FRENİ BOŞALMIŞ KAMYON GİBİLER
Freni boşalmış kamyon gibiler. Bir gün bir yerlere çok fena bir şekilde toslayacaklar ama şimdilik yerini ve zamanını kestiremiyorum. Ancak emin olun ki bu düşünce yapısı ile düzlüğe çıkmaları mümkün değil. Hak ve adaleti sağlamaları mümkün değil. Uçurumun eşiğine gelen ekonomiyi düzeltmeleri hiç mümkün değil. Demokrasiyi yeniden yeşertmeleri insana hayal gibi geliyor. Evet, bu gidişin sonu hiç te hayırlara vesile olacak gibi değil. Gayri gerisi Türk Milletinin bileceği iş ancak, şu an itibarıyla Türk Milleti de eğriyi doğrudan ayırabilecek durumda değil. Açık söylemek gerekirse bu durumdan nasıl çıkabileceğimizi ben de bilmiyorum.
Malum gündemde yeniden TBMM’yi devre dışı bırakacak olan Başkanlık sistemi var. AKP ile MHP Başkanlık sistemi oylamalarına kaldıkları yerden aynen devam ediyorlar. Görünüşe göre ve şu ana dek oylanan maddelere baktığımız zaman sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu uyarılar bir işe yaramamış görünüyor. Keza yine ülkenin önde gelen hukukçuların yapmış olduğu uyarılar da dikkate alınmamış görünüyor. Eski Milletvekilleri ile bakanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hukuk ve demokrasi konusunda çağrıda bulundular. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelerek Başkanlık sistemi ile ilgili kaygılarını dile getirdi. Sivil toplum örgütleri üç günlük ayağa kalkma eylemi yaptılar. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu TBMM Genel Kurulunda anayasa değişikliği teklifinin mevcut haliyle referanduma sunulması durumunda parti olarak “hayır” oyu kullanacaklarını söyledi. Ancak tüm bu tepkilere rağmen AKP ile MHP ‘’ bildiğim bildik, çaldığım düdük anlayışı ile TBMM’yi devre dışı bırakacak olan Başkanlık sisteminin maddelerini kabul etmeye devam ediyorlar.
Ülkenin gündeminde Başkanlık sisteminin dışında başka gelişmeler de var tabi. Örneğin Kıbrıs’ı vermek üzereyiz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı sayesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yakında Rumlara teslim etmiş olacağız. Hem de Annan’ın planındaki şartlardan çok daha fazla taviz vermiş olarak teslim ediyoruz. Bugün Kıbrıs’ta barışı sağlamak için iktidara gelenler Kıbrıs Rum kesiminin bugüne kadar yapılan müzakerelerde neden hiç geri adım atmadıklarını sorgulayacakları yerde, daha Rum kesimin isteklerini yerine getirmenin telaşını yaşıyorlar. Rum kesimine teslim olmak için adeta çırpınıyorlar. Yarından sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine son vermiş olmanın pişmanlığını yaşayacaklar ama bugünden yarını göremedikleri için şimdilik hazin sona doğru koşar adım gidiyorlar.
Eski Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov perestroyka diye diye Sovyetler Birliğini dağıtmıştı. Mihail Gorbaçov şimdi hasta yatağında bir özeleştiri yaparak Sovyetler Birliğini dağıtmış olmanın pişmanlığı yaşıyor. Rusya’nın Sovyetler Birliğini yeniden oluşturmasını istiyor. Ancak iş işten çoktan geçti. Sovyetler Birliği’nin dağıtılması bir ABD projesiydi ve bu proje başarılı bir şekilde sonuçlandı. Şu an Büyük Ortadoğu Projesi de bir ABD projesidir. Kıbrıs’ın Rumlara verilmesi de bir ABD projesidir. Kuzey Kıbrıs Türk Devleti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Mihail Gorbaçov bir ABD projesidir. Mustafa Akıncı ve Kuzey Kıbrıslılar da yıllar sonra Kıbrıs’ın Rumlara verilmesinden dolayı pişman olacaklar ama o zaman da iş işten çoktan geçmiş olacak.
Ülkenin gündeminde bir de yeni eğitim müfredatı var. Atatürksüz ve bilimden uzak yeni bir eğitim müfredatı var. Bu eğitim müfredatını da bu araya sıkıştırmayı ihmal etmediler. 4 + 4+ 4 adlı kesintili eğitimin sıkıntılarını daha henüz giderememişlerken şimdi de yeni bir skandala imza atmak üzereler. Anlayacağınız çocukları çağdaş bilimden koparıp Ortaçağ karanlığına doğru sürüklemenin adımını atıyorlar.
Bir yanda Başkanlık sistemi var. Diğer tarafta Kuzey Kıbrıs’ın Rumlara devredilmesi projesi var. Çocukları çağdaş bilimden uzaklaştıracak proje var. Var oğlu var. Bu dönem olumsuzluk adına ne ararsanız var. Sanki bitpazarındayız. Bu gelişmelerin hiç birisi de ülkenin yararına değil ancak kime ne anlatacaksınız? TBMM’de Başkanlık sisteminden başka hiç bir şey görmeyen milletvekillerine ne anlatacaksınız? Başkanlık ile yatıp Başkanlık ile kalkanlara ne anlatacaksınız? Bu sistemin ülkenin yararına mı yoksa zararına mı olduğunu sorgulama yetenekleri bile gelişmemiş bu milletvekillerine ne anlatacaksınız? Çünkü beyinlerine böyle talimat verilmiş. Sanki kurulmuş oyuncak gibiler. Ne diyeyim? Allah sonumuzu hayır etsin diyorum da başka bir şey demiyorum. 20.01.2017