MÜHÜRSÜZ REFERANDUM MEŞRU DEĞİLDİR
Yaklaşık iki aydan bu yana devam eden rejim değişikliği sisteminin referandum kampanyası 15 Mart cumartesi günü tamamlanmıştı. 16 Mart pazar günü de referandum seçimleri yapıldı. Anadolu Ajansının yayınladığı ve YSK’nın da kabul ettiği seçim sonuçlarını sizler de biliyorsunuz. Sanırım benim burada tekrar yazmama gerek yok.
Peki, rejim değişikliğini de içinde barındıran referandum seçim sonuçları meşru mu? OHAL kapsamında yapılan seçim sonuçları meşru olur mu? Önemli olan da zaten bu değil mi? Bu seçimler hile yapılmadan sonuçlanmış olsaydı, elbette bu referandum seçimleri meşru olacaktı. Gerçi seçimler OHAL’in gölgesi altında yapıldı ama yine de seçim sonuçlarına müdahale edilmemiş olsaydı bu seçim meşru olacaktı. Ancak maalesef her zaman olduğu gibi yine seçim sonuçlarına gölge düştü. YSK seçimler devam ederken kural değiştirdi. Mühürsüz kullanılan oy pusulaların ve zarfların geçerli olduğu yönünde karar aldı. Yüksek Seçim Kurulu yapmış olduğu bu hukuksuz karar ile de yetinmedi. Sandıkların tamamı daha sayılmadan referandumun kabul edildiğini açıkladı. Yapılan böyle bir erken açıklamayı Anadolu Ajansı bile yapamazken Yüksek Seçim Kurulu’nun yapması tamamen bir skandaldı.
İsterseniz öncelikle YSK’nın geçersiz oy pusulaları ve zaafları hakkındaki kararına bakalım.
Geçerli Olmayan Oy Pusulaları:
Madde 101 – (Değişik: 8/4/2010-5980/21 md.) Aşağıda yazılı;
1. Sandık kurulunca verilen ve o seçim için düzenlenmiş biçim ve renkte olmayan,
2. Arkasında “Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu” filigranı bulunmayan,
3. Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan,
4. Hiçbir yerine “EVET” mührü basılmamış olan,
5. Siyasi partilere veya bağımsız adaylara ayrılan alanlardan birden fazlasına “EVET” mührü basılmış olan,
6. Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alana taşmış “EVET” mührü bulunan,
7. Sandığın ait olduğu seçim çevresinden başka bir seçim çevresi için düzenlenmiş olan,
8. Bütünlüğü bozulacak şekilde yırtılmış veya koparılmış olan,
9. Üzerine “EVET” mührü dışında veya “EVET” mührü yerine herhangi bir özel işaret, herhangi bir isim, imza kaşesi, mühür veya parmak izi basılmış olan,
10. Üzerinde yer alan siyasi partilere veya bağımsız adaylara ait bölümleri belirgin bir şekilde ve özel olarak karalanmış, çizilmiş veya işaretlenmiş olan,
11. Üzerinde yer alan matbu yazıların ve şekillerin dışında yazılar veya harfler veya sayılar yazılmış veya şekiller çizilmiş olan, birleşik oy pusulaları geçerli değildir.
Ancak aşağıdaki haller oy pusulalarını geçersiz kılmaz:
1. Zarfların açılması veya oyların okunması sırasında yırtılması.
2. Bütünlüğü bozulmaksızın bir kısmının kazaen yırtılması.
3. Herhangi bir şekilde lekelenmiş olup da bunun özel olarak işaret koymak amacıyla yapıldığının anlaşılamaması.
4. Birleşik oy pusulasının katlanarak zarfa konulması sebebiyle “EVET” mührü ile oy pusulasının arkasına basılan sandık kurulu mühür izinin oy pusulasının diğer kısımlarına geçmesi.
5. Bir siyasi parti veya bağımsız aday alanına basılan “EVET” mührünün sadece iki parti alanını ayıran çift çizgili bölgeye taşmış olması.
6. Başka bir siyasi partinin veya bağımsız adayın alanına taşmamak kaydıyla, bir siyasi partinin alanına birden çok “EVET” mührü basılması. Bir zarfta birden fazla oy pusulası kullanılan seçimlerde, zarftan çıkan oy pusulalarından bir seçim türüne ait olanının geçersiz olması, diğerlerinin geçersiz sayılmasını gerektirmez. Muhtarlık seçimlerinde, bu maddede belirtilen geçersizlik sebeplerinin dışında oy pusulalarının hangi sebeplerle geçersiz sayılacağı Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir.
Görüldüğü üzere Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarında arkasında sandık kurulunun mührü bulunmayan oy pusulalarının geçersiz olduğu net bir şekilde yazılmış. YSK bu kadarı ile de yetinmemiş, aynı zamanda kullanılan oy pusulalarının hangi hallerde geçersiz kalmayacağını da maddeler halinde karara bağlamış. Bu kararların arasında mühürsüz kullanılan oy pusulalarının kabul edileceğine dair herhangi bir madde de yok. Hal böyleyken YSK seçimler devam ederken mühürsüz kullanılan oy pusulaları ve zarflarının geçerli olduğu yönünde karar aldı. YSK’nın böyle bir karar alması hukuki değildir. Yani YSK kendi koyduğu kararı ihlal etmiş oldu. Durum bu kadar açık ve nettir.
Hal böyleyken Yüksek Seçim Kurulu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konuda yapmış olduğu itiraza sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların, dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar verildiğini açıkladı. YSK’nın yaptığı bu açıklama da tamamen geçersizdir. Eğer YSK’nın kararlarında mühürsüz kullanılan oy pusulalarının ve zarfların dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça kullanılan oylar geçerli sayılır hükmü olmuş olsaydı, elbette şimdi böylesine bir tartışma olmazdı. Cumhuriyet Halk Partisi de herhangi bir itirazda bulunmazdı.
Hiç kuşkusuz bu karar rejim değişikliği sisteminin oylandığı 16 Nisan Pazar günü oylanan referandumun meşruluğunu yitirmesine neden oldu. Anayasamıza göre Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına karşı itiraz edilebilecek başka bir mercii yok. İlk karar da YSK’ya ait, son karar da YSK’ya ait. Ancak YSK’nın kendi kararlarını hiçe sayarak mühürsüz kullanılan oy pusulaları ve zarfları hakkındaki kararından dolayı 16 Nisan rejim değişikliği referandumunun meşruluğunu kaybetmesine yol açtı. YSK ne kadar kararında direnirse dirensin bu karar yok hükmündedir. 18.04.2017