RUSYA ABD KUŞATMASINI YARABİLİR
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 24.02.2022 tarihinde başlatmış olduğu askerî harekât devam ederken henüz olgunlaşmamış barış görüşmeleri de ara sıra gündeme geliyor. Ukrayna daha az kaybetmek için hatta mümkünse kaybettiği toprakların bir bölümünü geri almak için mücadele verirken Rusya Ukrayna’yı kendi kriterleri doğrultusunda etkisizleştirmenin mücadelesini veriyor.
Rusya bu süreç zarfında hayli yol aldı ancak ABD ve Avrupalı ülkelerin desteklediği Ukrayna yenilgiyi henüz kabul etmiş değil. Çünkü ABD ve Avrupalı ülkeler Ukrayna’nın yenilmesini istemiyorlar ancak öte yandan da askeri personel ile tam destek vermiyorlar. Çünkü Ukrayna için kendi askerlerini riske atma gereği duymuyorlar. Esasen bu durum ABD ile Avrupalı ülkelerin Ukrayna’ya verdikleri değerin bir kanıtıdır. Daha açık bir anlatımla bu durum ‘’bizim için savaş ama bizi bekleme’’ durumudur. Atalarımız ‘’ anlayana sivri sinek saz, anlamaya davul zurna az’’ demişler. Geldiğimiz süreçte Ukrayna’nın durumu aynen budur.
ABD’nin Asıl Amacı Rusya’yı Yıpratmaktır
ABD ile Avrupalı ülkelerin asıl amaçları Ukrayna’ya verdikleri silahlar ile Rusya’yı yıpratmaktır. Aslında Ukrayna’nın Rusya’yı yenemeyeceğini kendileri de biliyorlar ama Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’yi ne kadar kullanabilirlerse o kadar karlı olacaklar. Zelenski belki ileriki süreçte ABD’nin askeri personel desteği sağlayacağını düşünüyor da olabilir. Ancak gerçekler öyle değil. ABD NATO üyesi olmayan bir ülke için asla asker göndermez. Dolayısıyla Ukrayna bugün Rusya’nın yıpratılması adına kullanılan bir ülke konumundadır.
Öte yandan Rusya Rus vatandaşlarının yaşadığı ve şu an Rusya’ya geçen toprakları asla bırakmak istemeyecektir. Bu da demektir ki, Kırım dahil olmak üzere savaş ne zaman sonuçlanırsa sonuçlansın bu topraklar Rusya’ya dahil olmuş olarak sonuçlanacak. ABD ve Avrupalı ülkeler bu süreçte top yekûn savaşa girmeyeceklerine göre Ukrayna’nın elde edebileceği herhangi bir kazanım da olmayacaktır. Dolayısıyla Ukrayna bu şartlarda toprak kaybıyla yetinmek zorunda kalacaktır. Dahası Ukrayna kısa bir zaman zarfında bir barış sürecine girerse daha fazla kaybetmekten kurtulmuş olacaktır. Ancak bugünün şartlarında Ukrayna’nın yenilgiyi kabul edeceğine dair herhangi bir gösterge yok. Çünkü arkasında halen ABD ile Avrupalı ülkeler var.
Ukrayna Kursk Bölgesine Pazarlık Payı İçin Girdi
Ukrayna’nın Rusya’ya karşı bir kazanım elde etmek ve olası bir barış görüşmelerinde elinin güçlü olması adına Rusya’nın Kursk bölgesine girmiş olması da pek fazla bir anlam içermez. Rusya öyle ya da böyle Ukrayna ordusunu Kursk bölgesinden çıkaracaktır. Esasen Ukrayna’nın Kursk bölgesinde bir askeri alt yapısı yok. Rusya bölgenin coğrafi koşulları içinde Ukrayna’nın bu bölgede kalıcı olacak bir güç olmasına da müsaade etmeyecektir. Çünkü bu topraklar Rusya toprağı ise Rusya böyle bir harekâtı terörle mücadele kapsamında değerlendirecektir. Esasen ABD ile Avrupalı ülkelerin Rusya’nın Ukrayna’ya yapmış olduğu askeri harekata gösterdikleri yaklaşım biçimi ile Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine yapmış olduğu askeri harekata gösterdikleri yaklaşım biçimi farklılık gösterecektir. Çünkü Ukrayna’nın Rusya’nın askeri müdahalesine maruz kalması ile Rusya’nın Kursk bölgesini ele geçirmesi arasında dağlar kadar fark vardır. Evet ABD ile Avrupalı ülkeler Ukrayna’nın Kursk bölgesini ele geçirmesinden dolayı son derece memnundurlar, ancak Rusya’nın Ukrayna’nın Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporijiya bölgelerini Rusya toprağı yapması ile Ukrayna’nın Kursk bölgesini ele geçirmesi arasında fark vardır. Esasen Ukrayna Kursk bölgesine barış sürecinde pazarlık yapmak için girdi. Yoksa Ukrayna Rusya topraklarında kalıcı değil.
