DOLAR SATMAK İŞE YARADI MI?
Bugün ülkenin gündeminde aşırı değerlenen döviz kurları var. Milletin cebini yakan bu döviz kurları özellikle geçen yılın Aralık ayından itibaren hareketlendi. O tarihten bu yana dek de henüz kontrol altına alınabilmiş değil. Bu konu maalesef on beş yıldan bu yana kesintisiz olarak ülkeyi yönetmekte olan iktidar partisinin gündeminde de değil. İktidar partisinin şu an gündeminde Başkanlık sistemi var. Acı olan da zaten budur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar ekonomide meydana gelen daralmaları sürekli hafife aldı. Krizin ülkemizi teğet geçeceğini söyledi. Millete ellerindeki doları bozdurmalarını söyledi. Altına yatırım yapın dedi. Ancak altının da dövize endeksli olduğunu düşünemedi. Milletin elindeki üç beş dolar bozulursa doların ateşinin söneceği zannetti. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü döviz piyasasını etkileyen ana sebepler ile hiç ilgilenilmedi. Dolayısıyla bugünkü noktaya adım adım gelmiş olduk.
Ülkemizdeki döviz piyasalarının hareketlenmesinin ana sebeplerinden bir tanesi ekonominin daralmasıdır. Ülkenin yatırım yapılabilir bir ülke konumunun dışında kalmasıdır. Yatırım yapmanın riskli olduğu bir ülkeye doğal olarak yabancı yatırımcı da gelmez. Yabancı yatırımcı bir ülkeye yatırım yapacağı zaman ilk başta o ülkenin finansal risk tablosuna bakar. Eğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları yatırım yapılacak ülkeyi riskli ülke olarak belirlemişse yabancı yatırımcı o ülkeye gelmez. Daha evvel uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s ülkemizin görünümünü ( Baa3 ) ten ( BA1 ) re düşürdü. Ba1 notu yatırım yapılabilir durumda görülmeyen ülkelere verilen nottur. Bu nota göre yabancı yatırımcılar ülkemize gelirler mi? Yatırım yapılabilir bir ülke konumuna gelmenin de bir takım şartları vardır. Eğer siz bu şartları yerine getirmek yerine Moody’s ile alay ederseniz ülkenize gelecek olan yabancı yatırımcıları da kaçırırsınız. Sonrasında doların ateşini söndürebilmek için millete ‘’elinizdeki dolarları bozdurun’’ demek zorunda kalırsınız.
Ekonomi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından maalesef bu güne kadar hep yanlış politikalarla yönetildi. Merkez Bankasına sürekli faizlerin düşürülmesi talimatı verildi. Biraz önce de söylediğim gibi Milletin elindeki dolarların bozdurulması istendi. Yatırımcın altına yönelmesi istendi. Alınan bu tedbirler karşısında ise doların ateşi hiç düşmedi. Çünkü bu politikalarla döviz piyasalarını dengede tutamazsınız. Faizi düşürmekle döviz piyasalarını dengeye getiremezsiniz. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını muhatap almazsanız yabancı yatırımcı da gelmez. Var olan yabancı yatırımcıyı da kaybedersiniz. Sonrasında güvenilir bir ülke olmaktan çıkarsınız. Böylelikle de döviz piyasalarının yükselmesine olanak sağlamış olursunuz.
Peki, bu tablodan kim zararlı çıkar? Döviz piyasalarının yükselmesi kimin işine yarar? En başta bu tablodan işçi, köylü ve dar gelirli vatandaşların zararlı çıkacağını söyleyebilirim. Emeklilerin zararlı çıkacağını söyleyebilirim. Cebindeki paranın satın alma gücü düşen bütün vatandaşların zararlı çıkacağını söyleyebilirim. Bugüne kadar AKP’ye de oy veren varoşların zararlı çıkacağını söyleyebilirim.
Bu tablodan zamanında dövize yatırım yapanlar karlı çıkacak. Erdoğan’a rağmen dövizlerini bozdurmayan büyük hacimli şirketler karlı çıkacak. Velhasıl doların yükselmesi zengini daha fazla zengin, dar gelirli vatandaşın da daha fakir olmasına neden olur. Bu durum arzulanan bir durum değildir. Ancak millet ülkeyi bu hale getiren iradeye oy vermeye devam ettiği müddetçe bu kısırdöngü her daim devam eder gider. Olan da kıt kanat geçinmekte olan vatandaşa olur. Döviz bazında borçlanan vatandaşlara olur. Ülkenin itibarına olur. Bugün ülkeyi yönetenlere ise hiçbir şey olmaz. Onlar dün nasıl iktidara gelmişlerse yarından sonra da aynı şekilde ceketlerini alıp giderler.12.01.2017