BİR GECE ANSIZIN GİDEMEZSİNİZ
TSK’nın Sincar’a yapmış olduğu operasyonun üzerinden neredeyse on gün geçti. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapılan operasyonun devamının geleceğini söylemesine rağmen halen daha bir kıpırdama yok. Hatta Erdoğan ‘’bir gece ansızın gelebiliriz’ ’dedi. Fakat bu söyleme rağmen Sincar’a düzenlenen yeni bir operasyon yok. Belli ki bu sefer pabuç pahalı görünüyor. Öyle bir gece ansızın gelebiliriz demekle operasyon yapılamıyor. Müttefikleriniz müsaade etmediği sürece de istediğiniz zaman operasyon yapamıyorsunuz.
Suriye’de operasyon yapabilmek için her şeyden evvel bir defa dik duruş göstermek gerekir. Bugüne kadar kiminle birlikte hareket etmişseniz yine onunla devam etmeniz gerekir. Yoksa maç başladıktan sonra taraf değiştirmekle ilerleme kaydedemezsiniz. Hatta bulunduğunuz mevkii de kaybedersiniz. Sonra dönüp dolaşıp başladığınız yere dönersiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizmiş olduğu dış politika yüzünden de şu an başladığımız yere dönmüş gibiyiz.
Fırat Kalkanı Operasyonu ile PYD’nin Suriye toprakları üzerinde ilan etmiş olduğu kantonların birleşmesini önleyecektik. Yine PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesine engel olacaktık. Ancak geldiğimiz nokta itibarıyla Fırat Kalkanı Operasyonunu bitirmek zorunda kaldık. Bugüne kadar hedeflediğimiz amaca ulaşamadan yakın bir gelecekte belki de Suriye topraklarından çıkmak zorunda kalacağız. Böylelikle Suriye maceramızı da hedeflediğimiz amaçlara ulaşamadan son vermiş olacağız. Bugüne kadar bölge üzerinde kurmaya çalıştığımız etkinliğimiz de yok olup gidecek. Geriye kala kala kabul ettiğimiz binlerce Suriyeli vatandaş kalacak.
Oysaki Suriye’de tutarlı bir politika izlemiş olsaydık şimdi çok daha iyi bir noktada olabilirdik. Rusya, İran ve Çin birlikteliği ile Suriye’de nihai çözüme ulaşabilirdik. Ancak bunun için ikide bir bu birlikteliği sabote etmemek gerekirdi. Bu birliktelik yerine ABD’yi tercih etmemek gerekirdi. Rusya, İran ve Çin ile birlikteliği ile çözemeyeceğimiz sorun da kalmazdı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman olduğu gibi yine bu birliktelik yerine ABD’yi tercih etti. Erdoğan öbür taraftan da Sincar’a operasyon yapmak suretiyle ABD gezisi öncesi elini güçlendirmek istedi. Fakat Sincar’a yapılan operasyon ters tepti. ABD ile Rusya bu operasyona yeşil ışık yakmadığı için bu bölgede bulunan PYD güçlerini korumaya aldılar. Bu hamle düpe düz Erdoğan’ın bir daha operasyon yapmasını önlemeye yönelikti.
Biraz önce de ifade ettiğim gibi bir devlet adamı yapacağı bir hamle öncesinde öncelikle dostunu düşmanını ayırt etmesi gerekir. Yapacağı hamleden sonra kiminle beraber yürüyecekse öncelikle onunla yapacağı hamlenin ilerisini gerisini detayları ile gözden geçirmesi gerekir. Yoksa yapılan operasyondan bir saat öncesinde bölgede bulunan güçlere haber vermekle bu iş olmaz. Ne ABD ile olur, ne de Rusya ile olur. Böyle bir stratejinin olmayacağını zaten yapılan operasyonun arkasından gördük. ABD’lilerin yapılan operasyona verdikleri tepkilerden gördük. Rusya bu konuda pek tepki göstermiyor ama o da bir daha bu bölgeye operasyon düzenlenmemesi için bölgede bulunan güçlerini kuvvetlendirdi. Sözde Rusya ile bütün sorunları ortadan kaldırdık ama sorunları daha tam olarak çözmüş değiliz. İkili oynamakla da çözemeyiz.
Daha önce yazdım. Yine yazıyorum. Suriye sorununu ABD’ye yaklaşmak suretiyle çözemeyiz. ABD ile birlikte bölgeye barışın gelmesini sağlayamayız. ABD ile birlikte Rakka’ya operasyon yapamayız. Bu durumu anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Bölgede söz sahibi olmanın tek yolu Rusya ve İran birlikteliğinden geçer. Astana görüşmelerinin devamından geçer. 05.05.2017