DARBENİN SİYASİ AYAĞI
Son günlerde en çok merak edilen konu 15 Temmuz FETÖ / ABD ortaklığı ile gerçekleştirilen darbe girişiminin siyasi ayağının ne zaman ortaya çıkarılacağıdır. Daha da doğrusu FETÖ’cü olan siyasilerin üzerine ne zaman gidileceğidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine baktığım zaman bu darbe girişiminin siyasi ayağı ile ilgili pek net ifade kullanmadığını görüyorum. Vatandaşlara FETÖ’cüleri devlete ihbar edin diyor ama kendisi darbe girişiminin siyasi ayağı ile ilgili herhangi bir adım atmıyor. Eğer Fethullah Gülen Terör Örgütü tamamen çökertilecekse öncelikle Erdoğan’ın adım atması gerekir. Erdoğan bugüne kadar birçok alan da adım attı ama bu yetersizdir. Asıl adım siyasiler konusunda atılmalıdır. Bu örgüte yardım ve yataklık eden FETÖ’cüler hakkında her zaman adım atabilirsiniz. Edinmiş olduğunuz istihbarata göre de onların üzerine her zaman gidebilirsiniz. Ancak bu soruşturma kapsamında önemli olan bu örgütün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasıdır.
Peki, Erdoğan bu konuda adım atabilir mi? Atarsa ne zaman atabilir? Yoksa siyasi ayak pas mı geçilecek? Bu sorular önemlidir ve mutlaka yanıtlanması gerekir. Geçmişten bugüne Gülen’i hangi siyasiler ziyaret etiyse darbe girişimin siyasi ayağı da onlardır. Bu örgütün işlerini hangi siyasiler kolaylaştırdı ise darbe girişimin siyasi ayağı da onlardır. Ankara’yı bu örgüte kimler peşkeş çekmişse darbe girişiminin siyasi ayağı yine onlardır. Bu örgütün devlet içinde yapılanmasına hangi siyasiler çanak tutmuşsa bu darbenin siyasi ayağı da onlardır. Hal böyle iken halen daha bu darbe girişiminin siyasi ayağı bulunamıyorsa ben burada bir kasıt ararım. Bilinçli olarak darbe girişiminin siyasi ayağı pas geçiliyor derim. Böyle bir durumda sizin aklınıza başka bir şey gelir mi?
Darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmaması ile ilgili bir olasılık daha var. O da siyasi ayağın ortaya çıkmasından sonra AKP’nin dağılacağı hususudur. Erdoğan bu yüzden düğmeye basmamış olabilir. Ancak böyle bir neden bile bu örgütün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına mani olmamalıdır. Çünkü şimdilik mazur görülen bu siyasiler üzerlerine gidilmediği müddetçe bu örgütün imamlarını ve müritlerini korumaya devam edeceklerdir. Onları saklamaya devam edeceklerdir. Örgüt ile ilgili ortada ne kadar kanıt varsa onları yok edeceklerdir. İçeriden dışarıya bilgi sızdıracaklardır. Örgütün halen daha açığa çıkmamış olan imam ve müritlerine bilgi sızdıracaklardır. Bu sebeplerden dolayı her ne pahasına olursa olsun bu örgütün siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Hangi siyasi partiden olursa olsun mutlaka üzerlerine gidilmelidir. Yoksa bu örgüte karşı bugüne kadar yapılan mücadele de anlamsız kalır.
İstanbul Başsavcılığına daha önce Bülent Arınç, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik ve Suat Kılıç hakkında suç duyurusu yapılmıştı. Benim bildiğim kadarı ile bu eski dört bakan hakkında bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Eğer FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılacaksa işe ilk önce bu eski dört Bakan ile başlanılmalıdır. Çünkü onların bu örgüte yapmış oldukları yardımlar ortadadır. Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Ergenekon ve Balyoz Davalarında almış olduğu rol de ortadadır. Keza Bülent Arınç’ın bu örgüte olan yakınlığını sanıyorum bilmeyen yoktur. Hal ve durum böyleyken halen daha bu eski dört Bakan’a dokunulmuyorsa, iktidar partisinin bu konudaki samimiyetini sorgulamak lazım. Özellikle Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın samimiyetini sorgulamak gerekir. PKK nasıl bir terörist örgüt ise FETÖ’de öyle terörist bir örgüttür. HDP’li vekiller PKK ile aralarına mesafe koymamalarından dolayı şimdi ifade vermeye çağrılıyorlarsa ki mahkemenin bu girişimi doğrudur, FETÖ ile aralarına mesafe koymayan bu eski dört Bakan da ifade vermeye çağrılmalıdır. Çünkü bu işin başka bir çözümü yoktur.07.09.2016
