GENİŞLETİLMİŞ ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA PROJESİ ( GOKAP ) 1
GOKAP:
Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi ( GOKAP ) ABD’nin küresel ekonomiye hâkim olmak, Yeni Dünya Düzenini kendi istekleri çerçevesi içinde gerçekleştirmek ve yönetmek maksadı ile başlatmış olduğu bir projedir. Bu proje ilk etapta her ne kadar Büyük Ortadoğu Projesi ( BOB ) olarak anılsa da, sonradan projenin amaçları ve sınırları genişletilmiş olduğundan adını ‘’Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi (GOKAP ) adını almıştır.
PROJENİN UYGULAYICILARI:
ABD’nin soğuk savaş dönemlerinin ardından Dünya’ya hâkim olmaya devam edebilmesi açısından istikrarlı bir ekonomiye kavuşması gerekiyordu. Petrol, doğalgaz ve zengin maden yataklarına sahip olması gerekiyordu. ABD’nin sahip olmak istediği kaynakların tümü de Ortadoğu ülkelerinde ve Kuzey Afrika ülkelerinde fazlasıyla vardı. Bu açıdan ABD bölge ülkelerini parçalayıp bölecek büyük projeyi başlattı. Yanına da her zaman olduğu gibi İsrail, İngiltere ve Fransa’yı aldı. Bu ülkeler birlikte büyük bir çıkar ilişkisine imza attı. Hedef Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dağılan bu ülkelerin tekrar bir araya gelmelerini önlemek ve pastayı birlikte paylaşmaktı. GOKAP projesinin amaçları elbette bu kadar ile sınırlı da değil.
GOKAP’IN BAŞLICA AMAÇLARI:
1- Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da bulunan zengin maden, petrol ve doğalgaz kaynaklarını ele geçirmek,
2- Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika Bölgelerinde bulunan devletleri kontrol altına almak,
3- İsrail’den sonra Büyük Kürdistan’ı kurmaktır.
PROJENİN UYGULANDIĞI ÜLKELER:
Irak, GOKAP’ın uygulandığı ilk ülkelerden birisidir. Eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin bugün oluşturulan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin oluşumuna sıcak bakmadığından dolayı operasyonun ilk hedefi oldu. Bu kritik süreçte Katar önemli bir rol üstlendi. Ancak operasyonun başlaması için Saddam Hüseyin’in harekete geçmesi gerekiyordu. Bunu sağlamak için de Saddam’ın Katar’ı işgal etmesini beklediler. Bu yönde Saddam Hüseyin’e gaz verdiler. Sonuçta Saddam Hüseyin Katar’ı işgal etti. Böylelikle ABD’nin Irak’a saldırmasının yolu açılmış oldu. ABD diğer taraftan da Irak’a girmesinin bahaneleri arasında Irak’ta kitle imha silahlarının varlığını gösteriyordu. Böylelikle ABD Irak’a saldırmanın bahanesi bulunmuştu ama bu sefer de Birleşmiş Milletleri ikna edememişti. Ancak ABD’nin Birleşmiş Milletler ’in gönlünün olmasını bekleyecek zamanı yoktu. Bir an evvel Irak’a girilmeliydi ve Saddam Hüseyin de Katar’dan çıkaılmalıydı.
ABD tüm hazırlığını bu amaçlar doğrultusunda geliştirdi. Irak ülkemiz üzerinden işgal edecekti. Bütün hesabını da bu plana göre yapmıştı. AKP’yi de sırf bunun için iktidara getirmişti. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Ortada bir sorun vardı. O da Türk Ordusunun bu plana sıcak bakmamasıydı. İlk etapta ABD bu durumu sorun etmedi. Çünkü TBMM’de kabul edilecek tezkere askerlerin itirazını ortadan kaldıracaktı. Fakat gelişmeler beklendiği gibi sonuçlanmadı. ABD askerlerinin ülkemiz üzerinden Irak’a girmesi ile ilgili Meclis’te oylanan tezkere dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’ın çabaları ile ret edilmişti. Tezkerenin Meclisten geçmemesi yönünde AKP’li birçok Milletvekili de oy kullanmıştı. Böylelikle ABD büyük bir şok yaşadı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ileride Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile çökeltilmesinin arkasında yatan nedenlerden birisi de budur. Aynı zamanda dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’ı bir kaset tertibi ile göndermenin de ilk adımı da o zaman atıldı.
Sonuçta ABD Birleşmiş Milletlerin itirazına rağmen koalisyon güçleri ile birlikte Irak’a girdi. Bu operasyonun adına da ‘’Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu’’ adını verdiler. Irak’ın içinde ne kadar terörist varsa onlar da ABD ile birlikte hareket ettiler. Her yeri yağmalayıp yıktılar. Saddam Hüseyin’in heykellerini bile parçaladılar. Saddam Hüseyin’i de bulup idam ettiler. Sonrasında oluşturmaya başladıkları Büyük Kürdistan’ın ilk ayağı olan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimini oluşturup sınırlarını çizdiler.23.06.2016