’ ’Müsait hale getirilen sandıklar için operasyonlar yapıldı. Bazı yerlerde elektrikler kasıtlı olarak kesildi.’’ diyor. Bu konuda muhalefet partililerin elektriklerin kesilmesinin hayra yorulacak bir durum olmadığını tespit etmeleri konusunda haklarını yemeyeyim. Fakat bu tespitlerine rağmen elektriklerin kesilmesi ile birlikte sandıkları terk etmeyi de ihmal etmezler. Çünkü böylesine duyarlılardır. Bunların fıtratlarında da sandıkları terk etmek gibi bir alışkanlıkları vardır.
AKP’li görevli son olarak ‘’Hayali seçmenlere oy kullandırıldı. Bir AKP’linin evine veya işyerine onlarca farklı seçmenin ismi yazıldı. Çok sayıda mükerrer oy kullanıldı.’’ diyor. İsmi açıklanmayan AKP’li görevli her şeyi açık açık anlatmış. Ne demiş Atalarımız? Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Hatırlarsanız yerel seçimler öncesinde Antalya’da askıya çıkarılan seçmen sandık listelerinde tanınmayan isimler tespit edilmişti. Peki, ne oldu sonra? Antalya’yı iktidar partisi aldı geçti. Mustafa Akaydın ‘da seyretti.
Şimdi önümüzde hayati önem arz eden bir seçim daha var. İktidar partisinin sessiz sedasız çalışmaya başladıklarından eminim. Ya muhalefet partileri? Sizce onlar da çalışmaya başlamışlar mıdır? En son duyduğuma göre Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisini seçilebilecekleri yerlerden aday gösterecekmiş. Hatta Klıçdaroğlu bu sene yapılacak Milletvekili Genel Seçimlerinde kullanacağı kontenjan sayısını da artırmış. Ne diyelim? Yeni seçim yenilgimiz hayırlı olsun.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın. 13.01.2015