AT İZİ, İT İZİNE KARIŞMIŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan kamuoyunda FETÖ operasyonlarının değerlendirildiği TV programları ile ilgili bir açıklama yaptı. İsterseniz öncelikle Erdoğan’ın yapmış olduğu açıklamaya kulak verelim. Sonrasında kaldığımız yerden devam ederiz.
Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım. At izi, it izine karışmış vaziyette.
Erdoğan yapmış olduğu açıklamada bu konu ile ilgili bir nebze de olsa itirafta bulunuyor ama yapacaklarından da geri kalmıyor. Ortada konuşulanların yanlış olduğunu söylüyor ama kendi yaptıklarının da bu durumdan hiçbir farkı yok. Bu durumda insana’’ adam gibi doğru dürüst bir soruşturma süreci uygulayın da hiç kimse itiraz etmesin’’ derler. Erdoğan eskiden olduğu gibi yine bağımsız yargının işine karışmıyoruz da diyemez. Bu durumda Erdoğan’ın yapılanlara bilerek göz yumduğu ortaya çıkar. Kabul etse de, etmese de maalesef geldiğimiz durum bundan ibaret.
Bu duruma bir örnekle devam edeyim. Evvelki gün Yeni Çağ Gazetesi yazarı ve ‘’İmamların Öcü’’ kitabının yazarı Yavuz Selim Demirağ gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakıldı. Yine aynı gün Yeni Çağ Gazetesinden Servet Avcı ile Adnan İslamoğlu, MHP’nin Çağrı Heyeti üyesi Turan Yaldır gözaltına alındılar. Şimdi burada açıkça ifade etmem gerekirse, bu operasyon FETÖ operasyonundan çok AKŞENER operasyonuna benzediğidir. Yeni Çağ Gazetesi’nin Meral Akşener’i desteklediğini sanıyorum bilmeyen yoktur. Keza Çağrı Heyeti Üyesi Turan Yaldır’da Akşener’e yakın bir eski MHP milletvekilidir. Yavuz Selim Demirağ ‘’İmamların Öcü’’ kitabını yazmış bir Yeni Çağrı Gazetesi yazarıdır. Böyle kitap yazan bir insan FETÖ soruşturmasından gözaltına alınacak ise Yavuz Selim Demirağ gözaltı verilecek insanların içinde sanıyorum en sonuncu olması gerekirdi. FETÖ’nin siyasi ayağına bile daha henüz dokunulmamışken Yavuz Selim Demirağ’a dokunulması ilginç. Hani bu soruşturmaya tersinden başlamış olsaydılar bu durumu biz nebze de olsa anlayabilirdim. E şimdi böyle bir durum da yok. Bu durumda insanın aklına değişik şeyler geliyor.
Sizleri bilmiyorum ama benim ilk aklıma gelen FETÖ soruşturmasının AKŞENER soruşturmasına döndüğüdür. Yani durumdan vazife çıkarıldığıdır. Bahçeli’yi ayakta tutma gayretidir. Yoksa Bahçeli bundan böyle kendi başına ayakta kalamaz. Olağanüstü Kurultay takviminden kaça kaça zaten gidecek başka bir yeri kalmamıştı. En son çareyi Erdoğan’a sığınmakta bulmuştu. Şimdi ne kadar doğru bir karar verdiği çok iyi anlaşılıyor. Erdoğan’da FETÖ operasyonları ile rakiplerini susturuyor. Anlayacağınız Erdoğan ile Bahçeli arasında şimdi al gülüm ver gülüm dönemi yaşanıyor. Bahçeli Erdoğan’a destek veriyor, Erdoğan’da Bahçeli’nin rakiplerini susturuyor. Böyle siyasete can kurban denmez de ne denir?
Bu operasyonlardan anladığım kadarı ile Bahçeli’nin Erdoğan sayesinde bir dönem daha ayakta kalmayı garantilediğidir. Peki, sonra ne olacak? Bu dönemler bittiği zaman ne olacak? MHP’nin örgütleri Bahçeli’yi affedecekler mi? Yoksa her zaman olduğu gibi yeni delegeler yine Bahçeli’yi desteklemeye devam mı edecekler? Bu soruların yanıtları öyle ya da böyle ileriki günlerde ortaya çıkacak. Bir şekilde ortaya çıkacak. Yaşayıp göreceğiz.
Şimdi Erdoğan ne diyor? ‘’At izi, it izine karışmış’’. Yahu, sen bu ülkenin Cumhurbaşkanı değil misin? Başbakan’ın görevlerini de sen yapmıyor musun? At izi, it izine karışmışsa bu durumda hiçbir şey olmamış gibi karşıdan seyretmek mi gerekiyor? Zamanında FETÖ ile mücadele eden yazarları gözaltına mı almak gerekiyor? FETÖ ile mücadele böyle mi yapılacak? FETÖ ile mücadele Akşener’in elinden Bahçeli kurtarılarak mı yapılacak? FETÖ ile mücadele Bir siyasi partinin genel başkanı muhaliflerinden kurtarılarak mı yapılır? 15 Temmuz darbe girişiminde halk bunun için mi meydanlara çıktı? Evet, at izi, it izine karışmış durumda, ancak bu sözü söyleme hakkı olan birileri varsa o da Erdoğan değildir.09.09.2016