Diğer yandan ABD Ukrayna’nın Rusya tarafından askeri müdahaleye maruz kaldığı sürece müdahil olduğu kadar Ukrayna’nın Kursk bölgesini ele geçirmesine müdahil olamaz. ABD eğer Kursk bölgesinin Ukrayna tarafından ele geçirilmesine destek verirse bu durum Rusya’yı açıktan hedef alma konumuna düşürür. ABD bu konuma düşmek istemeyecektir ama diğer yandan da Ukrayna’ya kendi topraklarını koruması adına maddi ve manevi yardıma devam edecektir. Bu aşamada Ukrayna’ya yapılan askeri ve maddi yardım Ukrayna’nın Kursk bölgesine yapmış olduğu askerî harekâtı destekleme anlamına da gelir. Diğer taraftan Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği askerî harekâtın şiddeti ile Ukrayna’nın Kursk bölgesine düzenlediği askeri harekata vereceği askeri şiddet farklı olur.
Rusya’nın Ukrayna’ya yapmış olduğu askerî harekât öyle ya da böyle bir şekilde sonuçlanacaktır. Bu askeri harekattan Rusya’nın karlı çıkacağı da son derece muhtemeldir. Bu durumu ABD ile Avrupalı ülkelerde biliyor. Amaç ise bu süreçte Rusya ne kadar yıpratılabilirse o kadar kar sayılacak. Rusya açısından ise asıl önemli olan bu süreç sonunda elde ettiği kazanımları koruyup koruyamayacağıdır. Daha açık bir tabirle Rusya açısından önemli olan Rus toprağı olan bölgeleri elde tutmak ve Ukrayna’nın Kursk bölgesinden çıkartılması ne kadar önemli ise bir o kadar da savaş sonrası ilerleyen süreç olacak.
Savaş Sonrası Ukrayna’nın NATO Ülkesi Olma Yolu Açılacak
ABD ile Avrupalı ülkeler doğal olarak Ukrayna’nın savaş sonrası alacağı yenilgiyi kabul etmesini çok fazla önemsemeyeceklerdir. Esasen yenilen onlar değil Ukrayna olacaktır. Çünkü onlar zaten Ukrayna’nın bu savaşı kazanamayacağını bilerek Ukrayna’ya maddi ve manevi yardım yapıyorlar. Ancak savaş sonrası Rusya ne kadar yıpranırsa o kadar karlı olacaklar. Diğer taraftan da savaş sonrası Ukrayna’nın NATO ülkesi ve Avrupa Birliği ülkesi olma yolu açılacak. Ancak savaş halindeki Ukrayna’yı NATO’ya ve Avrupa Birliği’ne alarak Rusya ile savaşan tarafta olmak istemezler. Esasen NATO savaş halinde bulunan bir ülkeyi üyeliğe kabul etmez. Ancak savaş sonrası her şey değişir. ABD seçimlerini Kamala Harris kazanırsa savaş sonrası her şey değişir. Ukrayna en kısa zamanda NATO ve Avrupa Birliği’ne üye yapılmaya çalışılır. Ukrayna bir NATO ve Avrupa Birliği ülkesi olarak yeniden Rusya karşısında konumlanmaya başlar. Dolayısıyla Rusya’yı savaş sonrasında da zorlu bir süreç bekliyor.
