ABD’NİN LATİN AMERİKA POLİTİKASI DEĞİŞİYOR MU?
ABD düne kadar İran ve Latin Amerika Ülkelerine karşı hep mesafeli yaklaşıyordu. Obama’nın ABD Başkanı seçilmesinden bu yana ise bu politikalarda gözle görülür değişiklikler yaşanmaya başladı. İlk değişiklik ise İran ile yaşanmıştı. Obama bugüne kadar ABD’nin bu ülkelere karşı olan katı tutumundan vazgeçerek adeta Cumhuriyetçileri kızdırdı. Çünkü Cumhuriyetçilere göre bu ülkelere karşı ambargo uygulamaya devam etmek gerekiyordu. Bu ülkeleri terörist listesinden çıkarmamak gerekiyordu. Cumhuriyetçiler Obama’nın İran ile nükleer faaliyetlerin kısıtlanması konusunda yapmış olduğu anlaşmayı da tanımamışlardı. Fakat ortada bir gerçek varsa o da, Cumhuriyetçilerin Obama’nın İran ile yapmış olduğu anlaşmayı tanımamalarının hiçbir geçerliğinin olmadığıdır.
Obama’nın İran ile başlattığı diyalog, geçenlerde Küba ile de devam etti. Küba’ya ambargoların kalkacağı sinyalini verdi. Obama bu adımları Panama’da Amerika Devletleri Zirvesinde attı. Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile bu zirvede el sıkıştı. Böylelikle iki ülke Fidel Castro’nun iktidara gelmesinden bu yana bozulan ilişkileri yeniden canlandırmış oldular. Obama çok yakın bir zamanda Küba’yı terörü destekleyen ülkeler listesinden de çıkaracak. Eğer Obama atmış olduğu bu adımların devamını getirirse Küba’ya uygulamakta olduğu ambargoya da son verecek. Dolayısıyla Fidel Castro dönemi ile başlayan soğukluk sona ermiş olacak. Bu adımlar hiç kuşkusuz ABD açısından olumlu sonuçlar getirecek. Her şeyden evvel bugüne kadar Latin Amerika Ülkeleri ile baş gösteren düşmanlık sona ermiş olacak. Bu adımlar hiç kuşkusuz Obama’nın hanesine artı olarak yansıyacak. Cumhuriyetçiler bu yaşanan gelişmelerden hiç memnun olmayacaklar ama bugüne kadar uyguladıkları politikaların ABD açısından da hiçbir getirisi yoktu.
Obama Latin Amerika Ülkeleri ile başlattığı diyalog salt Küba ile de sınırlı kalmadı. Obama Küba Devlet Başkanı Raul Castro’dan sonra Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile de el sıkıştı. Obama’nın Latin Amerika Ülkeleri ile başlatmış olduğu ‘’Normalleşme Sürecini’’ daha da genişletmesi bekleniyor. Çünkü bugüne kadar ABD Latin Amerika Ülkelerine uygulamış olduğu ambargolar ile bu ülkeleri dize getiremiyordu. Kendi politikaları açısından caydırıcı olamıyordu. Onları kendi saflarına çekemiyordu. Şimdi Küba ve Venezuela Ülkeleri ile başlayan diyalog ile Latin Amerika Ülkeleri üzerindeki etkisini artırabilecek. Bu ülkeleri kontrol altına alabilecek. Bu ülkelerdeki muhalefet partilerini rahatça destekleyebilecek. Onları güçlendirebilecek. Dolayısıyla Obama bugüne kadar kontrol altına alamadığı Latin Amerika Ülkelerini dize getirmiş olacak.
Peki, bu anlaşmalardan Latin Amerika Ülkelerini nasıl etkilenecek? Bu anlaşmalar onların önünü açabilecek mi? Hiç kuşkusuz ambargoların kalkması elbette onları ekonomik yönden rahatlatacak. İnsanlar teknolojik gelişmeleri daha yakından takip edebilecekler. Daha fazla alım gücüne ulaşabilecekler ama bu gelişmelerin de bir bedeli olacak. Bu bedel anlaşmaların yapıldığı ilk yıllarda pek hissedilmeyecek ama ileriki yıllarda gözle görülür bir şekilde hissedilecek. Bugün uygulanan ambargoların altında yaşıyorlar ama özgür ve hürlerdi. Kendi geleceklerini kendileri belirliyorlardı. Fakat yarından sonra geleceklerini bile belirleyemez hale gelecekler. Fakat o zaman iş işten geçmiş olacak. Vahşi kapitalizmin boyunduruğu altına girmiş olacaklar. İşte ABD bugün bu adımları atıyor.
‘’ABD’nin Latin Amerika Politikası değişiyor mu’’ diye sormuştum. Şimdi yanıtlama zamanı geldi. ABD’nin Latin Amerika Politikası değişmiyor. Değişen sadece yöntemden ibaret. Süper güçlerin boyunduruğu altına alacağı ülkelere karşı politikaları hiçbir zaman değişmez. Amaç onları sömürmek ise ki öyledir, yol ve yöntem değişebilir fakat politikalar asla değişmez. Bugün İran ile yapılan anlaşma da bir yöntem değişikliğidir, Küba ile Venezuela ile başlayan görüşmeler de bir yöntem değişikliğidir. 16.04.2015