TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?
Cumhuriyet Gazetesi AKP’nin iktidara geldiği dönemlerde ’’ Tehlikenin Farkında mısınız’ ’başlığı ile çıkıyordu. Şu an tabi o Cumhuriyet Gazetesinden eser kalmadı. Bugün Cumhuriyet Gazetesi de Cemaati’n yörüngesine girmiş durumda. Onlarla beraber hareket ediyorlar. Hatta Can Dündar’a ‘’MİT TIRLARI’’ haberini Cemaat vermişti. Aynı Cemaat Cumhuriyet Gazetesinin imtiyaz sahibi olan İlhan Selçuk’u Ergenekon Davasından dolayı tutuklamıştı. Anlayacağınız bugünkü konum yine Cemaat seviciliği. Cemaat seviciliği devam ettiği müddetçe ben daha çok yazılar yazarım. Haydi başlayalım.
Gülen Cemaati Erdoğan ile gemileri yakmasından sonra Kılıçdaroğlu’nu kendi safına çekti. Kılıçdaroğlu’da Erdoğan’a karşı mücadele ederken onlarla beraber hareket ediyorlar. Ben burada Erdoğan’ı sahiplendiğim filan yok. Ancak daha düne kadar devleti Erdoğan ile yönetmiş olan Cemaat ile aynı saflarda buluşulmasına kızıyorum. Sanki Erdoğan’a karşı hareket edecek başka bir unsur kalmamış gibi Cemaat ile yatıp Cemaat ile kalkıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ı tanırsınız. Mahmut Tanal Erdoğan’ın Cemaat Medyasına operasyonlar yaparken hep onların safında yer aldı. Keza yine CIA’nın 705 kodunu verdiği Sezgin Tanrıkulu’da, Barış Yarkadaş’da Cemaat seviciliği yapıyorlar. Bu konuda daha birçok Milletvekili ismi verebilirim ama önemli olan bu değil. Önemli olan Cemaate olan bakış açısı.
Her şeyden önce bir defa bu algı operasyonunu iyi anlamak gerekiyor. Eğer bu ülkeyi AKP iktidarından kurtaracaksak, safımızı iyi seçmemiz lazım. Yani Erdoğan’dan kurtulurken tekrar Cemaate yakalanmamamız lazım. Bunun için Atatürkçü kadrolar ile güç birliği yapmamız lazım. Yoksa daha düne kadar ‘’Laiklik tehlikededir diyemem ‘’ derken, bugün TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın ‘’Yeni Anayasa da Laiklik olmamalı’’, ‘’Yeni Anayasa dindar olmalı’’ dediğinde laikliğin ne hallerde olduğunu gördünüz. Oysaki Cumhuriyet Gazetesi yıllar öncesinde bu uyarıyı yapmıştı. Peki, o zaman siz ne yaptınız? Ben söyleyeyim. Sırf AKP yine mağdur olmasın diye türbanı Meclis te ve kamuda serbest bırakılmasına göz yumdunuz. 4 +4 + 4 adlı kesintili eğitime karşı meclis çatısı altında mücadele edemediniz. Peki, şimdi ne oldu? AKP’nin elinden türban kozunu aldınız da ne oldu? AKP’nin önünü kesebildiniz mi? AKP iktidarına son verebildiniz mi? Haydi cevap verin?
Konuya girmişken devam edeyim. Peki, AKP yine mağdur olmasın diye önünü açarken Cemaat ile aranıza bir mesafe koyabildiniz mi? Cemaat ile beraber hareket ederken oylarınızı artırabildiniz mi? Peki, Cemaat oyunu olduğu gibi size mi verdi? Peki, şu an Cemaat AKP ile beraber hareket ediyor olsaydı hazırlanmakta olan Yeni Anayasaya itiraz mı edecekti? Laiklik Yeni Anayasada olmalı mı diyecekti? Dindar bir Anayasa olmaz mı diyecekti? Şu anda da böyle mi düşünüyorlar? Bugün Cemaat kendisini toplamış olsaydı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a tam destek verirdi. Şimdi siz onların bu suskunluklarına bakmayın. Onlar da bu geminin yolcusudurlar.
Demem o ki, bugün İsmail Kahraman’ın açıklamalarına tepki verirken, öbür taraftan da kimlerle beraber oturup kalktığınızı düşünün kardeşim Ne demiş Atalarımız? Ha Hasan Arap, ha Arap Hasan. Sonuçta ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Eğer siz Anayasamızdaki laiklik ilkesini korumak istiyorsanız ve bu konuda da samimiyseniz yolunuzu doğru seçmek zorundasınız. Ha siz, sadece Erdoğan üzerinden siyaset yapmaya devam edecekseniz boşu boşuna insanları umutlandırmayın kardeşim. Sonuçta hendeği geçerken başka bir hendeğe takılacaksanız boşuna insanları kandırmayın. Ha siz adam gibi Erdoğan ile mücadele edecekseniz, o zaman bir an evvel Cemaat ile yollarımızı ayırın kardeşim. Dışladığımız Atatürkçü kadroları yeniden kazanın. Yoksa bu gidişle bir beş sene sonra hilafetin Anayasaya kabul edilişine tanıklık edeceksiniz. 29.04.2016