Rus Yanlısı Bir Cumhurbaşkanı Dengeleri Değiştirir
Rusya’nın bugünkü konumunu koruması birtakım gelişmelerin yaşanmasına bağlıdır. Savaş salt bir barış görüşmesi ile nihayetlenirse bu durum Rusya açısından Ukrayna’nın olası NATO üyeliği ve Avrupa Birliği üyeliği ile birçok olumsuzlukların yaşanmasına neden olur. Bu sebeple savaşın gerçek kazanımı Ukrayna’da olası bir Rus yanlısı bir Cumhurbaşkanının seçilmesine bağlıdır. Yok eğer savaş sonrası Ukrayna’da Cumhurbaşkanlığı değişimi olmaz ise savaş nihayetlenmemiş sayılır. Ukrayna’da Rus yanlısı bir Cumhurbaşkanı değişikliği olursa Kırım dahil Rus toprağı olan bölgeler güven altına alınmış olur. NATO üyelik hayali sona erer. Esasen Avrupa Birliği’ de Rusya güdümüne girmiş bir Ukrayna’yı üyeliğe kabul etmez.
Ukrayna’da olası Rusya yanlısı bir Cumhurbaşkanının seçilmesi doğal olarak ABD’nin bir müttefikini kaybetmesine yol açar. Bu durum Rusya’yı çevreleme politikasına da zarar verir. ABD esasen öteden beri Rusya’yı çevreleme politikası güdüyor. Bir taraftan Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçirebilmek için Rusya’yı Suriye’den çıkarmaya çalışırken diğer taraftan da Asya Avrasya ekseninde Rus etkisini kırabilmek için komşu ülkeler vasıtası ile Rusya’yı kontrol altına almaya çalışıyor. Bu sebeple Rusya’nın bu kuşatmayı yarabilmesinin en baş koşulu Suriye’den çıkmadan Ukrayna’yı ABD etkisinden kurtarmasına bağlıdır.
ABD’nin Rusya’yı kuşatma politikasının devam edip etmeyeceği bu yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde de üç aşağı beş yukarı belli olacak. Seçimi Demokrat Parti başkan adayı Kamala Harris kazanırsa ABD’nin Rusya politikasında herhangi bir değişiklik olmaz. Harris Biden ’in devamı olarak aynı politikayı sürdürür.
ABD Seçimini Trump Kazanırsa NATO İşlevini Kaybedebilir
ABD seçimini eğer Donald Trump kazanırsa ABD’nin Rusya politikasında değişiklikler olabilir. Esasen Trump seçildiği taktirde Ukrayna savaşını sona erdireceğini açıklamıştı. Seçimi Trump’ın kazanması halinde NATO’da eski işlevini kaybedebilir. Çünkü Trump NATO’nun maliyetini salt ABD’nin üstlenmesine baştan karşı çıkıyordu. NATO ülkesi olan Avrupalı ülkelerin Donald Trump’ın başkan seçilmesini istememelerinin bir sebebi de budur. Avrupalı ülkeler bugüne kadar NATO şemsiyesi adı altında hiçbir tehdit ile karşılaşmadan ve suya sabuna dokunmadan günlerini gün etmişlerdi. Ancak Trump başkan seçilirse eski güvencelerini de kaybedebilirler. Esasen bu sebeple telaşlanıyorlar.
ABD Başkanlık seçimini Donald Trump kazanırsa o da elbette ABD’nin çıkarları adına hizmet edecektir. Ancak her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Donald Trump daha çok Rusya yerine Çin ile uğraşacak. Çünkü Çin ticaret hacmi ile ABD’yi yakalamış durumdadır. Trump bu sebeple Rusya ile mücadele etmek yerine Çin ile mücadele etmek ister.
Rusya elbette ABD’nin politika değişikliğinden bir medet ummamalıdır. Ukrayna’ya yapmış olduğu askerî harekâtı başarıya ulaştırabilmesi için Ukrayna’da bir Cumhurbaşkanlığı değişimini de sağlamak zorundadır. 27.08.2024
https://www.academia.edu/123280149/RUSYA_ABD_KUSATMASINI_YARABILIR