MHP FİNALE DOĞRU
TBMM’de gurubu bulunan siyasi partilerin içinde en çok kazan MHP’de kaynıyor dersem sanırım yanılmış olmam. İktidar Partisi de kongreye gidiyor ama onlarda seçilecek Genel Başkan Erdoğan’ın iki dudağı arasında. Erdoğan’a rağmen ortaya bir başka aday da çıkmayacağına göre her şey kontrol altında. 22 Mayıs günü AKP Genel Başkanı da belli olacak, düşük profilli Başbakan da belli olacak. Cumhuriyet Halk Partisinde ise muhalifler Tüzük Kurultayını Olağanüstü Kurultaya çevirmeye çalışıyorlar. Bu yüzden Kılıçdaroğlu Tüzük Kurultayını erteleyebilir. Bu tür taktikleri Kılıçdaroğlu geçmişte hep yaptı. Yine yapabilir. Ancak MHP’de yaşanacak bir yönetim değişikliği CHP’yi kökten etkileyebilir. Kılıçdaroğlu o zaman ne yapar bilemem.
MHP ile başladım, MHP ile devam edeyim. Zaten asıl konum da MHP’nin Kurultay süreci. Biliyorsunuz MHP’de kılıçlar 1 Kasım 2015 Genel Seçimler sonrası çekilmişti. Bu çekişme halen daha devam ediyor. Muhaliflerin Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesin de Olağanüstü Tüzük değişikliğini de içeren Kurultay kararı aldırmasından sonra MHP Yönetimi de Yargıtay’a başvurmuştu. Kurultay sürecinin Yargıtay aşaması devam ederken MHP Yönetimi bu defa Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinden ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinden Kurultaya ihtiyati tedbir kararı aldırmıştı. MHP’deki süreci buradan ele alalım. Çünkü yeni gelişmeler var.
MHP belki de tarihinde ilk kez böylesine bir kurultay süreci yaşıyor. Buna bir başkaldırı da diyebiliriz. Çünkü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugüne kadar yapmış olduğu hataları bir şekilde örtmesini bilmişti. Ancak Bahçeli’nin son dönemlerde yapmış olduğu hatalara parti daha fazla dayanamadı. 7 Haziran seçim sonuçlarını iyi okuyamayan Bahçeli’ye en büyük ders 1 Kasım seçimlerinde verildi. Ancak Bahçeli tabanın verdiği bu mesajı da almamış görünüyor. Yoksa muhaliflerin Olağanüstü Kurultay kararı için yeterli sayıda topladıkları imzayı görmezden gelmesi mümkün değildi. Bahçeli’ye göre MHP’yi en iyi kendisi yönetiyor olmalı ki, partiyi kimselere bırakmak istemiyor. Delegelerin iradesine de saygı göstermiyor.
Başlarken MHP’de yeni gelişmeler var demiştim. Gerçi muhaliflerden Sinan Oğan Kurultay sürecinin devam ettiğini söylemişti ama yine de Yargıtay süreci bekleniyordu. Sanıyorum Yargıtay kararını bugün veya yarın açıklayacak. Ancak onun öncesinde Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi daha önce almış olduğu ihtiyati tedbir kararını muhaliflerin yapmış olduğu itiraz üzerine kaldırdı. Muhalifler Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesine de itiraz etmişlerdi. Şimdi Sivas Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinin de ihtiyati tedbir kararını kaldırması bekleniyor. Yaşanan bu gelişme muhalif kanatta sevinçle karşılandı. Bahçeli ise yapmış olduğu açıklamada ‘’Yargıtay’ın kurultay ile ilgili vereceği karara saygılıyız’’ demekle yetindi. Bu gelişmelerden sonra Bahçeli’nin zaten sığınacak başka bir dalı da kalmamıştı. O yüzden tüm umutlarını Yargıtay’ın kararına bağlaması son derece normal. Bu yüzden Yargıtay’ın kararına saygılıyız diyor. Yargıtay Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına uyması durumunda Bahçeli bu karara da saygı gösterir mi bilemiyorum. Mahkeme kararına uymak zorunda kalabilir ancak öteden beri söylediği gibi saygı göstereceğine pek inanmıyorum. Çünkü partisi içinde istenen Kurultay sürecinin Mahkemeye taşınmasından rahatsızlık duymayan bir Genel Başkan’dan özeleştiri beklemek herhalde iyimserlik olur.
Bugünün şartlarında Sivas Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi de, Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Kurultay süreci ile ilgili ihtiyati tedbir kararını kaldırmasından etkilenebilir. Bu mahkeme de aynı yönde karar verebilir. Ancak bu kararların Yargıtay’ın kararını etkileyeceğini pek sanmıyorum. Ancak Yargıtay’ın vereceği karar Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin Kurultay süreci ile ilgili verdiği kararın uygulanmaya başlanmasından sonraya kalırsa, MHP’de Tüzük değişikliğinin de yer aldığı Olağanüstü Kurultay yapılır. Bu kurultayın sonuçları da MHP’yi bağlar. Bahçeli her ne kadar koltuğundan kalkmak istemese de MHP’de yönetim değişir. Yargıtay kararını Olağanüstü Kurultay tarihinden evvel MHP Yönetiminin lehine verirse Bahçeli ancak o zaman derin bir nefes alır. Yoksa bugünün şartlarında zaman Bahçeli’nin aleyhine işliyor.11.05.2016
