Makaleler

BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ

Geçenlerde Gaziantep’in İslâhiye ilçesi’nde Suriyelilerin bulunduğu mülteci kampında isyan çıkmıştı. Nedeni ise 500 Türkmen’in Lazkiye’den gelip çadır kente yerleştirilmesiydi.

Bizim gösterdiğimiz misafirliğin binde biri bile maalesef komşularımızda yok. Suriye’den gelen misafirlerimiz bir güzel çadır kentlere yerleşmişler ve ekmek elden su gölden geçinip gidiyorlar.

Oh ne ala yaşam. Suriye’de Özgür Suriye teröristleri cirit atsın siz gelin burada kebap yapın! İnsanda biraz milli duygu olur. Memleketi abluka altına alan Amerikan Emperyalizmine karşı insan Devlet Başkanı Başar Esat’ın yanında yer alır. Nerede bulacaksınız öyle onurlu insanları? Memleketlerini Özgür Suriye Teröristlerine teslim etmişler gelip burada çare arıyorlar.

Bizim memleketimiz ise işsizlikten yoksulluktan kan ağlıyor. Fakat biz Suriyelileri kurtaracağız diye tutturmuşuz elde ne var ne yoksa o bölgeye yığıyoruz. Hadi bu gelenler uslu uslu otursalar neyse ne. Oda yok. Yerleştikleri yerin Ülkemizin toprakları olduğunu bile unutmuşlar. Suriyeli sığınmacılar, çadır kentlerin bulunduğu yeri o derece kabullenmişler ki yeni gelenleri bile yabancı görecek ve dışlayacak kadar da benimsemişler. Eksik olmasınlar ama yeni gelenlerin de kendileri gibi sığınmaya ihtiyacı olduklarını bilmeleri gerekmiyor mu? Yarın öbür gün vatan toprakları özgür Suriye teröristleri tarafından Amerika adına talan edildiği zaman görecekler vatan topraklarının gerçek kıymetini ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Maalesef bu kardeşlerimiz topraklarına Emperyalist Ülkelerin üşüştüğünü göremeyecek kadar körler. Devlet Başkanı Beşşar Esat’ın vatanlarını korumak için verdiği mücadelenin bile farkında değiller. Yakın geçmişte Irak’ın, Tunus’un, Mısır’ın, Libya’ın başına gelenleri sanki hiç bilmiyorlar. Arap Baharı adı altında Emperyalist Ülkelerin ayak oyunlarının farkında değiller. Arap Baharı adı altında tezgâhlanan dümenler sayesinde Ülkelerinin parçalanmaya doğru gittiğini maalesef göremiyorlar. Şimdi kendi topraklarına sahip çıkacakları yerde geçici olarak geldikleri bizim topraklarda yerleştikleri çadırların yanına gelen Türkmen sığınmacılara karşı bulundukları çadırlara sahip çıkıyorlar.

Peki, Suriyeli bu sığınmacılar bu kadar rahat hareket edecek iradeyi nerden buluyorlar? Polislerin silahlarını nasıl alabiliyorlar? Amerika askerleri gibi polislerimizi de nasıl esir alabiliyorlar? Türk Bayrağını hangi hakla indirip Suriye Bayrağını asabiliyorlar? Kurtuluş Savaşlarında şehitlerimizin kanları ile sulanan anlı şanlı bayrağımızı hangi cesaretle indirebiliyorlar söyler misiniz? Kusura bakmayın efendiler ama kendi Ülkelerini Emperyalist Ülkelere karşı koruma cesaretini bile gösteremeyen bu sığınmacılara hadlerini bildirmek gerekmiyor mu? Kimin Ülkesinde kime caka satıyorlar? Yazıklar olsun! Yazıklar olsun bir kaç Suriyeli sığınmacının bayrağımızı indirmesini önleyemeyen siyasal iktidara! Bugüne kadar Amerikan askerlerinin Mehmetçiklerimizin başına çuval geçirmelerine tanık olduk. PKK’lıların ellerini kollarını sallaya sallaya güvenlik birimlerimize saldırmalarına alıştık. Birkaç Suriyeli sığınmacının kendi topraklarımızda polislerimizi esir almalarına henüz tanık olmamıştık. Kendi topraklarımızda bayrağımızın indirilmesine de henüz tanık olmamıştık. Kendi topraklarımızda komşularımızın bayrağının göndere çekilmesine de henüz tanık olmamıştık. Maalesef bugünleri de gördük. Kendi topraklarımızda olayları bastırmaktan başka hiçbir varlık gösteremeyen siyasal İktidara yazıklar olsun!

Peki, ne oldu şimdi? Anlı şanlı şehit kanları ile sulanan bayrağımızı indirme küstahlığını gösteren sığınmacılar hakkında yasal bir işlem yapılacak mıdır? Hiç sanmıyorum. Nerde yurtsever, aydın ve vatansever varsa hepsinin tepesine çullanmayı marifet bilen siyasi iktidar birkaç avuç Suriyeli sığınmacının küstahlığına yanıt veremeyecek derecede aciz durumdadır. Yüreğim yanıyor dostlar yüreğim yanıyor. Ülkemizde olup bitenlere yüreğim yanıyor. Emperyalist Ülkeler kurmuşlar tezgâhı hep beraber seyrediyoruz. Bir an düşünüyorum da acaba diyorum Emperyalizmin sömürgecileri olan Amerika, İlgiltere, Fransa, Almanya dışında kalan Ülkeler bu olup bitenler karşısında ne düşünürler? Koskoca Dünyanın şekillenmesi bu birkaç Emperyalist Ülkenin eline mi kalmıştır? Dünya’nın efeleri bunlar mıdır? Rusya, İran ve Çin haricinde bu Ülkelere meydan okuyacak Ülke kalmamış mıdır? Mazlum Ülkeler sıranın kendilerine gelmesini beklemeden evvel vahşi kapitalizme karşı neden birleşmezler?

Hiç kuşku yok ki Amerikan Emperyalizmin bu kadar saldırgan ve bu kadar insan haklarını ayaklar altına alan sömürgeci tutumunun oluşmasına eski Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov’un, Sovyetler Birliği’nin dağılmasını sağlayarak sonsuz katkıları olmuştur. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonraki oluşan coğrafyaya baktığımızda bu durumu tespit etmek hiç de zor olmasa gerek. Eskiden ‘’Komünizmin yaygınlaşmasını tehlikeli gören ulusların’’ şimdi de vahşi kapitalizmin geldiği noktayı iyi analiz etmeleri gerekiyor.30.07.2012 Pazartesi SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title