Makaleler

MUHARREM İNCE’Yİ TEBRİK EDİYORUM

sait-balci

Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan Adayı olmak her şeyden evvel yürek ister. Bilgi birikimi ve siyasi tecrübe ister. Atatürk ilke ve Devrimlerine sıkı sıkıya bağlı olmak ister. Laik Cumhuriyeti savunmak ister. Kurtuluş Savaşında şehit kanları ile kurtarılmış olan vatanın her bir karışını savunmak ister. Memleketi şeyh ve dervişlerin elinden kurtarmak ister. Memleketi yoktan var eden büyük öndere , ‘’Mustafa Kemal’’ yerine ‘’Mustafa Kemal Atatürk’’ demek ister. Ve onun kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisinin bütün geçmişini olduğu gibi kabullenmek ister. Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu gibi, Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişinden rahatsız olunmaz. Ya aday olduğunuz partinin geçmişini ve geleceğini topyekûn kabullenip savunacaksınız, ya da kendinize yeni bir parti bulacaksınız. Öyle işinize gelmediği dönemleri yok sayıp, işinize gelen dönemleri var saymakla Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan olunmaz. Ne demiş Atalarımız? Ya olduğunuz gibi görüneceksiniz, ya da göründüğünüz gibi olacaksınız.

Bugün yazıma Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan olacak kişinin taşıması gereken vasıfları yazarak başladım. Bu vasıfları daha da çoğaltmak mümkündür. Ben şimdilik kısa ve öz yazdım. Nasıl olsa kurultay seçimine daha çok var. O günler yaklaştıkça daha ayrıntılı yazacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Kalemim mazlum insanlara karşı ne kadar merhametliyse, Cumhuriyet düşmanlarına karşı da o kadar serttir. Siyaseten, bugüne kadar hiç bir kimsenin adamı olmadım, olmam da. Bu yüzden özgürüm. Düşüncelerimi hiç çekinmeden söyler ve yazarım. Hiç bir zorbalığa da asla pabuç bırakmam. Doğru bildiğim yoldan da asla şaşmam. Ortada bir seçim hezimeti varsa da partinin tavanı gibi ‘’Seçimin kazananı biziz’’ diye dansöz gibi kıvırtmam. Gerçekleri olduğu gibi yazarım. Seçim ya kazanılmıştır, ya da kaybedilmiştir. Bu iki seçenekten başka bir sonuçta çıkmaz. Seçimi kaybedenin de istifa etmesi gerektiğini üstüne basa basa yazar ve söylerim.

Şimdi diyeceksiniz ki, sana da ne oluyor? Seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu ise yine aday olan Kılıçdaroğlu’dur. Bir başka aday da Eski Grup Başkanvekili Muharrem İnce’dir. Seçime onlar girecek ama ‘’sanki sen de adaymışsın gibi yazıyorsun’’ dediğinizi duyar gibiyim. Evet, tabi ki ben aday filan değilim. Ancak ben bu kurultay dönemi boyunca suskun ve gelişmeleri suya sabuna dokunmadan izleyen ve takip eden bir partili olmayacağımı sizlerle paylaşmak istedim. Kimden yana olunacağını seçimlerin bitmesinden sonra karar verenlerden olmadığımı bilmenizi istedim. Okuyan ama geleceği göremeyen ve okuyamayanlardan olmadığımı sizlerin bilmesini istedim. Bu diyarda tek başıma da kalsam üyesi olduğum Cumhuriyet Halk Partisinin, ülkenin birliği ve bütünlüğü için Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulması gerektiğini savunacağım. Partinin yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğunu savunacağım. Partinin Ana Muhalefet partisi olmaktan kurtarılması gerektiğini dile getireceğim. Ve memleketin Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarına ihtiyacı olduğunu her platformda söyleyeceğim. İşte bu kadar celallenmemin sebepleri bunlardır. Eğer sizler de benim gibi düşünüyorsanız bu mücadeleyi korkmadan hep beraber Atatürk ilke ve Devrimlerinin ışığında birlikte verelim. Altı okun ilkelerinde verelim. Ve sonuçta partimizi yeni CHP’lilerin elinden kurtaralım.

Evet, artık sadede geliyorum. Sizler de dün medyadan takip etmişsinizdir. Eski Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Eylül ayında yapılacak olan seçim kurultayında Genel Başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Ben de şimdi buradan kendisini açık yüreklikle tebrik ediyorum. Cumhuriyetle yaşıt olan ve Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan Adayı olma cesaretini gösterdiği için de ayrıca kutluyorum. Yapmış olduğu basın açıklamasındaki değerlendirmelerinin tümüne katılıyorum. Seçildiği takdirde ‘’üst üste iki defa seçimlerden birinci parti olarak çıkamayan Genel Başkanların otomatikman Genel Başkanlıktan ayrılır’’ şeklinde parti tüzüğünü değiştireceği yönündeki sözünü de önemsiyorum. Muharrem İnce’nin verdiği mesajlar hakkında bundan sonra daha çok yazacağım. Şimdilik bu kadar diyorum. Yarın tekrar görüşmek üzere, şen ve esen kalın. 19.08.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title