ASYA PASİFİK,NATO’YA ALTERNATİF OLUŞTURMALI
NATO’ya karşı yeni bir alternatif yaratmanın zamanı geldi. Yani Atlantikçilere karşı Asya Pasifik mutlaka örgütlenmeli ve geçmişte VARŞOVA Paktı bir örgütlenme modeli oluşturmalıdır. Tüm Dünya tek kutuplu Atlantikçilere tamamen teslim olmadan evvel bölgesel barış adına Rusya, İran, Çin, Irak ve Suriye bu girişimin önderliğini yapmalıdırlar. Salt birlikte hareket etmek yetmiyor. Muhakkak bu birlikteliğe yasal statü kazandırılarak resmileştirilmelidir. Bugün Suriye ve Irak’ın üzerindeki baskılar bu birlikteliğin resmileşmemesinden kaynaklanmaktadır.
Gelin isterseniz şimdi NATO’ya neden alternatif yaratmak gerektiğini değerlendirelim. Öncelikle tek kutuplu bir dünyanın bölge ülkeleri açısından ne kadar tehlike arz ettiğini görmemiz gerekir. İşte bugün Suriye’de yaşananlar buna en güzel örnektir. Eğer bu birliktelik ABD’nin Irak’a sözde kimyasal silahları bahane ederek girmesinden evvel kurulabilmiş olsaydı bugün Irak parçalanmamış olacaktı. Barzani dediğimiz aşiret reisi sağa sola kafa tutuyor olmayacaktı. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in devrilmesi için Irak topraklarına girilmesinden itibaren binlerce Iraklı ölmemiş olacaktı. Belki Saddam Hüseyin’in baskıcı politikası devam ediyor olacaktı ama bugünlerdeki ortaya çıkan tabloya göre Irak, Şii, Sünni ve Kürt gibi parçalara bölünmemiş olacaktı. Tüm Iraklı vatandaşlar birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam edeceklerdi. Iraklının petrolü de Iraklılara kalacaktı. Amerika Birleşik Devletleri ve onun sömürge ortakları bölge ülkeleri üzerinde terör estiremeyeceklerdi.
Keza demokrasinin gelip gelmediği pek anlaşılamayan Libya’yı da aynı kefeye koyabiliriz. Tunus ve Mısır’ın da durumu pek farklı değil. Söz konusu bu ülkelere demokrasi gelmiş de biz göremiyorsak muhakkak gözlük kullanmamız gerekecek. Ancak durumun öyle olmadığı gayet iyi anlaşılıyor. Yani Muammer Kaddafi’nin Ülkesi şimdi daha iyi mi yönetiliyor? Libya’da ölen yüzlerce insanın hesabını kimler verecek? Bana kalırsa Libya halkı çoktan Muammer Kaddafi’yi aramaya başladı. Tunus ve Mısır’ın da Libya’dan pek farkı yok hani. Tahrir meydanı halen daha özgürlük buluşmaların yeri olmaya devam ediyor. Ya Mursi’ye ne demeli? Mursi daha dün referandumla tüm yetkileri eline almak istememiş miydi? Şimdi Arap Baharı ile Mısır’a gelen demokrasinin Hüsnü Mübarek döneminden ne farkı kaldı? Sorun demokrasi de olmuş olsaydı şimdiye kadar her şey halledilmişti. Ancak sorun demokrasi de değil ki. Sorun, bölge ülkelerinin yer altı ve yerüstü zenginlikleridir. Amaç, Amerika Birleşik Devletlerine konan petrol kotasını kaldırmaktır. Yani tabiri caizse Amerika Birleşik Devletlerine biat edecek insanları yönetimlere getirmektir. Daha da doğrusu işbaşına gelenleri el altında tutmaktır.
İşte şimdi sıra Suriye’de. Suriye’yi de ele geçirme çalışmaları halen devam ediyor. Belli ki Devlet Başkanı Beşşar Esat istenilenleri vermedi. Şimdi kellesi isteniyor. Bir de muhalefet var ki hiç sormayın. Eline silah almış insanlar devlete kafa tutuyorlar. Yasal zeminde siyaset yapacaklarına silahla terör estiriyorlar. Yarından sonra bu insanlar iktidara geldikleri zaman demokrasi mi uygulayacaklar? Aynı Mısır’da olduğu gibi şeriata doğru yol alacaklar elbette. Beşşar Esat’ın laik rejimini yıkarak şeriat rejimini getirecekler. Eğer Suriye’de halen eli silah tutan insanların demokrasi getireceği düşünüyorlarsa yarından sonra büyük bir hüsran yaşanacak. Ancak o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak tabi. Ülkemizde bulunan Suriye halkının uyanması da oldukça zor görünüyor. Binmişler bir trene gidiyorlar alamete.
İşte şimdi NATO’ya karşı kurulmuş resmi bir oluşum meydana getirilmiş olsaydı bu olumsuzlukları yaşamayacaktı. İnsanlar Dünya’ya tek kutuptan bakmayacaklardı. Amerika Birleşik Devletleri ve onun sömürge devletleri bölgemizi savaş alanına çeviremeyecekti. Avrasya Birliği de günden güne kendini bölge ülkelerine kabul ettirerek onların güvenliğinden sorumlu olacaktı. Yine de Rusya, Çin, İran, Irak ve Suriye birlikteliğinin böyle bir girişim için geç kalmadıklarını söyleyebiliriz. Atalarımız ‘’çıkmadık candan umut kesilmez’’ demişler. İşte o hesap.18.01.2013
SAİT BALCI