Makaleler

İSRAİL’İ ABD DURDURACAK

İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonuna karşılık Gazze’ye başlatmış olduğu yoğun saldırı halen bütün hızıyla devam ediyor. Bugüne kadar bir insani ara ve esir takası dışında ciddi anlamda ateşkes sağlanamadı. Birleşmiş Millet Örgütü’nün ateşkes çağrıları için yapmış olduğu toplantılardan da herhangi bir sonuç çıkmadı. ABD her zaman olduğu gibi İsrail’i yine desteklemeye devam etti. Birleşmiş Milletler Örgütü’nün ateşkes oylamasını da veto etti. ABD böylelikle gerçek yüzünü bir defa daha göstermiş oldu.

İsrail 7 Ekim saldırılarından bu yana sürekli Hamas’ı yok edeceğini ve yaptığı saldırıların Hamas’a yönelik olduğunu söyledi. Ancak İsrail’in yapmış olduğu saldırılarında asıl zararı Gazze halkı görüyor. Bu saldırılarda Hamas militanları da kayıp veriyor ancak bu kayıp kayda değer bir kayıp değildir. Çünkü Hamas militanları tünellerde yaşıyorlar. Dolayısıyla İsrail’in havadan yapmış olduğu saldırılar Hamas militanlarına zarar vermiyor. Hamas militanları ancak sıcak çatışma anlarında kayıp veriyor. Bunun dışında asıl kaybı Gazze’de yaşayan Filistin halkı veriyor. Bu sebeple İsrail’in Hamas’ı ortadan kaldırmaya yönelik yaptığı top yekûn saldırılar koca bir yalandan başka bir şey değil. Hamas’ı yok etmeye çalıştığı da gerçekçi değil.

İsrail Gazze Halkı İle Mücadele Ediyor
İsrail Hamas ile mücadele etmek isteseydi bundan bir yıl önce Hamas’ın yapmayı planladığı saldırıyı öğrenmesine rağmen gerekli tedbirleri alırdı. Hatta 7 Ekim Aksa Tufanı saldırısından evvel Hamas militanlarına yönelik ciddi anlamda bir operasyon başlatırdı. Ancak İsrail bu saldırıyı görmezden geldi. Çünkü İsrail ortada herhangi bir karşı saldırı yok iken Gazze’yi yoğun ateşe tutamazdı. Gazze’yi yoğun ateş altına alabilmesi için kendisinin ciddi anlamda bir saldırıya maruz kalması gerekirdi. Tıpkı ABD’nin Irak ve Afganistan’ı işgal etmesi öncesinde ikiz kulelerin El Kaide’nin uçak saldırılarına maruz kaldığı gibi. ABD o dönemde El Kaide ile anlaşarak İkiz kulelere uçak saldırılarını planlamıştı. Yoksa El Kaide Amerikan istihbarat örgütünü aşarak Dünya Ticaret Merkezinin kalbine uçak saldırısı düzenleyebileceğine inanmak için saf olmak gerekir. El Kaide bugüne kadar ABD’de ciddi anlamda eylem yapmış olsaydı bu yalana belki inanılabilirdi. Ancak gerçek öyle değil. Afganistan ve Irak işgal edilecekti. Bu sebeple ortada ciddi anlamda bir neden olmalıydı. Bu neden El Kaide tarafında İkiz Kulelere uçak saldırıları yaptırıldı ve Afganistan ve Irak’ın işgal bahanesi oluşturuldu.

Bugün Hamas’ı İsrail’in Filistin Yönetimine karşı desteklediğini dünya âlem biliyor. Amaç Gazze’yi Filistin Yönetiminden ayırmaktır. Çünkü Filistin’in topraklarını top yekûn işgal etmek uluslararası kamuoyunun tepkisini çeker. Ancak Filistin parça parça işgal edilirse ve bu işgal öncesinde bir bahane yaratılırsa bu kutsal topraklar işgal edilebilir. İsrail’de bu plana göre hareket ediyor. Filistin topraklarına göç etmelerinden bu yana adım adım Filistin topraklarını işgal ediyor.

