BAHÇELİ’Yİ ANLAMA KLAVUZU 2
Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Başkanlık pası atmasının asıl nedeninin olası bir erken seçimden kaçmak olduğunu daha önce yazmıştım. Bahçeli şimdi durduk yerde Erdoğan’a bir de idam pası attı. Ancak Erdoğan Bahçeli’den böyle bir pas beklemiyordu. Erdoğan Bahçeli’den şimdilik sadece ve sadece Başkanlık pası bekliyordu. Bu pası da daha önce almıştı. Şimdi Erdoğan’ın Bahçeli’den beklediği Başkanlık sözünün arkasında durmasıydı. Yoksa Erdoğan bu aşamada Bahçeli’den idam pası filan beklemiyordu. Zaten bu aşamada idam konusuna da gerek yoktu. Ancak Bahçeli’nin idam cezasına ihtiyacı var.
Bahçeli’nin idam cezasına neden ihtiyacı var, açıklayayım. Her şeyden evvel bir defa Bahçeli’nin Erdoğan’a Başkanlık pasını atmasından sonra tabanında yaratmış olduğu sıkıntıyı bilmemiz gerekiyor. Bu sıkıntı MHP’nin milletvekillerinde de var. MHP’nin delegelerinde de var. Bu sıkıntı MHP’nin tabanında da var. Dolayısıyla bu sıkıntıyı şimdi Bahçeli’nin kendisi de hissetmeye başladı. Buradan Bahçeli’nin Erdoğan’a atmış olduğu Başkanlık pasından vazgeçtiğini sanmayın. Böyle bir durum asla yok. Bahçeli Başkanlık teklifini Anayasanın ilk dört maddesinin korunması şartıyla Meclis’te ve referandumda destekleyeceğini söylemişti. Bahçeli halen daha aynı yerde duruyor. Ancak Başkanlık teklifi MHP milletvekillerinde, delegelerinde ve tabanında sıkıntı yarattığı için Bahçeli şimdi bu sıkıntıyı aşmaya çalışıyor. Yani hem tabanını hem milletvekillerini hem de delegelerini elinde tutmaya çalışıyor. Bu iş biraz zor olacak ama Bahçeli bu işi başarmak zorunda. Yoksa ya bu şekilde parti elinin altından kayıp gidecek, ya da Başkanlık Sisteminin arkasında durmadığı zaman Erdoğan erken seçime gidecek. Böyle bir durumda da Bahçeli baraj altında kalarak siyasete veda etmiş olacak. Her iki ihtimalde de Bahçeli kaybedecek. Bu yüzden Bahçeli hem partiyi elinin altında tutması gerekiyor hem de Erdoğan’a Başkanlık yolunu açarak olası bir erken seçimi önleyerek baraj altında kalmasını önlemesi gerekiyor. Anlayacağınız Bahçeli iki arada bir derede kalmış durumda.
Bahçeli Erdoğan’a Başkanlık pası atmasından sonra partisindeki rahatsızlığı net bir şekilde gördüğü için şimdi tekrar hareketlendi. İlk olarak geçen hafta grup toplantısında parlamenter sistemden yana olduğuna dair açıklamalar yapmıştı. Milletvekilleri bu konuşmayı alkışlamışlardı ama bu açıklama yetersiz kaldı. Çünkü partinin önemli toplarından Ümit Özdağ, Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okutan, Seyfettin Yılmaz daha önce Başkanlık Sistemine oy vermeyeceklerini açıklamışlardı. MHP’de ki hayırcılar elbette bu isimlerle de sınırlı değil tabi. Bu milletvekilleri ile birlikte hareket eden fakat görülen lüzum üzerine kendilerini göstermeyen daha başka milletvekilleri de var. Bu milletvekilleri Başkanlık Sistemini istemiyorlar. Dolayısıyla Bahçeli bugünkü ortamda Başkanlık Sisteminin Meclis oylamasında güvendiği milletvekillerinden de istediği oyu alamayabilir. Yani Bahçeli Erdoğan’a vermiş olduğu sözü tutamayabilir. Bu durumun içine bir de MHP’nin içindeki FETÖ’ye yakın olan milletvekillerini koyun. Böyle bir durumda Bahçeli Başkanlık Sitemine verdiği desteğin arkasında durabilir mi? İsterseniz Bahçeli’nin idam konusu hakkında söylediklerini bir hatırlayalım. Sonrasında kaldığım yerden devam edeceğim.
“Son günlerde alevlenen idam tartışmasını değerlendirmekteyiz. Cumhurbaşkanı idama gönüllüdür ve onaylayacağını beyan etmiştir. Başbakan da idamın toplumsal talep olduğunu ifade ederek, Meclis’te uzlaşma olması durumunda destekleyeceklerini söylemiştir. İdama bakışımız net ve bellidir. MHP, İmralı canisinin asılması konusunda tavrını gösterirken, karşımızda oluşan gökyüzü koalisyonu tavrını belli etmiştir. Madem idama ihtiyaç var, milletimiz bunu istemekte, o halde fuzuli konuşmaya, kaçak güreşmeye gerek yok. AKP hazırsa, MHP dünden razı.. Başbakan hazırsa gelin bu işi bitirelim.
Bahçeli’nin partisi içindeki fırtınayı dindirebilmesi için yeni bir söyleme ihtiyacı vardı. Bahçeli’de işte şimdi bu yüzden idam konusuna sarıldı. Bu konu MHP’lilerin hassasiyet gösterebilecekleri bir konudur. Birçok milletvekili idam konusu gündeme geldiği zaman Başkanlık Sitemini görmezden gelebilir. Bu hareket de Bahçeli’yi rahatlatır. Bahçeli’nin bu aşamada tek istediği zaten Meclis’te Başkanlık Sistemine verdiği sözün arkasında durmasıdır. Olası bir referandum da zaten daha önce verdiği sözü tutacaktır. Yani Başkanlık Sistemini desteklediğini seçmenine söyleyecektir. Ancak iş referanduma kaldıktan sonra MHP seçmeni hayır dese ne olacak? Erdoğan zaten Bahçeli’den referandum da destek istemiyor ki. Erdoğan’ın tek istediği Başkanlık Sisteminin Meclis’ten geçmesidir. Bahçeli kendisine düşen bu görevi Meclis’te yerine getirdikten sonra gerisi boş. Böylelikle Bahçeli hem Erdoğan’a vermiş olduğu sözü tutmuş olacak hem de partisini elinde tutmuş olacak.
Bu da Bahçeli’ye yeter de artar bile.
Daha önce de yazmıştım. Bahçeli’yi anlamak için âlim filan olmaya gerek yok. Bahçeli’yi anlamak için içinde bulunduğu ruh halini bilmek yeterli. 04.11.2016