BugünMakaleler

CENAZEYE DEĞİL KONUŞMAYA GİTMİŞ

cropped-DB32A183F424-3.jpgBiliyorsunuz bizimkisi Dünya Boks Şampiyonu Muhammet Ali’nin cenazesine katılmak üzere Amerika’ya gitmişti. Yanında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i de götürmüş. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ’in cenaze gezisine alınması sanırım Muhammet Ali’nin Müslüman olmasından kaynaklandı. Yoksa bizimkisi boş yere Diyanet İşleri Başkanını yanına almazdı. Araba alırdı ama yanına almazdı.

Neyse efendim, gezi kadrosuna fazla takılmadan asıl konuma döneyim. Bizimkisi katıldığı törende konuşma yapmak istemiş. Fakat cenaze sahipleri buna izin vermemişler. Tabi bizimkisi kızmış köpürmüş. Bu sefer de Diyanet İşleri Başkanı Kuran-ı Kerim okusun demiş. Seçim meydanlarında alıp sallamaya alıştığı için bu işin bu kadar basit olduğunu düşünüyor olsa gerek. Anlayacağınız ona göre her şey yap deyince yapılacak, oku deyince okunacak. Aile izin verir mi vermez mi diye bile düşünmüyor. Sanırsınız ki, Muhammet Ali’nin kırk yıllık dostu. O yüzden bu denli ısrarcı oluyor. Sırası mı, yeri mi diye bile düşünmüyor. Ailesinin başka bir programı var mıdır, yok mudur diye de düşünmüyor. Fakat o isteği de kabul edilmemiş. Böyle şeylere alışık olmadığı için de tası tarağı toplayıp geri dönmüş. Anlayacağınız cenaze töreni bitmeden ABD’yi terk etmiş. Muhammet Ali’nin toprağa verilmesini bile beklememiş. Kendine Müslümanlık böyle bir şey olsa gerek.

Hadi diyelim ki zatı muhterem geri dönmeye karar verdi. Peki, o zaman koskoca Diyanet İşleri Başkanı cenaze töreni bitmeden geri dönmenin yanlış olacağını söyleyememiş midir? Müslümanlıkta kin tutmanın yeri olmadığını söyleyememiş midir? Bana kalırsa Mehmet Görmez Erdoğan’a karşı gıkını bile çıkaramamıştır. Mercedes arabaya binmeye başlarsanız olacağı budur. Bu yüzden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Gözmez’in cenaze töreninde Erdoğan’ı ikna etmesini düşünmek bile hayal olurdu. Aslında ben Erdoğan’da bir suç bulmuyorum. Eğer burada bir suçlu varsa, o da gezi heyetini idare eden sorumlu kimse odur. Çünkü insan ne olur ne olmaz diye gezi programına birkaç muhtar almaz mı? Tecrübesizlik işte, ne yapacaksınız. Baktınız ki cenaze törenin de konuşturmuyorlar, o zaman muhtarlara konuşturursunuz. Bu işte böylece tatlıya bağlanmış olurdu. Durduk yerde boşu boşuna Cumhurbaşkanımızı üzmüşler. Doğrusunu isterseniz ben de çok üzüldüm. Üzülmekten dolayı da neredeyse hasta olacaktım. Neyse ki kendimi güç bela topladım. Şimdi gayet iyiyim.

Sayın Cumhurbaşkanımız elbette bu olanları onların yanına bırakmaz. Siz hele şimdi onun yapacağı ilk konuşmayı dinleyin. Onlardan nasıl hesap soracak bir görün. Hem öylesine bir hesap sorar ki, dünyanın feleği şaşar. Cenaze sahiplerinin ne paralelliği kalır, ne de Fethullah Terör Örgütüne üyeliği. Kim bilir belki de araştırmalar neticesinde Muhammet Ali’nin ailesi Cumhuriyet Halk Partili bile çıkabilir. Belli mi olur? Olur, mu olur. Sayın Cumhurbaşkanımıza cenaze töreninde kumpas da kurulmuş olabilir. Bu bir darbe teşebbüsü de olabilir. Bu yüzden bu olay derhal soruşturulmalı. Beş on savcı bu iş için görevlendirilmeli. En başta Muhammet Ali’nin ailesi bu soruşturma kapsamında tutuklanıp içeri atılmalı. Gerisini çaycı adalet zaten halleder.11.06.2016

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title