ABD’de yayınlanan New York Times Gazetesi İsrail’in 40 sayfalık Eriha Duvarı kod adlı belgesine ulaştığını ve bu belgeye göre Hamas’ın ciddi anlamda bir saldırı planı olduğunu yazdı. Bu saldırı planını doğal olarak MOSSAD da biliyordu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu MOSSAD ile beraber bu saldırı planını görmezden geldiler. Çünkü Hamas’ın saldırı planı İsrail’in Gazze’ye yapacağı top yekûn saldırının bir bahanesi olacaktı.

İsrail’in Hamas’ın yerine Gazze halkı ile mücadele etmesinin bir başka örneği de Hamas’ın Gazze’de inşa ettiği tünelleri önceden bilmesine rağmen gerekli müdahaleyi yapmamış olmasıdır. Çünkü İsrail bu tünelleri zamanında ortadan kaldırmış olsaydı Hamas bu denli büyüyemezdi ve ayakta kalamazdı. Bu sebeple Hamas’ın inşa ettiği tünellere dokunmadı. Hamas da bu tüneller sayesinde militanlarının güvenliğini sağladı.

Netanyahu’nun Gazze Planı
New York Times gazetesinden Thomas L Frıedman Netanyahu’nun Gazze Planı hakkında görüştüğü İsrailli yetkililerin savaş sonrasında Hamas’ın Gazze’yi yönetmesini istemediklerine yönelik yaptıkları açıklamaları yazıyor. Bu yetkililere göre Gazze’yi aynı zamanda İsrail de yönetmeyecekmiş. Gazze’yi Filistinliler yönetecekmiş. İsrail Ordusu da denetleme ve güvenliği sağlayacakmış. Bu açıklamalar koskoca bir yalandan ibarettir. Söz konusu bu plan gerçek olsaydı İsrail yapmakta olduğu yoğun saldırılarda Gazze’de bulunan Filistinlilerin yaşamlarını kaybetmelerine neden olmazdı. Her şeyden evvel Gazze’yi Filistinliler yönetecek ise bu Filistinliler Gazze’den kovulmazlardı. Bu plan hiç kuşkusuz batılı ülkelerde meydana gelen protesto gösterilerini etkilemeye yönelik açıklamalardır. Bugün birçok Avrupa ülkesinde İsrail protesto ediliyor. Ateşkes yapılması isteniyor. Hatta protesto gösterileri İsrail’de de yapılıyor. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun istifası isteniyor. Netanyahu artık bugüne kadar hiç olmadığı kadar zor duruma düştü. İktidardan düşmesi de son derece muhtemel hale geldi. Çünkü ABD bile arkasında duramaz hale geldi.

Netanyahu’nun gerçek planı, Filistinlilerin Gazze’yi terk etmelerini sağlamaktır. Terk edilmiş bir bölge elbette İsrail’e kalacaktır. Sonuçta bölgede yaşayan bir halk yok ise bu bölgenin ilhak edilmesi daha kolay olur. Ancak Gazze Filistinliler tarafından terk edilmedikçe Netanyahu amacına ulaşamaz. Bugünden görülen durum Filistinlilerin Gazze’yi tamamen boşaltmak niyetinde olmadıklarıdır. Netanyahu bu sebeple Gazze’ye yoğun saldırı düzenliyor. Her geçen gün saldırılarının şiddetini arttırıyor. Amaç Gazzelileri bezdirmektir.

