MUSUL PEŞMERGE’YE Mİ VERİLİYOR?
UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
AKP ile PKK arasında genel seçimlere yönelik başlatılan müzakereler devam ederken Musul’da da hareketli günler yaşanıyor. Bölgenin denetimini ise uzun zamandır IŞİD elinde tutuyordu. Fakat son çatışmalarda IŞİD ağır kayıplar vermeye başladı. Merkezi Irak Ordusu ile Peşmerge güçlerinin birlikte yaptığı operasyonlar neticesinde birçok bölgenin IŞİD’in kontrolünden çıkmaya başladı.
Peki, gelişen olaylar kimin lehine gelişiyor? Merkezi Irak Hükümetinin lehine mi, yoksa Peşmergelerin lehine mi? Şu anda görünen Peşmergelerin lehine geliştiğidir. Aynı zamanda da Büyük Orta Doğu Projesi adına gelişiyor. Anlayacağınız Musul, Irak Hükümetinin de desteği ile IŞİD’in elinden kurtarılıyor ama Merkezi Irak Hükümetine bırakılmıyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimine bırakılıyor. Irak Hükümeti de elbette bu durumu biliyor. Ancak emperyalist ülkelere karşı direnecek gücü yok. Bir nevi ayakta sallanıyor. ABD ne derse onu yapmak zorunda kalıyor. Yani anlayacağınız Irak, topraklarını Peşmerge güçlerine devretmek için IŞİD ile mücadele ediyor.
Bölgedeki değişimlerin şimdilik ABD açısından olumlu değiştiğini söyleyebilirim. En azından Suriye’de istediği adımları atamayan ABD bu arada zamanı iyi değerlendirmiş oluyor. Bir taraftan IŞİD’e karşı savaşacak militanların ülkemiz içinde eğitim programını hazırlarken, diğer taraftan da Musul’u IŞİD militanlarından temizlemeye çalışıyor. Musul’u IŞİD militanlarından kurtarıp Peşmerge güçlerine vermeye hazırlanıyor. Böylelikle Büyük Ortadoğu Projesinin Irak ayağını tamamlamaya çalışıyor. Musul halkının IŞİD’in yerine Peşmerge güçlerine razı olmasının önünü açmiş oluyor. Aslına bakarsanız İki arada bir derede kalan Irak Hükümetinin bu aşamada yapacak başka bir hamlesi de kalmadı. Her geçen gün biraz daha geri çekiliyor. Her şey bu şekilde devam ederse Saddam sonrası arzulanan Irak istenilen kıvama gelmiş olacak.
Irak’ın geleceği aslında bir nevi İran, Suriye ve Rusya’ya bağlı ancak şu ana kadar İran ile Rusya bu konuda ses getirici bir adım atmadılar. Özellikle Suriye konusunda ABD’ye istediği adımları attırmayan Rusya’nın Irak’ın işgaline de pek ses çıkarmamıştı. Bu durum Rusya’nın kendi geleceği ile de yakından ilgili. Bugün Irak ikiye bölünmemiş olsaydı ABD bu bölgeye de girememiş olacaktı. Suriye planını da başlatamamış olacaktı. Rusya dolayısıyla bugün Ukrayna ile de bir kriz yaşamamış olacaktı. Her şey ABD’nin bölge ülkelerini kışkırtması ile yakından ilgili. Bu tehlikeleri zamanında göremeyen Rusya şimdilik geri kalan kalelerini korumaya çalışıyor. Ancak nereye kadar? Başlamış olan Büyük Ortadoğu Projesini nereye kadar öteleyebilir? Yakın bir zamanda göreceğiz.
Rusya’nın bölge politikaları adına Fransa ve Almanya’yı yanına çekme politikasının verdiği başarıyı da görmezden gelemeyiz. En azından bu ülkeler ile ticari anlaşmalar yapması da kendi lehinedir. Geleceğin ekonomisinin Asya Ülkelerinde olması da en büyük avantajı gibi görünüyor. Özellikle uzun yıllardan bu yana Çin ile beraber hareket etmesi en büyük kozu. ABD’de zaten en çok Çin faktöründen çekiniyor. İleriki günlerde hem ABD’nin hem de Rusya’nın atacağı adımlar daha da netleşecek. Rusya ise şimdilik Ukrayna krizini aşmaya çalışıyor. Eğer Rusya kısa zaman içinde Ukrayna krizinden çıkabilirse bölgede en büyük güç haline gelecek. ABD’de zaten bu durumdan dolayı Ukrayna krizini kaşıyor. Bakalım gelişmeler ne yönde ilerleyecek?
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.03.03.2015