AKP, 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİ FIRSATA ÇEVİRDİ.
ABD / FETÖ 15 Temmuz 2016 tarihinde ortak bir darbe girişiminde bulundu. Söz konusu darbe girişimi erken saatlerde başlamasından dolayı ve vatandaşların da sokağa dökülmesiyle birlikte bertaraf edildi. Darbe esnasında 251 kişi hayatını kaybederken 2 bin 194 kişi de yaralandı.
Darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğuna dair herhangi bir şüphe yok. Zira 15 Temmuz günü ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Moskova’da meslektaşı Sergey Lavrov ile görüşme yapıyordu. Kerry saat 18:45 sıralarında görüşmeyi yarıda keserek ABD Büyükelçiliğine gitti. Kerry 4 saat aradan sonra tekrar geri dönerek Lavrov ile görüşmesine devam etti. Kerry geri döndüğünde basına yansıyan haberlere göre Lavrov’a ‘’ mekanizma harekete geçti ‘’ açıklamasında bulundu. Devamında da Erdoğan’ın gidici olduğunu ifade etti.
Keza İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir televizyon programında “Amerika’nın 15 Temmuz’un arkasında olduğu apaçık ortada” dedi.
Yapılan darbe girişiminin üzerinden ise tamı tamamına altı yıl geçmesine rağmen birçok soru halen daha yanıtsız durumdadır. Yanıtlanamayan bu sorular darbe girişiminin iktidarın kontrolü altında gerçekleştirildiği şüphelerini güçlendiriyor. Bu şüphelerden bir tanesi bugüne kadar yapılan bütün darbelerin gece yarısı yapılırken 15 Temmuz darbe girişiminin neden erken saatlerde başlatıldığıdır. Hiç kuşku yok ki erken saatlerde başlatılan bir darbe girişimini bastırmak, güvenlik güçlerinin ve insanların uykuda olduğu saatlerde başlatılan darbe girişimine göre çok daha kolay olur.
15 Temmuz darbe girişiminin kontrollü darbe girişimi olduğuna yönelik bir başka gösterge ise darbe girişiminin bastırılmasından sonra yaklaşık 14 bin kişinin ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edilmesine rağmen bugüne kadar hiçbir ByLock kullanıcısı hakkında soruşturma açılmamasıdır.
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında kuşku bırakan sorulardan bir diğeri de darbenin siyasi ayağının olup olmadığıdır. Eğer darbe girişiminin arkasında siyasi ayak yok ise bu terör örgütünün üyeleri ordunun, emniyetin ve devletin kılcal damarlarına nasıl sızdılar? Darbe girişiminde bulunacak cesareti nasıl buldular?
Darbe girişiminin kontrollü darbe girişimi savını güçlendiren yine başka bir konu da Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporu toplumun bilmesinin istenmemesidir. Oysaki, FETÖ’nün siyasi iktidara karşı yapmış olduğu darbe girişimi tüm çıplaklığı ile kamuoyuna açıklanması gerekirdi. Çünkü insanlar 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü kutlamalarına giderlerken en azından yapılan darbe girişiminin ayrıntılarını bilme hakları vardır. Ancak 15 Temmuz Araştırma Komisyonunun raporu TBMM Başkanlığına sunulmasından sonra kaybedildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi darbe girişimi esnasında vurulduğu için Gazi Meclis adını aldı ancak bu Gazi Meclis darbe girişimi raporunu kaybetti. Bunca senedir 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü darbe girişimi aydınlatılmadan kutlanıyor.
Öte yandan yapılan darbe girişiminden sonra parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi, Türk Silahlı Kuvvetleri Millî Savunma Bakanlığı’na bağlandı. Yargı tamamen iktidarın kontrolüne geçti. Bürokratik engelleri aşmak için de OHAL yasasına geçildi.
Gün yüzüne çıkan bir gerçek varsa o da15 Temmuz Darbe girişiminin kontrol altında başlamış olması ve siyasi iktidarın bu darbe girişimini fırsata çevirmiş olmasıdır.25.07.2022