BugünMakaleler

FULLER: ERDOĞAN’IN GÜCÜ 2015’TE SARSILACAK

sait-balci

DENİZ FENERİNİ UNUTMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZASINI UNUTTURMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTTURMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTTURMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!

Eski CIA yöneticisi Graham E.Fuller, Erdoğan’ın gücünün 2015 yılında sarsılacağını söylüyor. Fuller bu iddiasını da, AKP’nin ilk 10 yıllık iktidarının ardından yolsuzluk suçlamaları ile yıprandığını ve giderek mantıksızlaşan, despotlaşan ve hayalperestleşen yönetimini eleştiren ya da karşı çıkan herkese paranoyakça saldırdığına bağlıyor. Fuller bu yüzden Erdoğan’ın gücünün 2015 yılında ciddi ölçüde sarsılacağını ve Erdoğan dâhil bu durumu herkesin hissedeceğini söylüyor. Erdoğan’ı iktidar yapan eski CIA yetkilisi Fuller’e katılmıyor değilim. Ancak bu öngörünün gerçekleşmesi için muhalefet partilerinin ivme kazanması gerekli. Erdoğan şu an itibarıyla her ne kadar yıpransa da, karşısında dirençli bir lider yok. Bu durum da Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyor.

Peki, ileriki günlerde bu öngörü gerçekleşebilir mi? AKP iktidarını kaybedebilir mi? Evet her şeye rağmen böyle bir olasılık mümkün. Zaten Erdoğan bugüne kadar iktidarını kendi başarısı ile değil, muhalefet liderlerinin başarısızlığı ile korudu. Erdoğan zaten bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisinin başına Bahçeli’den başkasının geçmesini istemiyor. Bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisinin seçimlerinde Bahçeli’ye destek çıkıyor. Keza yine Cumhuriyet Halk Partisinin başında da Kılıçdaroğlu’nun kalmasını istiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda tekrar Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı seçilen Kılıçdaroğlu’nu neden tebrik etti sanıyorsunuz. Şimdi diyeceksiniz ki, Cumhurbaşkanı seçilen bir kişi normal koşullarda elbette Kılıçdaroğlu’nu tebrik etmesi gerekirdi. Evet, bu görüş doğrudur ancak Erdoğan hiçbir zaman kendisi gibi konuşan, seçmen kitlesi üzerinde etki yapan bir lideri asla istemez. Yani Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisinin başında Muharrem İnce’yi görmek istemez. ABD’de Muharrem İnce’yi istemez. Peki neden? Çünkü Muharrem İnce gibi Atatürkçü siyasetçiler ABD yerine kendi ülkesinin çıkarlarını gözetirler de ondan. Cumhuriyet Halk Partisi de zaten bu yüzden biçimlendirilmedi mi?

Kılıçdaroğlu’nun iktidara alternatif olamaması, bu aşamada benim Fuller’in ortaya atmış olduğu öngörülerine katılmamı engelliyor. Çünkü iktidara getirdikleri Erdoğan herhangi bir siyasetçi değildir. Dur dendiği zaman duracak bir siyasetçi değildir. Seçimi kaybettiği zaman bile seçim sonuçlarını kabul etmeyecek cinsten bir siyasetçidir. Hatırlayın, HSYK seçimlerini kaybetme olasılığı belirdiğinde, seçim sonuçlarını kabul etmeyeceğiz dememişler miydi? Fuller işte böyle bir siyasetçi için öngörüde bulunuyor. Fuller bugüne kadar iktidara getirdikleri liderleri yaptıkları ayak oyunları ile indirmesini bilmiştir. Fakat Erdoğan bugüne kadar iktidara getirip indirdikleri liderlerden farklı bir liderdir. Onu diğer liderlerden farklı kılan en önemli özellik ise yolsuzluk gibi yüz kızartıcı iddialar karşısında bile iktidarını koruyabilmiş olmasıdır. Böyle bir kişilik ile baş edebilmek için halkın içine girmek gerekir. Halkın sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşmak gerekir. Sonuçta da sandıklara sahip çıkabilmek gerekir. Siz şu an böyle bir irade ortaya koyacak lider görebiliyor musunuz? Erdoğan’ı ancak halk ile iç içe olan bir lider indirebilir. Gerisi hikâye.

Erdoğan’ın iktidarını kaybetmesinin önünde bir başka engel daha var ki, o da hiç yabana atılamaz. O da Obama’nın halen daha birçok konuda Erdoğan ile çalışmakta olduğudur. Eğer Obama Erdoğan’a olan desteğini desteğini çekmiş olsaydı bugün Erdoğan bu kadar rahat olamazdı. Ayrıca ortada Erdoğan’la sürdürülen bir açılım süreci var. IŞİD ile mücadele kapsamında ülkemizde yeni teröristlerin yetiştirilmesi konusunda mutabakat var. Suriye’de Kobani’nin düşmemesi için Peşmerge güçlerinin ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçme mutabakatı var. Şimdi yaşanmakta olan süreci her şeye rağmen yok sayamayacağımıza göre Fuller’in öngörülerinin Milletvekili Genel Seçimleri öncesi gerçekleşme olasılığını şimdilik mümkün görmüyorum.

Yarın tekrar görüşmek üzere esen kalın.12.01.2015

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title