AKP YEREL SEÇİM ATMOSFERİNE GİRDİ
Değerli okurlar, Başbakan’ın Oslo görüşmelerinin tekrar başlayabileceğini söylemesinden bu yana ufak tefek birkaç eylem dışında terör faaliyetleri bıçak gibi kesildi. Yani silahlar büyük bir ihtimalle Oslo görüşmelerinin ikinci perdesi açıldığı için sustu. Bu görüşmeler, AKP’nin seçim dönemlerinde uyguladığı genel bir taktiktir. Yani daha düne kadar yapılan yol kesmeler, güvenlik güçlerine karşı düzenlenen terörist eylemler birden bire durmuş gibi gözüküyor. Peki, bu durumun sebebi nedir? Güvenlik güçlerimiz terörü bitirmişler midir? Kesinlikle hayır. Peki, PKK silahları bırakmış mıdır? Kesinlikle hayır. Peki, PKK silahları bırakmadıysa güvenlik güçleri tarafından da yenilgiye uğratılmadıysa şimdi birkaç gündür PKK neden terör eylemlerine girişmiyor? Daha düne kadar hemen hemen Anadolu da her gün şehit verirken şimdi ne oldu da silahlar birden bire sustu? Bu sorunun yanıtı oldukça geniş kapsam içeriyor.
Her şeyden önce PKK, son günlerde neden terör eylemleri düzenlemiyor derken elbette terörü desteklemiyorum. Bu memleket de yaşayan her bir Türk yurttaşı gibi bende bir an evvel terörün bitmesini istiyorum. Bundan böyle güvenlik güçlerinin şehit düşmesini istemiyorum. Anne ve babaların gönül rahatlığı içinde evlatlarını askere gönderebilsinler istiyorum. Evlatları askerde olan aileler de diken üstünde olmasınlar istiyorum. İşte bu yüzden ben bu silahların geçici değil sürekli susmasını istiyorum. Yalnız geldiğimiz noktada bu durum ne yazık ki böyle değil. Geçmişte olduğu gibi silahlar yine geçici olarak sustu. Yani yaklaşan yerel seçimlerden dolayı silahlar geçici olarak sustu. Daha doğrusu gerek Başbakan’ın gerekse Bekir Bozdağ’ın Oslo görüşmelerinin yeniden başlayabileceğinin sinyalini vermelerinden itibaren silahlar sustu. Sanıyorum bu durumda görüşmeler yeniden başlamış olmalı. Peki, ne zamana kadar? Elbette silahlar seçimlerin bitimine kadar sustu. O zamana kadar memleket güllük gülistanlık içinde olacak. Seçimler güvenlik içinde yapılacak. Seçimler şarkı ve türküler eşliğinde geçecek. Yani seçim meydanlarında yine ‘’Bir daha bir daha’’ denecek. Böylece seçmenlerin oy tercihlerini değiştirmesinin önüne geçilmiş olacak. Hedef 2023 ya işte onun için.
Peki, BDP yapılmış veya yapılmakta olan görüşmelerin neresinde? Yani Abdullah Öcalan’ın muhatap alınabileceğini söyleyen iktidar partisi BDP ‘yi bu işin neresine oturtuyor? Terör faaliyetlerin arttığı zamanlarda, asker ve sivil memurların kaçırıldığı zamanlarda BDP’den aracı olmasını isteyen iktidar partisi şimdi ne oldu da BDP yerine Abdullah Öcalan’ı muhatap alıyor? Abdullah Öcalan ak sütten çıkmış ak kaşık mıdır? Terör örgütünün elebaşı ile ne görüşecekler? Terör faaliyetlerinin sona ermesi adına hangi tavizleri verecekler? Memleketi hangi çıkmaz sokağa itecekler? Siyasi İktidar bu soruların yanıtını mutlaka vermelidir. Burada terör ile arasına mesafe koyamayan BDP’nin de muhatap alınmasını savunmuyorum. Niyetim elbet PKK’ya ‘’Terör Örgütü’’diyemeyen BDP’yi muhatap almak değil. Ancak terörü bitirmek adına çözüm İmralı ile anlaşmak değil, çözüm Mecliste Grubu bulunan siyasi partilerle ortaklaşa çözüm arayışında bulunmaktır. BDP’ de bu kategoride değerlendirilmelidir. Ancak buradan açıkça belirtmeliyim ki çözüm kararlı bir şekilde terörle mücadele etmektir.
Bu aşamada muhalefet partileri de, İktidar Partisinin dikta ettiği Anayasa çalışmalarına boyun eğmemelidirler. Gerekirse Muhalefet Partileri İktidar Partisinin zihniyetini halkla paylaşmak suretiyle Anayasa Komisyonlarından çekilmelidirler. İktidar Partisi, her ne kadar A ve B planlarını devreye koysa da Muhalefet partilerinin yer almadığı Anayasa Komisyonunda kendi başına yeni yasa yapamayacaktır. Tek başına Anayasa Komisyonlarını çalıştıramayacaktır. Ancak ve ancak Muhalefet Partilerinin Anayasa Komisyonlarından çekilmelerinin önüne geçmek için duygu sömürüsüne başvuracaktır. Unutulmamalıdır ki İktidar Partisi, Muhalefet partilerini Bölücü yeni Anayasaya alet etmek istemektedir. İktidar Partisinin egemenliği altında devam edecek olan Anayasa Komisyonu çalışmaları İktidar Partisinin yerel seçimlerde en büyük kozudur. İktidar partisi bu kozu seçim çalışmalarının sonuna kadar kullanacaktır. Sanki memleketin yeni Anayasa’dan başka derdi kalmamış gibi işi gücü bıraktık varsa yoksa yeni Anayasa ile uğraşıyoruz. Halk geçim derdimde siyasi iktidar ise Anayasa derdinde. Yazıyı yine bir Atasözü ile bitirelim. ‘’Koyun can derdinde, kasap ise et derdinde.’’ 05.10.2012