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun gelinen nokta itibarıyla hesap etmediği bir durum var. O da savaşı kaybetmeye doğru gittiğidir. Çünkü İsrail’in sürdürdüğü yoğun saldırılar Hamas’ın 7 Ekim El Aksa Tufanı saldırısını kat kat geçti. Bu sebeple İsrail’e destek veren Avrupalı ülkeler bile tutum değiştirmeye başladılar. Bu ülkeler Birleşmiş Milletler Örgütü nazarında ateşkesi savunuyorlar. Özellikle Fransa açıktan İsrail’e cephe aldı.

İsrail’in uluslararası toplum nazarında itibar kaybetmeye başlaması ABD’yi de doğal olarak etkiliyor. ABD Başkanı Biden her ne kadar İsrail’e destek vermeye devam etse de öte yandan İsrail’i ateşkes yapmaya zorluyor. Biden İsrail’in Avrupalı ülkeler nazarında itibarını kaybetmeye doğru gitmesi ve İsrail’i salt kendisinin desteklemek zorunda kalmasından dolayı da rahatsızlık duyuyor.

İsrail’in savaşı devam ettirmesi halinde Arap ülkeleri ile ikili ilişkileri de zarar görecek. Biden bu durumu görüyor ancak Netanyahu savaş sonrası hesap vermek zorunda kalacağı için savaşı mümkün olduğunca uzatmak istiyor. Netanyahu öyle ya da böyle bir gün hem ülkesinde hem de savaş suçları mahkemesinde yargılanacak. Ancak Gazze’yi İsrail topraklarına katabilirse kendi ülkesinde zafer kazanış bir kahraman olarak yargılanacak. Bu durum Netanyahu’nun hanesine bir artı olarak yansıyacak. Ancak böyle bir olasılığın gerçekleşme olasılığı her geçen gün azalıyor. Netanyahu uluslararası toplum nazarında itibarını kaybediyor. Bu durum doğal olarak Arap ülkelerine de yansıyacak.

İsrail Hamas Savaşı ABD’nin Planlarını Olumsuz Etkiliyor.
İsrail – Hamas savaşının ABD açısından olumsuz iki nedeni var. Bunlardan birisi ABD’nin Büyük Ortadoğu Proje planını olumsuz yönde etkilediğidir. ABD Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İsrail’in Arap ülkeleri ile barış içine yaşamasını istiyor. Çünkü normal koşullarda Arap ülkeleri İsrail’i içlerinde barındırmazlar. Esasen İsrail’in bugüne kadar Arap ülkeleri ile barış içinde yaşamasını ABD sağladı. Arap ülkeleri İsrail’i dışlamadıkları sürece bu ülke güven içinde olur. ABD’nin aradığı da zaten budur. Çünkü İsrail’in bölge ülkeleri ile barış içinde yaşaması ikinci İsrail devletinin kurulmasını kolaylaştırır. İsrail eğer Arap ülkeleri ile arasını açarsa ikinci İsrail devletinin kurulması tehlikeye girer. ABD bu durma göre hareket ediyor ancak Netanyahu yangına körükle gidiyor. Şurası bir gerçek ki, İsrail yakın bir zaman dilimi içinde Gazze’ye yönelik saldırılarına son vermez ise bu saldırıları ABD’nin kendisi sona erdirmek zorunda kalacak.

ABD’nin İsrail’in Gazze’ye yapmakta olduğu saldırıları sona erdirmesini istemesinin diğer bir nedeni de iki cephede savaşıyor olmasıdır. ABD halen hazırda hem İsrail’e hem de Ukrayna’ya silah yardımında bulunuyordu ABD’nin her iki cepheye yapmakta olduğu silah yardımları ABD ekonomisini de olumsuz yönde etkilemeye başladı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski bu sebeplerle ABD’den istediği yardımı alamaz hale geldi. İsrail Gazze’ye saldırılara devam ederse Biden doğal olarak İsrail’e yapmakta olduğu silah yardımına da son verebilir. Netanyahu’yu ateşkese ikna edebilir. Çünkü savaşın devam etmesi ABD’nin Ortadoğu çıkarlarına zarar veriyor. 26.12.2023

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title