MUSUL PLANLARI
MUSUL PLANLARI
A PLANI: MUSUL OPERASYONU BAŞLAMADAN ÖNCE;
SEN BENİM MUHATABIM DEĞİLSİN
SEVİYEMDE DEĞİLSİN
KIRATIMDA DEĞİLSİN
KALİTEMDE DEĞİLSİN
B PLANI:
GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL HULUSİ AKAR’IN ABD GENELKURMAY BAŞKANI JOSEPH DUNFORD İLE GÖRÜŞMESİ İLE ABD’NİN İKNA EDİLME ÇABALARI
C PLANI: MUSUL OPERASYONU BAŞLADIKTAN SONRA;
‘’350 KİLOMETRE SINIRIM VAR BENİM. TÜRKİYE’NİN OLMADIĞI BİR OPERASYONDAN DOĞABİLECEK NETİCELERDEN SORUMLU DEĞİLİZ. OPERASYONLARDA DA OLACAĞIZ, MASADA DA OLACAĞIZ’’
D PLANI: BAŞBAKAN YARDIMCISI NUMAN KURTULMUŞ;
‘’DIŞİŞLERİ MÜSTEŞARIMIZ BAĞDAT’TA OLACAKTIR. HEM MUSUL, HEM DE DİĞER KONULAR MÜZAKERE EDİLECEKTİR.’’
E-F-G-Ğ-H-I-İ-J-K-L-M-N-O-Ö-P-R-S-Ş-T-U-Ü-V-Y PLANLARI:
…
Z-PLANI;
BAŞTA ABD OLMAK ÜZERE IRAK, İSRAİL, İNGİLTERE VE KUZEY IRAK KÜRT YÖNETİMİNDEN MUSUL’A GİRMEK İÇİN İZİN İSTENECEK.
DURUM TESPİTİ 1:
BUGÜNKÜ ORTAMDA MUSUL’A GİRECEĞİMİZ BİRAZ MEÇHUL. MUSUL’A GİREMEDİĞİMİZ GİBİ, BAŞİKA’DAN DA ÇIKARILABİLİRİZ.
DURUM TESPİTİ 2:
ZAMANINDA MERKEZİ IRAK HÜKÜMETİ YERİNE KUZEY IRAK KÜRT YÖNETİMİNİ BAZ ALIRSAN OLACAĞI BUDUR.
A,B,C,D ve diğer planlar ile birlikte Z planını yazdım. Durum tespitini yaptım. Artık buradan başlayabilirim. Malum gündemde Musul’a yapılmaya başlayan operasyon var. Bu operasyonun başlayacağı yakın bir zamandır dillendiriliyordu. Başlama günü pek tespit edilememişti ama bugünlerde başlayacağı belliydi. Şimdi burada yanıtlanması gereken bir soru var. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu operasyon ile ilgili bugüne kadar neden girişimde bulunmadığıdır. Yoksa operasyonun başlamasına kısa bir süre kala Irak Başbakanı Haydar el- Abadi’ye meydan okumakla Musul’a giriş vizesi alamazsınız. Genel Kurmay Başkanı Hulisi Akar’ı ABD’ye göndermekle de vize alamazsınız. Yapılmaya başlayan operasyona katılacağız demekle de vize alamazsınız. Irak’a temsilci göndermekle de vize alamazsınız. Hele hele Merkezi Irak Başbakanı yerine Kuzey Irak Kürt Yönetimini baz alarak Musul’a hiç giriş vizesi alamazsınız.
Musul’a girmek için öncelikle komşularımız olan İran, Irak ve Suriye ile diplomatik ilişkileri geliştirmek lazımdı. Çok şükür Rusya ile barışıldı ama bu yetmezdi. Irak Başbakanı Haydar el- Abadi’ye meydan okumak yerine zamanında onunla masaya oturmak lazımdı. Çünkü sonuçta Irak’ın meşru Başbakanı Haydar el – Abadi’dir. Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani muhatabınız olamaz. Devletlerin temsilcileri diplomatik ilişkilerde muhakkak suretle muhataplarını baz alırlar. Muhatapları ile görüşürler. Muhatapları ile masaya otururlar. Eğer muhataplar ile ilişkiler kopmuş ise çözüm bölge liderleri ile görüşmek değildir. Çözüm yine muhataplar ile diyalog sürecini geliştirmektir. Eğer siz bugün mevcut Irak Başbakanı’nın yerine Kuzey Irak Kürt Yönetimini baz alırsanız yarından sonra Irak Başbakanı da PKK’yı baz alır. PYD’yi baz alır. Sonuçta siz muhataplarınıza nasıl muamele ederseniz muhataplarınızdan da aynı muameleyi görürsünüz. Öyle değil mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemiz adına bölge üzerinde söz sahibi olmak istiyorsa her şeyden evvel eski diplomasi alışkanlıklarını bırakması gerekir. Komşu ülkelerin Başbakanlarına, Cumhurbaşkanlarına meydan okuyan mizacını bırakması gerekir. Erdoğan bugün Irak Başbakanı ile arası ne kadar bozuksa Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ile de arası o kadar bozuktur. Erdoğan halen daha Beşar Esat hakkında da olumlu bir tek cümle kurmuyor. Halen daha Esat’a ateş püskürüyor. Peki, nereye kadar? Hardar el- Abadi ile Esat düşmanlığı daha nereye kadar sürdürülebilir? Bugün Haydar el- Abadi Musul’a girmemizin önüne taş koyduğu gibi aynı zamanda da Başika’da bulunan birliklerimizin çekilmesini de istiyor. Çünkü ABD öyle istiyor. Zaten Haydar el- Abadi’ye bu sözleri söyleten ABD’den başkası değildi. Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin arkasında da ABD var. Şimdi siz Mesut Barzani’nin yardımı ile Haydar el – Abadi’yi hizaya getireceğinizi mi sanıyorsunuz? Eğer öyle sanıyorsanız avucunuzu yalarsınız. Çünkü sonuçta Mesut Barzani’de ABD’nin inisiyatifi dışına çıkamaz. Eğer ABD TSK’nın Musul’a yapılmakta olan operasyonlara katılmasını istemiyorsa, Mesut Barzani’de, Haydar el- Abadi’de bize vize vermez. Bu durumu anlamak için alim filan olmaya da gerek yok. Bölgemizde cereyan etmekte olan olayları azıcık da olsa yorumlayabilme yeteneğiniz varsa bu durumu anlayabilirsiniz. Yoksa Haydar el- Abadi’ye ne kadar meydan okusanız da boşunadır.
Bir an için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasi anlayışının benimsendiğini farz edelim. Peki, böyle bir anlayış bölge barışına katkıda bulunuyor mu? Bölge çıkarlarımızın korunmasına katkıda bulunuyor mu? Önemli olan da bu kriterler değil midir? Eğer şu an Musul’a yapılan operasyonun dışında kalmışsak bugüne kadar uyguladığımız dış politika da çökmüş demektir. ABD ile birlikte hareket eden Emperyalist ülkeler Musul Operasyonunu aylar öncesinde planladılar. Bu operasyona kimlerin katılacağını çok öncesinden belirlediler. Bu duruma göre de operasyonun düğmesine bastılar. Şimdi bu saatten sonra illa da Musul’a girmek istiyorsanız ikinci bir Fırat Kalkanı Operasyonu düzenlemeniz gerekir. Suriye’de bu operasyonu düzenlemek mümkündü. Ancak Irak’ta ABD’ye rağmen bu operasyonun düzenlenebileceğini pek sanmıyorum. 19.10.2016
