CHP’NİN 35. KURULTAYI
Bu hafta sonu Cumhuriyet Halk Partinin 35.Kurultayı var. Ancak bu kurultay ile ilgili hiçbir heyecan yok. Beklenti yok. Geleceğe dönük en ufak bir ışık yok. Böylesine bir ortamda kurultaya gidiyorlar. Evvelki gün partinin Gurup Başkanvekili Engin Altay’ı katıldığı CNN TÜRK televizyonunda seyredip dinledim. Engin Altay Kılıçdaroğlu’nun bu seçime değişim sloganı ile gireceğini söyledi. Değişim söylemden başka kullanabilecekleri başka bir söylem de kalmadı zaten. Her seçim yenilgisinden sonra sürekli değişim yapıyorlar. Her seferinde Parti Meclisinde ve MYK’da birkaç değişiklik yapıyorlar. Nerede Atatürk düşmanı varsa önce Parti Meclisine alıyorlar sonrada MYK’ya alıyorlar. Değişim dedikleri de bu zaten. Öyle iktidar gelme gibi bir hedefleri de yok. Bugüne kadar değişe değişe de bir hal oldular ancak bir türlü iktidar olamadılar. İktidar olamıyorlar ama yeniden seçilmek için aday oluyorlar.
Bu kurultay da yine sıradan bir kurultay olacak. Mevcut siyasi partiler yasasına göre yapılması gereken kurultay yapılmış olacak. Büyük bir ihtimalle Kılıçdaroğlu yine Genel Başkan seçilecek. Çünkü Muharrem İnce ile Umut Oran’ın aday olmayacakları biliniyor. Hatta Muharrem İnce Engin Altay’ın katıldığı programda aday olmayacağını açıkladı. Geriye ise Mustafa Balbay kalıyor. Onun da bugüne kadar partide herhangi bir tecrübesi yok. Delege çalışması yok. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu son dakikaya kadar karşısına başka bir aday çıkmaz ise yeniden seçilmiş olacak. Böylelikle iktidar partisi de derin bir nefes almış olacak.
Hatırlarsanız geçenlerde Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın da şahit olduğu bir olay yaşanmıştı. Aylin Nazlıaka Muharrem İnce’ye Cumhuriyet Halk Partili bir Milletvekilinin Atatürk’ün resmini asılı olduğu duvardan indirdiğini söylemiş. Kendisinin uyarması sonucunda da sözü edilen bu milletvekili Atatürk’ün resmini duvara geri asmış. Ancak Aylin Nazlıaka tüm ısrarlara rağmen bu milletvekilinin adını söylemiyormuş. Ben de sosyal paylaşım sitesinden Aylin Hanıma bir çağrı yaparak bu milletvekilinin adını açıklaması gerektiğini söyledim. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilinin asıl görevinin kendini bilmez bir milletvekilini korumak değil, Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal kimliğini korumak olduğunu ve Atatürk’ü savunmak olduğunu söyledim. Ancak Aylin Hanımdan herhangi bir yanıt alamadım. Keza zaten Muharrem İnce’de yanıt alamadığını söylemişti. Gazeteci Nedim Şener Engin Altay’ın katıldığı programda ona bu olayı sordu. Engin Altay ise bu haberi doğrulayacağı yerde göz göre göre böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi. Altay ‘’eğer böyle bir olay yaşanmış olsaydı bu milletvekili kapının önüne konulurdu’’ dedi. Ancak Engin Altay Muharrem İnce’nin programa katılarak bu olayı doğrulamasından sonra iddiasını devam ettiremedi. Eğer Kılıçdaroğlu zaten Engin Altay’ın da iddia ettiği gibi Atatürk’e hakaret eden partilileri kapının önüne koymuş olsaydı ilk olarak bunu kadın kotasından Parti Meclise aldığı Mehmet Bekaroğlu’ndan başlardı. Öyle değil mi? Atatürk’ün resmini duvardan indiren milletvekili halen daha korunduğuna göre demek ki, Atatürk düşmanı salt bu milletvekili değil. Onu koruyanlar da Atatürk düşmanı sayılmaz mı? Cumhuriyet Halk Partisini bugün maalesef Atatürk düşmanları kuşatmış durumdadır. Ve ne acıdır ki, Cumhuriyet Halk Partisi hiç hak etmediği bir biçimde bu kadrolar tarafından yönetilmektedir.
Şimdi sizleri biraz geriye götürüp Kılıçdaroğlu ve yakın kurmaylarının geçmişteki söylemlerini hatırlatacağım. Hani kimin Atatürkçü olup olmadığı daha iyi anlaşılsın diye.
Devlet Dersim’de katliam yaptı.( Kemal Kılıçdaroğlu )
1930’ların CHP’si değiliz. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Altı Ok’u yeniden yorumlayacağız. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Laiklik tehlikededir diyemem. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Yargıda Cemaat yapılanması vardır diyemem. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkasıyla bugünkü CHP aynı değil. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
‘’Atatürk kefere Kemal’’ ( Mehmet Bekaroğlu )
Sebahattin Ali’yi CHP öldürttü. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Atatürk’ü Koruma Kanunu’na ihtiyaç yok. ( Kemal Kılıçdaroğlu )
Ulus Devletin Miadı doldu. ( Mehmet Bekaroğlu )
Dersim isyanı jandarmanın bir kadına tecavüz etmesi ile başladı. ( Kemal Kılıçdaroğu )
Cumhuriyet Halk Partisi 35. Kurultaya doğru giderken şimdi sizlere sormak isterim. Bu açıklamaları yapanlar Atatürkçü olabilir mi? Bu açıklamaları yapanlar Cumhuriyet Halk Partisinin koltuklarında oturabilirler mi? Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisini temsil edebilirler mi? Her şeyden öte bu kadrolar Atatürkçü olabilirler mi? Atatürkçü olmayan bu kadrolar nasıl oluyor da Cumhuriyet Halk Partisini yönetmeye kalkabiliyorlar? Cumhuriyet Halk Partisinin tabanı neden bu Atatürk düşmanlarına hadlerini bildirmez? Bunu anlayan varsa lütfen bana da söylesin. Daha söyleyeceklerim bitmedi. Geri kalanı da kurultaydan sonra yazacağım. Şimdilik bu kadar diyorum.13.01.2016
