MUHALİFLER SARİN GAZI KULLANMIŞ
Birleşmiş Milletlerin ( BM) Suriye’deki insan hakları ihlallerini araştıran komisyonun üyelerinden Carla Del Ponte, ‘’araştırmalarında ülkede sarin gazının kullanıldığına ilişkin kuvvetli şüpheler tespit ettiklerini ancak bu gazı kullananların rejim güçlerinin değil isyancılar olduğunu’ ’söylemiş. Büyük Ortadoğu Eş Başkanlarına duyurulur. Bu tespiti yapan ne Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat, ne de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. Bu tespiti yapan Birleşmiş Milletler Örgütü’nün insan ihlallerini araştıran komisyonun bir üyesi. Bu komisyonun üyesi bir de bizim ülkemizde insan hakları üzerine bir araştırma yapsa hiç fena olmayacak. Bizimkiler böyle bir olasılık olmuş olsa bile Allah muhafaza Carla Del Ponte’yi ülkenin kapısından içeri sokmazlar. Hele hele şimdi Suriye’de böyle bir teşhiste bulunduktan sonra Carla Del Ponte’yi ülkenin yakınından bile geçirmezler. Memleketimizde insan haklarının olup olmadığının kontrolüne elbette bir gün, bir Carla Del Ponte gelecek. Ancak o zaman ileri demokrasinin mimarları ülkemizde olurlar mı olmazlar mı orasını bilemiyorum.
Özgür Suriye Teröristlerinin kullandığı tespit edilen sarin gazı, yüksek derecede zehir içeriyor ve vücudun merkezi sinir sistemini kilitliyormuş. Yani sarin gazı kullanıldığı zaman sessiz bir ölüm sağlıyormuş. Emperyalist ülkeler Suriye Devlet Balkanı Beşşar Esat’ı kimyasal silah kullanıyor diye yaygara kopartırlarken meğerse kimyasal silahları özgür Suriye Teröristleri kullanıyormuş. Bizimkilere yüksek önemle tekrar duyurulur. Gerçi bizimkiler Akçakale’de meydana gelen rezaleti bile görmediler ya Suriye’de teröristlerin kullanmış olduğu silahları hiç görmezler. Bizimkilerin görmediğini medyada görmüyor tabi ki. Görmek işlerine gelmiyor çünkü. Kendi geleceklerini düşünmek varken memleketin geleceğini düşünmek hiç olur mu? Allah muhafaza sonra Başbakan ne der? ‘’Bi taraf olanlar bertaraf olurlar’’ demez mi? Böyle bir zamanda medyanın kaymağını yemek varken bertaraf olunur mu? Elbette olunmaz. O halde Akçakale’yi görmeyeceksiniz. Akil İnsanların her gittikleri yerlerde protesto edildiğini görmeyeceksiniz. PKK teröristlerinin ellerini kollarını sallaya sallaya silahları ile birlikte söz de çekilmelerini görmeyeceksiniz. Daha dün Hatay’da Suriyeli teröristlerin bir lokantada çıkardıkları rezaleti görmeyeceksiniz. İsrail’in alışkanlık haline getirdiği Suriye’yi bombalamasını görmeyeceksiniz. Peki, neyi göreceksiniz? Siyasi iktidar neyi görmenizi emretmişse onu değil mi? Bunun adı da özgür medya oluyor işte. Ancak hiç unutulmasın ki memleketi bu hale getirenleri de Türk Milleti görüyor.
Burada hiç dokunmadan geçemeyeceğim bir konu daha var. Başbakan geçenlerde yine Suriye’ye tutuklu gazetecileri almaya giden Cumhuriyet Halk Partililere verdi veriştirdi. Neymiş efendim? Cumhuriyet Halk Partililer, Suriye Halkına işkence eden Beşşar Esat ile fotoğraf çektiriyorlarmış. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat’ı Arap Baharının Suriye’de başlamasından daha önce ülkemize davet eden kimdi acaba? Ülkemizde aile fotoğrafları çektiren kimdi acaba? Beşşar Esat, o zamanlar ülkesinde demokrasiyi işletiyordu da Arap Baharı yaşanmaya başladığı zaman mı rafa kaldırdı? Beşşar Esat o zamanlarda demokrattı da şimdi mi diktatör oldu? Başbakan’a bunları sormak lazım. Üstüne üstlük Başbakan Cumhuriyet Halk Partisine, Suriye halkına işkence uygulamakla suçladığı Beşşar Esat ile resim çektirmiş olmalarından dolayı küplere biniyor. Kendisi Beşşar Esat’ı şimdi düşman bellemiş ya o yüzden olsa gerek. Peki, o zaman Akçakale rezaletinin mimarları olan Özgür Suriye teröristleri ile kimler resim çektiriyor? Özgür Suriye teröristlerine kim arka çıkıyor? Özgür Suriye teröristleri Hatay’da, Akçakale’de çıkarttıkları rezalete rağmen kimden yüz alıyorlar? Kendi ülkesinde teröristler ile mücadele etme hakkı olan Beşşar Esat’la mı görüşmek yasaldır yoksa kimyasal silah kullandıkları tespit edilen özgür Suriye teröristlerine destek çıkmak mı yasaldır? Ülkenin Hatay bölgesini gel geç hanına çevirmelerine çanak tutmak mı yasaldır? Sizce hangi durum yasaldır?
Maalesef bugün ülkemizi, teröristlerden koruyamayan bir siyasi iktidar yönetiyor. Yeri geldiği zaman demokrasi nutukları atan siyasi iktidar şimdi ülkesini ne PKK teröristlerinden koruyabiliyor ne de Suriyeli teröristlerden. Bugün Kandil dağları ve Hatay bölgesi siyasi iktidar yüzünden yol geç hanına dönmüş durumda. Memleketin selametini çıkmaz sokaklara sokan siyasi iktidar böyle bir tablo yaşanırken bile Cumhuriyet Halk Partisine iftira atmaktan geri durmuyor. Suriye halkının çıkarlarının, İsrail’in fırlattığı füzelerin arkasına sığınarak mı savunulacağını da Başbakan’a sormak lazım. Hani bilmeyenler varsa öğrensinler diye. 10.05.2013
SAİT BALCI