KAPATAMIYORSAN, KOLTUĞU BIRAK KARDEŞİM
UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
Başbakan Ahmet Davutoğlu İngiltere gezisi sırasında İngiliz Gazeteleri ile bir söyleşi gerçekleştirmiş. Davutoğlu bu söyleşi de, Türkiye’nin Suriye ile olan sınırını kapatamayacağını belirterek ‘’Suriye sınırını kapatabiliriz ama bu durumda sığınmacıları kim kurtaracak? Kim onları güvenli bölgede tutacak? Tüm bu insanlar yürüyerek kaçtılar Suriye’den. Sınırı onlara kapatmalı mıyız? Bu ahlaki kabul edilebilir mi? 937 kilometrelik bir sınırdan bahsediyoruz. Sınırın kapatılması mümkün değil.’’ demiş. Peki, İngiliz Gazeteleri Davutoğlu’na sınırın kapatılıp kapatılamayacağını sorarken, Suriye halkı için mi, yoksa teröristler için mi sormuştur? Yani İngiliz Gazetecileri savaştan kaçan Suriye Halkının ülkemize geçişini soracak hali yok. İngiliz Gazeteleri Suriye sınırından ülkemize ellerini kollarını sallayarak giriş çıkış yapan El Nusra ve IŞİD teröristleri için sınırların kapatılmasının mümkün olup olmayacağını soruyorlar. Fakat bizimki, sorulan soru işine gelmediği için tersinden yanıt vermiş. Adetleri böyledir zaten. Sorulan soru işlerine nasıl gelirse öyle yanıt verirler.
İngiliz Gazetecilerin sorduğu soruyu Ahmet Davutoğlu yanıtlayamaz. Çünkü sınırlarımızı yol geçen hanına çeviren bizzat kendileridir. Hatırlarsanız bu konuda daha önce de yazmıştım. ABD ve onunla işbirliği yapan Batılı Ülkeler Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ı iktidardan indirmeye daha karar vermeden evvel teröristler ülkemizde cirit atmıyorlardı. ABD ve Batılı Ülkeler ne zaman Esat’ı iktidardan indirmeye karar vermişlerse o zamandan bu yana Suriye sınırımız yolgeçen hanına döndü. Bu teröristleri ‘’Apaydın Dinlenme Tesisleri’nde’’ bizzat eğiten AKP iktidarının kendisi değil miydi? Bu tesisleri Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Hatay’a kurmadı mı? Suriye sınırından ülkemize gelip giden bu teröristler değil miydi? Başbakan Ahmet Davutoğlu şimdi çıkmış sınırları kapatamayacaklarından bahsediyor. Bu saatten sonra tabi ki kapatamazsın kardeşim. Zamanında gerekli önlemleri almazsan şimdi tabi ki kapatamazsın. Bu durumun sorumlusu da sizsiniz. Sınırları tekrar güvenli hale getirmekle de siz sorumlusunuz. Yoksa millet sizi oraya keyif çatasınız diye mi gönderdi?
Eğer bir ülkenin Başbakan’ı ülkesinin sınırlarını kontrol edemez hale gelmişse, ülkeyi de yönetemez hale gelmiş demektir. Fakat Başbakan bu durumu sanki normal bir durum muş gibi anlatıyor. Sanki kontrol edilemeyen sınır, bir başka ülkenin sınırıymış gibi. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ülkenin sınırlarını kontrol edemeyen bir iktidar olabilir mi? Bu durum hiç utanmadan sıkılmadan anlatılabilir mi? İnsana sen necisin diye sormazlar mı? Bu ülkeyi sen yönetmiyor musun diye sormazlar mı? Sınırlarını kontrol edemiyorsan istifa da mı edemiyorsun diye sormazlar mı? Ama kime söyleyeceksiniz? Vurdumduymaz bu iktidara mı? Bana sorarsanız hiç sormayın daha iyi. Yoksa sorduğunuz sorudan dolayı yine siz suçlu olursunuz. Bunlara en iyisi sandıklarda hesap sormak gerek. Yoksa başka türlü akılları başlarına gelmez.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.27.01.2015
