HUKUKA AYKIRI TOPLANAN DELİLLER
Yüce Divan olarak görev yapan Anayasa Mahkemesi, rüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6.Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile bu davayla birleştirilen ve rüşvet vermekle suçlanan 15 sanık hakkında beraat kararı vermiş. Beraat kararına gerekçe olarak toplanan delillerin hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı toplanan deliller üzerinden hüküm kurulamayacağı gösterilmiş. Eğer bu davada toplanan deliller gerçekten mahkeme kararı ile toplanmamışsa ki öyle görünüyor verilen karar doğrudur. Ancak burada düşünülmesi gereken durum, mahkeme kararı olmaksızın nasıl bir dava için önceden delil toplanabildiğidir. Daha ortada fol ve yumurta yokken açılacak bir dava için kanıt toplanmaya başlanabilir mi? Burası Türkiye ya o yüzden olsa gerek. Ergenekon, Balyoz davaları buna en iyi örnektir.
Şimdi burada önemli olan yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde çıkan kararın Ergenekon ve Balyoz Davalarında da emsal olup olmadığıdır. Hukukçulara göre Anayasa Mahkemesinin kararının görülmekte olan Ergenekon ve Balyoz Davaları için de emsal oluşturduğudur. Bu görüşün aksi yönünde düşünmek bile hukukun ayaklar altına alındığı anlamına gelir. Bu konuda Anayasa Mahkemesinin hukukçu olmayan Başkanı Haşim Kılıç, ‘’Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları kişi ve kurumları bağlar. Ancak Yüce Divan sıfatıyla verdiği kararlar, bu anlamda bağlayıcı değildir’’diyor. Haşim Kılıç, sözlerine devamla’’Ancak hâkimler veya mahkeme heyetleri, bu kararı emsal olarak alabilirler. Bazı hâkimler ve mahkeme heyetleri, emsal olarak görebilir bazıları görmeyebilir, bu manada bağlayıcı değildir’’diyor. Haşim Kılıç bana göre bu sözlerden, Yüce Divan Kararlarını Ergenekon ve Balyoz Hâkimleri emsal almayabilir demek istiyor. Yani isteyen Hâkim, emsal alabilir istemeyen almayabilir. Yargı kararlarını emsal almak Haşim Kılıç’ın söylediği gibi bu kadar insan inisiyatifine kalmış yani. Haşim Kılıç’ın, Anayasa Mahkemesinde çıkan bu kararın lehinde oy vermediğini de hatırlarsak Haşim Kılıç’ın hukuki yorumlarını sizlere bırakıyorum. Ancak ortada bir gerçek var ki artık bu karardan sonra geriye dönüş yok. Yani istesek de istemesek de bu karar Ergenekon ve Balyoz Davaları için bir emsal niteliği taşımaktadır.
Peki, görülmekte olan davalar bu karardan ne zaman etkilenir diye sorarsanız o konuda iyimser olmadığımı sizlerle paylaşmak isterim. Niçin derseniz halen Milletvekili olmuş Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan halen tutuklu olarak yargılanmaya devam ediyorlar da o yüzden. Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’da Yüce Divanda yargılanması gerekirken halen Ergenekon Davasında tutuklu olarak yargılanmaya devam ediyor da o yüzden. Türkiye Büyük Millet Meclisinde çıkartılan yargı paketlerine inat aydınlar halen tutuklu yargılanmaya devam ediyorlar da o yüzden. Daha hangi birini sayayım. Hukuksuzluk ülkemizde diz boyu devam ediyor. Neresinden bakarsanız bakın hukuk,Ergenekon,Balyoz ve Oda Tv davalarına maalesef işlemiyor.Avukatlar duruşmalardan men ediliyor.Tutuklu sanıklar duruşmalardan men ediliyor.Bu davalara müdahil olmak isteyenler kabul edilmiyor. Memleketin neresinde tecavüzcüler, hırsızlar ve teröristler varsa hepsi gizli tanık oluyor ve onların ifadelerine itibar ediliyor ama aydınların suçsuz olduklarına yönelik ispatlarına itibar edilmiyor. Daha ne söyleyeyim. Bu kadar hukuksuzluğun bulunduğu bir ortamda Anayasa Mahkemesinin kararını, halen görülmekte olan Ergenekon, Balyoz ve Oda Tv Davası Mahkemelerinin emsal kabul edeceğine pek ihtimal vermiyorum.
Yargı cemaatin etkisinde olduğuna göre bu yüce divan kararlarının yorumunu da aslında cemaate yakın hukukçulara sormak lazım. Sonuçta HSYK’nın yeniden yapılanmasından bu yana önem arz eden tüm kararlarda onların imzası var. Ancak verilen kararlar hukukla örtüşüyor mu, hukukla uyuşuyor mu bilen eden yok. Nasıl olsa yargının tamamı da ellerinde bulunduruyorlar. Yargı ellerinde olduğuna göre de şimdilik onlara hesap soracak bir mevkii yok. Al gülüm, ver gülüm devri yaşanıyor. Yani onlar açısından ‘’Lale Devri’’yaşanıyor. ABD’yi de arkalarına almışlar tam gaz yol ilerliyorlar. Ancak sonuçta her yolun da mutlaka bir sonu vardır. Bunu da bilmelerinde sonsuz yarar vardır.26.12.2012
SAİT BALCI
