BAŞKANLIK ÇANTA DA KEKLİK DEĞİL
Şimdi ne diyorlar? Yetmez ama evet. Biliyorsunuz bu cümleyi daha önce HSYK’nın hukuki yapısını değiştirdikleri referandumda da söylemişlerdi. O zamanlar FETÖ ortaklarıydı. Ve bu terör örgütü ile beraber meydanlarda oy istemişlerdi. Hatta FETÖ o zamanlar ölülerin bile mezarlardan çıkarılıp oy kullandırılmasını istemişti. Anlayacağınız bu konu o zamanlar o kadar hayat mayat meselesiydi.
Şimdi yine bir referandum sürecine doğru gidiyoruz. Ancak bunun öncesinde TBMM’de oylama olacak. İktidar partisi ile MHP Partili Cumhurbaşkanı Yasasının TBMM’den geçeceğine dair plan yapıyorlar. Ancak bu iş hiç de öyle kolay olmayacak. Daha önce yazdığım gibi eğer bu yasa tasarısı Meclis’ten geçerse, ancak referanduma gider. Referanduma giderse bilin ki, bu Başkanlık sistemi kabul olur. Çünkü her şeyden evvel ortada adam gibi bir muhalefet partisi yok. Ülkede ne kadar iktidar partisi sorunu varsa, bir o kadar da muhalefet partisi sorunu var. Tabi ki bu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan çok iyi biliyor. Dolayısıyla siyasetini ona göre yapıyor. Muhalefet partilerinden hangisine ihtiyacı olursa ona yaklaşıyor. Dün BDP ile birlikte çalışıyordu. Açılım sürecini de onunla birlikte yürütmüştü. Hatırlarsanız o zamanın BDP’si taraftarlarını Gezi Parkı eylemlerinden bile çekmişti. Hatta BDP üyelerini o zaman Meclis’te oluşturulan 17 / 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Komisyonundan bile çekmişti. Anlayacağınız AKP ile BDP o zamanlarda kanka gibiydiler. İmralı’ya düzenli otobüs seferleri bile düzenliyorlardı. Şimdi Meclis’e gelen Başkanlık Sistemi de o zamanlar da İmralı’da yazılıyordu.
AKP önceki Başkanlık sistemini eski BDP ile birlikte yapmaya çalışmıştı. Olmadı. Beceremediler. AKP Başkanlık sistemini şimdi MHP ile birlikte deniyor. Şu an daha yolun başındalar. Yasa teklifini Meclis’e sevk ettiler ama bu tasarının Meclis’ten çıkması kesin değil. Çünkü MHP’nin içinde birçok muhalif milletvekili var. Bunlardan Sinan Oğan, Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Gurup Başkanvekilliğinden istifa eden Oktay Vural’a yakın milletvekilleri var. Aynı zamanda MHP’nin içinde FETÖ’ye yakın milletvekilleri de var. Hal böyleyken MHP’den 14 milletvekili çıkmayabilir. Dolaysıyla bu iş o kadar kolay değil. MHP’nin oyları çantada keklik değil. AKP Başkanlık sistemini Türk Milletine karşı BDP ile nasıl yapamamışsa, MHP ile de yapması o kadar kolay değil. Çünkü bir tarafta Türk Milleti var, diğer tarafta da laik Türkiye Cumhuriyet’i yıkmak isteyen AKP ile MHP var. Saflar şimdiden belli. Türk Milleti mi galip gelecek, yoksa AKP ile MHP’mi? İç düşmanların Türk Milletine rağmen Cumhuriyeti yıkıp yıkamayacaklarını hep beraber göreceğiz.
MHP’nin içinde muhalif isimler olur da AKP’nin içinde olmaz mı? Elbette olur. Cumhurbaşkanı ve Başbakan dâhil hiçbir partili AKP’nin bu oylamada fire vereceğini düşünmüyor ama böyle bir olasılık da var. Hatırlarsanız eski Başbakan Davutoğlu 1 Kasım seçimlerinden sonra Başkanlık sistemlerinin gündemlerinde olmadığını söylemişti. Şimdi bu köprünün altından çok sular aktı ama Davutoğlu’nun halen daha Başkanlık sistemine soğuk olduğunu birçok milletvekili biliyor. Keza yine Davutoğlu’na ve Gül’e yakın olan bazı milletvekilleri bu oylamada ya geçersiz oy kullanacaklar, ya da çekimser oy kullanacaklar. AKP, FETÖ’ye yakın olan milletvekillerinden de fire yiyecek. Çünkü FETÖ’ye yakın olan milletvekilleri çok iyi biliyorlar ki, başkanlık sistemi kabul edildikten sonra ve milletvekili genel seçimlerinde bir daha aday olamayacaklar. Bir daha aday olamayacakları gibi milletvekili seçimleri yenilendikten sonra FETÖ ile mücadele sırası kendilerine gelecek. Bugün başkanlık sistemine oy verseler de vermeseler de, milletvekili seçimleri yenilendikten sonra sıra kendilerine gelecek. Bu durum onlar için kaçınılmaz bir durum. Şimdi onlar bu tabloya bakarak oy verecekler.17.12.2012