FİLME ÖFKE DUYULUR
İsrail asıllı Amerikan vatandaşı Sam Bacile, umarım Hz Muhammed ve Islama hakaretler yağdıran ‘’Müslümanların Masumiyeti ‘’adlı filminden dolayı şu an bulunduğu yerde pişmanlık duyuyordur.
Çünkü Sam Bacile yapmış olduğu bu filmle Libya’da Amerikan Büyükelçilik çalışanlarının yaşamlarına mal olmuştur. Sam Bacile’nin bu filmi çekmesine hangi olayın neden olduğunu bilmiyorum ama açıkçası Sam Bacile’ İslama büyük bir öfke duyduğu kesin. Kuşkusuz Dünya üzerinde yaşayan toplulukların kendilerine has dine sahip olmalarından daha doğal bir durum da olamaz. Çoğu Müslüman olan ülkemizde bile farklı dinlere sahip insanlar yaşamaktadır. İnsanlar refah yaşama düzeyine eriştikçe dini duygulara sahip olmakla birlikte bu hassas konularda Mısır’da Libya’da olduğu kadar büyük tepki vermezler. Bu durum ekonomik bağımsızlığını kazanan toplumların dinden uzaklaştığı anlamına da gelmez. Okumuşluk seviyesinin yaygın olduğu bu tür toplumlarda bu türde ferri hareketler yerine eleştiri sınırları içinde tepki gösterilir. Çevrilmiş olan bu film, ne Müslüman olan insan topluluklarının diğer dinlere yönelmesine neden olur ne de Müslümanlığın yok olmasına neden olur. Ancak Sam Bacile’nin çevirmiş olduğu bu film, farklı dinlere sahip insan topluluklarının arasında barış yerine savaş rüzgârlarının esmesine neden olur.
Mısır’da Libya’da Amerikanvari bir Arap Baharları yaşanmasına rağmen görüldüğü üzere din üzerinden Müslümanları aşağılayan bir film bir anda tepki oklarının Amerika’ya çevrilmesine mani olamıyor. Yönetimlerin Amerikancıların eline geçmesine rağmen insanlar bir anda Amerika’ya karşı tutum sergileyebiliyorlar. Yönetime gelen iktidarlar her ne kadar önlem alsalar da insanların tepkisini uzun bir süre dindirmeleri mümkün görünmüyor. Biraz önce de bahsettiğim gibi film aleyhine protesto düzenleyenleri araştırdığınız zaman onların mutlak suretle eğitim seviyesinin düşük olduğunu görürüz. Bu bakış açımla pek tabi ki gelir seviyesi düşük ve okuma yazma oranının düşük olan bölge insanlarını yermiyorum. Bu durum zaten onların kabahati de değildir. Kabahat Ülkelerini Amerikan Emperyalizmine peşkeş çeken iktidarlarındır. Ancak gerek diğer dinlere bağlı toplumların gerekse Müslüman toplumların kendi dini değerlerini aşağılanmasına rıza göstermeyecekleri bilinmelidir. Bu yüzden Mısır’da, Libya’da yapılan gösteriler haklı gösterilerdir ancak Büyükelçilik çalışanlarının ölümüne sebep olmak da doğru değildir. Protesto gösterilerini de yerinde son vermek gerekir.
Amerikalı Büyükelçilik görevlileri her ne kadar göstericiler tarafında öldürülmüşse de bu ölümün baş sorumlusunun birisi de hiç kuşkusuz filmi çeviren Sam Bacile’dir. Sam Bacile bu film ile İslam’a olan öfkesini kusmuştur ama öte yandan da Müslüman Ülkelerde görevli Amerikan vatandaşlarının güvenliklerini tehlikeye atmıştır. Aynı bu durum Hıristiyan veya Yahudi toplumlarının dini duygularını rencide edecek bir şekilde bir film çevrilmiş olsaydı burada da asıl sorumlu toplumları birbirlerine düşman olmasına neden olan o filmin yapımcısı olurdu. Danimarka ‘da ortaya çıkan karikatür krizi de daha önce Müslüman Ülkelerinde bilindiği üzere gerginliğe neden olmuştu. Bu örnek ortada apaçık dururken böyle bir filmin çekilmesi yanlış olmuştur. Bir Ülke’yi yerecek bir film çevirmek başka şeydir, dini duyguları yerecek bir film çevirmek başka bir şeydir.
Esasına baktığımız zaman Dünya üzerinde bulunan tüm dinler aslında birbirine eşittir. Her dinin yaratıcısı da tektir. Ne Hıristiyanlık Müslümanlığın üzerindedir ne de Müslümanlık Hıristiyanlığın. Toplumların dini duygularını yermek hele hele alay konusu yapmak toplumlara barış yerine ancak savaş tohumlarının yeşermesine neden olur.17.09.2012
SAİT BALCI
filme kız..git adam öldür…çekilen filmi teyid et…sonra müslümanım de…bu mudur yani??