FİDAN SEVGİSİ – 2
Başbakan bu aralar Fidan krizi yaşıyor. Basında yer alan haberlere göre Başbakan’ın yere göğe sığdıramadığı Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan, MOSSAD’a ilişkin bazı bilgileri İran Gizli servisine aktarmış. Tabi hal böyle olunca İsrail İle ABD haklı olarak bu duruma sert tepki gösterdi. Yani siz her ne kadar İsrail ve ABD ile kader birliği yapsanız da öyle bir gün geliyor ki ayrı düşebiliyorsunuz. Bölge üzerinde ABD ile onun kuklası olan İsrail’in gizli bilgilerini İran’a vererek İsrail ile ABD’yi arkadan vuruyorsunuz. Olacak iş mi bu? Hakan Fidan, MOSSAD’a ait olan gizli bilgileri İran’a verirken Başbakan’ın haberi var mıdır bilemiyorum. Ancak bildiğim tek şey MOSSAD’a ait gizli bilgiler ister Başbakan’ın onayı ile olsun ister olmasın sonuç itibarıyla bu istihbarat paylaşımından siyasi iktidar sorumlu olduğudur. Bu sorun ise Hakan Fidan’a sahip çıkmakla çözülmez.
Ancak gelişmelere baktığımız zaman hiç öyle bir pişmanlık yaşandığı görülmedi. Başbakan eskiden olduğu gibi yine Hakan Fidan’a kol kanat gerdi. Yani Hakan Fidan korunmaya alındı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde de rekor artışla en bütçeyi koparan Hakan Fidan eminim şimdi bayram ediyordur. Hakan Fidan’ın rahatı yerinde ancak MOSSAD’ın gizli bilgilerinin İran’ın eline geçmesinden dolayı İsrail ile ABD tedirgin olmuş durumda. Bir taraftan Snowden diğer taraftan da şimdi Hakan Fidan sayesinde ABD’nin gizli bilgileri ortaya saçılmış durumda. Gelişen bu olaylar ABD açısından Hakan Fidan yönetimindeki Milli İstihbarat Teşkilatına güvenilemeyeceğini de göstermiş oldu.
Oyunun taşlarını yerli yerine oturttuğumuz zaman gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. İlk etapta Rusya ile ABD’nin Suriye’de bulunan kimyasal silahların imhası konusunda anlaşması, siyasi iktidarı yalnızlığa itmişti. Bunun üzerine siyasi iktidar Milli İstihbarat Teşkilatı eliyle İsrail ile ABD’ye olan öfkesini MOSSAD’ın gizli bilgilerini İran’a vermekle kusmuş oluyor. Aynı zamanda ülkemizin Suriye konusunda İsrail ile ABD’nin yanında yer almasından rahatsız olan İran’da Milli İstihbarat Teşkilatının verdiği bilgileri ABD’ye sızdırarak MİT’in suçüstü yakalanmasına neden oldu. Bu durumda ABD, MİT’in İran istihbaratı ile ilgili bilgi paylaşımına sert tepki gösterdi ve ülkemizin talep ettiği predatorları vermekten vazgeçti. Böylelikle ABD füze savunma sisteminin Çin’e verilmesine tepki için MİT’in İran ile yaptığı bilgi paylaşımını deşifre etmiş oldu. Siyasi iktidar kanatları her ne kadar olayı saptırmaya çalışsalar da olayın perde arkasında işte bu bilgi paylaşımları yatıyor. Hakan Fidan yüzünden ABD ile yaşanmakta olan bu gerginlik nasıl çözümlenir bilmiyorum ancak Başbakan’ın Hakan Fidan’ı harcamaya niyetli olmadığı anlaşılıyor. Başbakan daha önce Hakan Fidan’ı Cemaatin elinden çıkarmış olduğu özel yasa ile kurtarmıştı. Ancak bu sefer pabuç pahalı görünüyor.
Şimdi bir taraftan Genel Kurmay Başkanlığı’nın ABD’den predator talebi var ancak diğer taraftan da füze savunma sistemi ABD yerine Çin’e verilmiş durumda. Hadi bakalım çıkın işin içinden. Üç bilinmeyenli denklemi çözün bakalım. Bu çekişmenin içinden ABD ile İsrail ‘mi galip gelecek yoksa Başbakan mı? Başbakan’ın bu sorunu çözebilmesi için çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Bir taraftan bölge üzerinde kaybettiği itibarı yeniden kazanması gerekiyor. İlk başta Suriye’de savaş çığırtkanlığı yerine ABD ile Rusya’nın kimyasal silahları imha palanına uyması gerekiyor. İkinci olarak Hakan Fidan’ı görevden alması gerekiyor. Üçüncü olarak da Çin’e vermiş olduğu füze savunma sistemi ihalesini geri alıp ABD’ye vermesi gerekiyor. Başbakan bu adımları atar mı diye sorarsanız yerel ve genel seçimlerinin yaklaştığı bugünlerde elbette ABD ile İsrail taleplerine yanıt vereceğini düşünüyorum. Ancak yaşanan gelişmeler, ABD ile yaşanan bu olumsuzlukların kısa bir zaman zarfında çözülebileceğini göstermiyor. 25.10.2013
SAİT BALCI