AKŞAMA DOĞRU
Genelde her akşama doğru kendimi bir Pastaneye atar,
Günün yorgunluğunu gideririm.
Pastanenin aynı yer olması da önemli değil.
Yeter ki, sessiz ve sakin olsun.
Pek ayakaltı yer de olmasın hani.
Bütün gün şehrin gürültüsünü zaten çekiyorum.
Bir de akşamüstü çekemem.
Biraz huzur bulayım derken doluya tutulmak istemem doğrusu.
Burada günlük gazetemi ve kitabımı okur,
Yetiştirebilirsem bir de makale yazarım.
Bugüne kadar kim bilir kaç akşamüstünü pastane de geçirmişimdir?
Bilemiyorum.
Ama hiç şikâyetçi değilim.
Çünkü ben böyle huzur buluyorum.
Eğer bir gün Pastaneye gidemezsem,
Günlük gazetemi ve kitabımı okuyamazsam,
Orada bir çay içemezsem,
O günüm sanki boşu boşuna geçmiş gibi gelir.
İşte bugün yine pastanedeyim.
Biraz önce çayım da geldi.
Ooh be, dünya varmış.
Şimdi artık huzur içindeyim.
Biraz sonra gazetemi okumaya başlayacak,
Ve sayfalar arasında kaybolup gideceğim.
Sonra, garsonun, ‘’Bir isteğiniz var mı’’ sözüyle kendime gelecek,
Siparişimi verdikten sonra yine gazetenin sayfalarına dalıp gideceğim.
Hava kararmaya başladığı zamana kadar,
Doya, doya gazete okumanın tadını çıkaracağım.
23.01.2019