GÜL, BENİM CUMHURBAŞKANI ADAYIM OLAMAZ
Başkasını bilemem ama Abdullah Gül benim Cumhurbaşkanı adayım olamaz. Geçmişte Ekmeleddin İhsanoğlu nasıl Cumhurbaşkanı adayım olamamış ise Gül de Cumhurbaşkanı adayım olamaz. İki iki daha dört eder. Bu kadar basit ve bu kadar nettir.
Şimdi durduk yere bu konuya neden girdiğimi merak ediyor olmalısınız. Sizi daha fazla merakta bırakmayayım. Evvelki gün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal CNN TÜRK ekranlarında Ahmet Hakan’ın sunup yönettiği ‘’Tarafsız Bölge’’ programında Abdullah Gül’ün % 49’un Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi. Hatta Baykal ‘’Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım’’ dedi. İşte isyanım bu değerlendirmeyedir. Baykal’ın Abdullah Gül’ün %49’un cumhurbaşkanı adayı olabileceğini dillendirmesinedir. Cumhuriyet Halk Partisinin köküne sanki kramp girmiş gibi Cumhurbaşkanı adayı yine dışarıdan aranmaya başlandı. Önümüzde Ekmeleddin ihsanoğlu örneği dururken halen daha dışarıdan ithal cumhurbaşkanı adayı gösterme alışkanlığı devam ediyor. Bu konuda ya ben yanlış düşünüyorum ya da dışarıdan cumhurbaşkanı adayı gösterme alışkanlığı olanlar. İkisinden biri. Başka bir seçenek yok. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak aldığı sonuç ortada iken Abdullah Gül’ü aday göstermek sizce mantıklı mı? Ayrıca ‘’güzel şeyler olacak’’ diyerek açılım sürecinin mimarı olan Abdullah Gül’ü aday göstermek hangi akla hizmet etmek olduğunu da anlayabilmiş değilim.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yerine Gezi eylemleri sırasında Bezm-i Âlem Valide Sultan Camisi’nin eski müezzini Fuat Yıldırım’ı aday göstermiş olsaydılar bu durumu anlayabilirdim. Keza yine yıllar öncesinde AKP’den ayrılan Abdüllatif Şener aday gösterilmiş olsaydı anlayabilirdim. Çünkü Fuat Yıldırım AKP iktidarının yapmış olduğu tüm baskılara rağmen Bezm-i Alem Valide Sultan camisinde içki içilmediğini söyledi. Yani doğruyu söyledi. Bu ifadelerinden sonra sağa sola sürülmesine rağmen doğruyu söylemekten vazgeçmedi. İşte bu yüzden illaki dışarıdan bir aday gösterilecek ise Ekmeleddin İhsanoğlu yerine Fuat Yıldırım aday gösterilmeliydi diyorum.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yerine Abdüllatif Şener’de aday gösterilebilirdi. Evet, Abdüllatif Şener eski bir AKP’lidir. Hatta AKP’nin ilk iktidarı döneminde Bakan olmuştur. Ancak Abdüllatif Şener millidir. Küresel emperyalizmin kulu değildir. Hırsızlığı, yolsuzluğu yoktur. Yalanı dolanı yoktur. Laik Cumhuriyet ile de sorunu yoktur. Ülkenin bölünmez bütünlüğünden de taviz vermez. AKP’den ayrıldıktan bu yana da AKP iktidarını eleştiriyor. Yapılan yanlışlıkları dile getiriyor. Böyle bir kişiliğin bir yanlışı olmuş olsaydı Erdoğan’ın hışımına uğramamaktan kurtulamazdı. Öyle değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan Abdüllatif Şener’in bunca zamandır yapmış olduğu eleştirilere karşın bir güne bir gün yanıt bile veremedi. İşte bu yüzden eğer dışarıdan bir aday gösterilecek ise bunlardan biri de Abdüllatif Şener olabilirdi diyorum.
Abdüllatif Şener ile eski müezzin Fuat Yıldırım örneğini 2019 yılında veya daha erkene çekilebilecek bir genel seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterelim demiyorum. Ancak bu iki isimden birini Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yerine aday göstermiş olsaydık Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilemezdi diyorum. Çünkü toplum Fuat Yıldırım’ı çok kısa bir süre içinde tanıdı. Onun dürüstlüğüne şapka çıkardı. Keza toplum Abdüllatif Şener’i de uzun bir süredir tanıyordu. Oysaki Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kimse tanımıyordu. Zaten yaşamının büyük bir kısmını yurt dışında geçiren insanı toplumun tanıması mümkün değildi.
Cumhuriyet Halk Partisi eğer şimdiden Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek ise adayını kendi kadrolarında aramalıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin içinde potansiyel Cumhurbaşkanı adayı mevcuttur. Yeter ki bu adayların önü açılsın. Yeter ki arayış partisinin dışında değil, içinde olsun. 03.05.2017