CUMHUR İTTİFAKI, A.İ.H.M’NİN DEMİRTAŞ KARARINA HAZIR DEĞİL
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş kararı, iktidar partisinde rahatsızlık yarattı dersem sanırım yanılmış olmam. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zaten öyle ya da böyle bir şekilde Demirtaş kararını verecekti. Ancak iktidar partisi bu kararın daha geç verilmesini bekliyordu. En azından bu kararın yerel seçimler sonrasına denk gelmesini bekliyordu. Ancak yine evdeki hesap çarşıya uymadı. Sonuçta ortada bir karar var. Ve bu karar iktidar partisini bağlar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş kararı, MHP ile Cumhur ittifakının devam ettirilmesine karar verildiği bugünlere denk düşmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini kolunu bağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konu da her ne kadar yüksek perdeden yanıt verdiyse de, sonuçta bu kararın ülkemizi bağladığını çok iyi biliyor. Eğer siz Avrupa Konseyi’ne üye bir devlet iseniz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlara da uymak zorundasınızdır. Eğer bu kararlara uymayacak iseniz, Avrupa Konseyi’ne üye olmanın da bir anlamı kalmaz.
Avrupa Konseyi ( AK )’nin amacı, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve çoğulcu demokrasi ilkelerini korumak ve güçlendirmek, azınlıklar, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve yabancı düşmanlığı, sosyal dışlanma, uyuşturucu madde ve çevre konularındaki sorunlara çözüm aramak, Avrupa kültürel benliğinin oluşmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak olarak tanımlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Konseyi’ne üye olmanın verdiği sorumlulukları elbette biliyor. Ancak Avrupa Konseyi’nin vermiş olduğu sorumlulukları yerine getirmek Cumhur İttifakını devam ettirirken oldukça zordur. Çünkü en başta MHP bu kriterlerin yerine getirilmesine yüksek perdeden tepki verir. Daha da doğrusu Bahçeli Demirtaş’ın serbest bırakılmasına tepki verir. Erdoğan da her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş konusunda vermiş olduğu kararı benimsemese de, sonuçta bu kararı uygulamak zorundadır. Ancak karara itiraz edebilir. Kararı temiz edebilir. Böylelikle kararın uygulanması geciktirilebilir. Ancak sonuçta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar uygulanmak zorundadır. Bu mahkemenin bugün vermiş olduğu karar ile geçmişte vermiş olduğu kararlar birbiri ile çelişiyor ama yine de bizi bağlıyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararları halen daha uygulamayan devletler olabilir. Bu durum bizim ülkemize verilen kararları uygulamama hakkı doğurmaz. Sonuçta Avrupa Konseyi üyeliğine en muhtaç ülkelerden birisi biziz. Halen Daha Avrupa Birliği’ne üye olmak için can atıyoruz. Birlik ülkelerinin bırakın bizi içlerine almalarını, daha aday ülke olma konumunda olmamızı bile istemiyorlar. Böyle bir durumda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı uygulamama hakkımız olabilir mi? Eğer bu kararı veya bundan sonraki kararları uygulamayacak isek Avrupa Konseyi’ne üye olmanın da bir anlamı olmaz. Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalışmanın da bir anlamı olmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhur İttifakını bitirmiş olsaydı, belki bugün bu karara yüksek perdeden yanıt vermemiş olacaktı. Ancak bu konu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eli kolu bağlıdır. Uzun lafın kısası, Cumhurbaşkanı Erdoğan MHP ile Cumhur İttifakı yeniden tazelemişken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş kararını istese de Bahçeli’ye rağmen bugün uygulayamaz. 27.11.2018