İSRAİL SURİYE’Yİ NEDEN VURDU ?
İsrail Suriye’yi neden vurdu? Her şeyden önce bir tespitte bulunmamız gerekiyor. Çünkü İsrail durduk yerde Suriye’yi vurmadı. Bu işin temelinde sinsice yapılmış planlar var. Çünkü geldiğimiz noktaya kadar Rusya, Çin, İran ve Irak birlikteliği Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esat’ın devrilmesini engelledi. Bu yüzden Dışişleri Nazırı Ahmet Davutoğlu komutasındaki Özgür Suriye Teröristleri bütün olanaklarını kullanmalarına rağmen Baas rejimini deviremedi. Hal böyle olunca Özgür Suriye Teröristlerinin komutası eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından Ahmet Davutoğlu’ndan alındı. Apar topar yeni ( SUKO ) Suriye Ulusal Koalisyonu oluşturuldu. Komuta merkezide Katar’a taşındı. Koalisyonun başına da Muaz El Hatib getirildi.
Muaz El Hatib komutasındaki Suriye Ulusal Koalisyonu, Devlet Başkanı Beşşar Esat’ın kolay lokma olmadığını anladı. Bu yüzden ilk etapta ılımlı bir siyaset güttü. Muaz El Hatib, Rusya üzerinden de barış görüşmeleri başlattı. Taraflar arasında bir koalisyon Hükümeti kurma konusunda görüşmeler oldu. Ancak Muaz El Hatib koalisyon Hükümeti için Devlet Başkanı Beşşar Esat’ın görevi bırakmasını şart koşmuştu. Fakat bu şart Beşşar Esat tarafından reddedildi. Beşşar Esat uzun vadede yetkilerinin bir kısmını devredebileceğini fakat yeni dönemde tekrar Devlet Başkanlığı’na aday olabileceğini iletti. Bu gelişme Amerika Birleşik Devletlerini memnun etmedi. Çünkü ABD, Beşşar Esat’ın hemen görevi bırakmasını istiyordu. Görüşmeler bu aşamada gitti geldi. Görüşmelere aracılık eden Rusya tavrını Beşşar Esat’tan yana koyunca ABD büsbütün huzursuz oldu. ABD, Birleşmiş Milletleri de savaşın içine çekmeyi başaramayınca yeni arayışlara yöneldi.
Bu aşamada ABD Devlet Başkanı Barrack Obama, Devlet Başkanlığı seçimlerinden galip çıkarak güven tazeledi. Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yeni kabinede görev almayacağını duyurdu. Suriye’de Baas rejiminin devrilmemesi Hillary Clinton’u üzdü. Ayrıca Hillary Clinton, Libya’da ABD Büyükelçiliğinin bombalanmasından da kendini sorumlu tutmuştu. Bu başarısızlıklar Hillary Clinton’un yeni kabinede görev almasına engel oldu. Daha doğrusu Hillary Clinton bu konuları onur meselesi yaptığı için yeni kabinede görev almadı. Hillary Clinton’un yerine uzun arayışlar neticesinde John Kerry atandı.
ABD, Baas rejiminin çıkmaza girmesinden sonra aniden taktik değiştirdi. Bir taraftan barışçıl görüşmeleri sürdürürken diğer taraftan Suriye’yi vurmanın planlarını oluşturmaya başladı. Bu anlamda devreye Cumhurbaşkanı girdi. Cumhurbaşkanı, Suriye’den gelecek saldırıları bertaraf etmek anlamında ABD’den Patriot füzeleri talep ettiklerini açıkladı. Başbakan ise bu gelişmeleri ilk etapta yalanlasa da sonuçta Patriot füzeleri ülkemize geldi. İlerleyen süreç içinde de patriot füzelerini bizim talep etmediğimiz ortaya çıktı. Daha doğrusu patriot füzelerini Ülkemize yerleştirilesini ABD’nin istediği ortaya çıktı. Almanya’dan gelen patriot füzeleri Kahramanmaraş’a, Hollanda’dan gelen patriot füzeleri Adana’ya ve ABD’den gelen patriot füzeleri de Gaziantep’e yerleştirildi.
Böylece Suriye’ye saldırmanın ortamı yaratılmış oldu. NATO füzelerine kucak açan memleketimiz adeta gelecek tehlikelerinin habercisiydi. Patriotlar, İsrail’i ve ülkemizde bulunan Radar Hava Üslerini korumak amaçlı kurulmuştu. Artık Suriye’yi dize getirme zamanı gelmişti. İsrail’in verilen görevi yerine getirme için öne sürdüğü şartlar da yerine gelmişti. Sıra artık Suriye’yi vurmaya gelmişti. İşte İsrail bu görevi yerine getirmeye başladı. Artık şimdi top Suriye’dedir. Devlet Başkanı Beşşar Esat İsrail’in saldırılarına karşılık verirse NATO’ya cevap verme hakkı doğacak. Eğer yanıt vermezse saldırıların devamı gelecek.
Gelinen bu aşamadan sonra Beşsar Esat için zor günler başladı diyebiliriz. Birleşmiş Milletler gelinen bu noktada İsrail’e herhangi bir yaptırımda bulunup bulunamayacağını göreceğiz. Bu durumda Rusya, Çin ve İran nasıl bir strateji geliştireceklerini de ileriki günlerde göreceğiz. Ancak ortada var olan bir gerçek varsa o da bölgede barış tohumlarının değil savaş tohumlarının yeşerdiğidir. 04.02.2013
SAİT BALCI